CNN – “Türkiye’nin ekonomisi ve politikası”
SUNUCU: ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Ankara’da, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Forumu’nda yaptığı yorumlarıyla ilgili kaygılarını ifade etti. BM Forumu’nda Erdoğan, uluslararası toplumun islamofobiyi; siyonizm, antisemitizm veya faşizm gibi insanlığa karşı bir suç olarak değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Bu sözler, hemen İsrail ve ABD’nin eleştiri oklarını çekmişti çünkü Türkiye, Orta Doğu’da muhtemel bir ara bulucu olarak görülüyordu.
SUNUCU: Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisinin 2002 yılında iktidara gelmesinden bu yana Türkiye, kesinlikle kendisini büyük bir ekonomik oyuncuya dönüştürdü. Geçen on yıla bakarsak neden bahsettiğimi anlayacaksınız ve rakamlar her şeyi gösteriyor. 2002 yılında toplam GSYİH sadece 231 milyar dolardı, 2012 yılında nereye gelindiğine bakılacak olursa toplam GSYİH’nin 783 milyar dolara ulaştığı görülecektir. 2023 yılı hedeflerine göre ise Türkiye’nin dünyanın onuncu en büyük ekonomisi olması bekleniyor. Bu süreç içerisindeki GSYİH rakamlarına bakarsak 2004 yılında hatırı sayılır bir büyüme görülürken bunun ardından özellikle 2008 ve 2009 yıllarında dünya ekonomisindeki düşüşün Türkiye ekonomisine de yansıdığı görülüyor ancak 2010 yılındaki yüzde 9,2 ve 2011 yılında ise yüzde 8,5 gibi büyüme rakamları görülüyor. Bunun ardından çift rakamlı cari açığa odaklanıldığından geçen yıl büyümenin yüzde 3’e çekilmesi gerekti. 2013 yılı hedefi ise yüzde 3,5. Türkiye’de bazı kişilere göre hedef yüzde 6. Yavaş büyümenin Türkiye ekonomisi için iyi bir şey olduğu iddia edilebilir çünkü 2011 yılında yüzde 11 olan büyüme rakamı, geçen yıl yüzde 6’ya gerileyen enflasyonun düşüşüne yardımcı oldu. Ancak Türkiye’nin dünyadaki ekonomik gerileme sürecinde, büyüme oranını koruyabilmesinin temel sebeplerinden biri, odaklanmasını ana ticari ortağı olan Avrupa’dan Doğu’ya çevirmesiydi. Bu, ülkenin Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya göre stratejik bir hamle.
ERDEM BAŞÇI: Ekonomimiz, temelde çok dinamik yani temel neden bu. İş adamlarımız, özellikle de avro bölgesinden ayrılarak Orta Doğu, Afrika, Rusya ve ABD’ye açılmakta çok hızlı davrandı. Bu, ihracatımızın çok iyi bir şekilde ayakta kalmasına yardımcı oldu. İhracat büyüme oranlarımız hâlâ pozitif bölgede. Bu nedenle Türkiye, geçtiğimiz sene büyümeyi sürdürebildi. Bu yıl da çok iyimseriz çünkü geçtiğimiz yıl ekonomi büyümeye geri döndü ve bu yıl da iç talebin büyümeye katkısı olacak. Yani büyük ihtimalle yüzde 4’ün biraz üzerinde bir büyüme rakamıyla karşılaşacağız.
SUNUCU: Çift rakamlı cari açık yükünü sırtınızdan attınız. Yeni hedef aralığınız olan yüzde 6-8 büyüme rakamları, Türkiye’nin enflasyonu kontrol edebilirken büyümeyi sürdürebileceği rakamlar mı?
ERDEM BAŞÇI: Türkiye’nin sürdürülebilir cari açığın GSYİH’ye oranını hesapladık ve bu oran, orta ve uzun dönemde yaklaşık yüzde 5 olarak ortaya çıktı. Bu, dış borç GSYİH oranını aşağı yukarı düz bir çizgide tutuyor. Ancak şu anda sermaye akışlarıyla ilgili etkenlere bakınca yüzde 6’lık büyüme oranını sürdürebileceğimizi düşünüyoruz.
SUNUCU: Türkiye’yi önceden eleştiren kredi derecelendirme kuruluşlarının şimdi Türkiye’ye yatırım derecesinde notlar vermeye başladıklarını görüyoruz. Geçen yıllardaki belirsizlik hâli düşünüldüğünde bu aşamada bütün kredi derecelendirme kuruluşlarından da yatırım derecesinde not almayı hak ettiğinizi düşünüyor musunuz?
ERDEM BAŞÇI: Türkiye, kesinlikle yatırım derecesini hak ediyor. Ancak kredi derecelendirme kuruluşları, bunu kabul etmekte gecikiyorlar ama kabul ediyorlar.
SUNUCU: Onların bu çekincesine belirsizlik hâli mi sebep oluyor yoksa siyasi sebepler mi var?
ERDEM BAŞÇI: Siyasi durum farklı, bu konuda yorum yapmasam daha iyi olur. Ancak belirsizlik hâli, paranın değeri ve faiz oranlarına gelince; temel ekonomik değişkenlerin belirsizlik hâlini azaltmak için çok fazla adım attık ve yapısal önlemler aldık. Yani bu kısımda başarılı olduk. Fakat siyasi riskler ve jeopolitik riskler, farklı etkenler tabii ki.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment