Başkan Obama ve Türkiye Başbakanının Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenen Nükleer Güvenlik Konferansı’nda görüşmesinin ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı, dün Türkiye ve ABD’nin Suriye’deki muhalif gruplara doğrudan “öldürücü niteliği olmayan” iletişim ekipmanı ve tıbbi malzeme yardımında bulunmayı planladığını ve diğer müttefiklere de benzer şekilde hareket etmeleri konusunda çağrıda bulunulacağını açıkladı.
ABD, muhalif gruplara insani yardımda bulunacağını daha önce açıklamıştı. Adının gizli tutulmasını isteyen Obama yönetiminden bir yetkili dün, ABD’nin aralarında iletişim malzemelerinin de bulunduğu bazı yardımları isyancı Özgür Suriye Ordusuna göndermeye başladığını söyledi. Hiçbir şekilde silah gönderilmeyeceğini ısrarla vurgulayan yetkililer, Türkiye ile sağlanan uzlaşmanın yardıma resmiyet kazandıracağını ve arttıracağını belirtti.
Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Benjamin J. Rhodes’a göre iki ülke pazar günü İstanbul’da düzenlenecek “Suriye’nin Dostları” toplantısında daha fazla insani ve teknik yardım için bir çalışma yapılması konusunda uzlaştı.
Bu diplomatik gelişmeler, Suriye’deki Müslüman Kardeşler grubunun Esad sonrası vizyonunu açıkladığı ve dinî özgürlüklerin olduğu “demokratik ve sivil bir devlet” çağrısı yaptığı güne denk geldi.
Bölgesel bir televizyon kanalı olan El Arabiya tarafından canlı yayımlanan İstanbul’daki konferansta Müslüman Kardeşlerin liderleri, “Suriye’yi tek başlarına kontrol etmek istemediklerini” ve iktidarı diğer guruplarla paylaşmak istediklerini söylediler.
Batılı ve Arap diplomatlar sürgündeki ihtilaflı Suriyeli muhalifleri pazar günü yapılacak toplantı öncesinde birleştirmeye çalışıyor. Esad muhalifleri arasındaki bölünmeler ve sürtüşmeler, muhalif güçlere mühimmat veya çatışmalardan etkilenen Suriyeli sivillere yönelik askerî olmayan yardımlar yapılmasını engelliyor.
Obama ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında dün yapılan görüşmede, öldürücü niteliği olmayan yardımların doğrudan asi savaşçılara gönderilip gönderilmeyeceği konusu netlik kazanmadı. Suriye’deki muhalifler, silahlı isyancılar ve şiddeti benimsemeyen protestocu gruplardan oluşurken, eylemciler, iki grubun da acil olarak tıbbi yardıma ve diğer malzemelere ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.
Rusya, asilere yapılacak her türlü askerî yardıma karşı çıkarken, Esad hükûmetine yaptığı silah satışını durdurmak konusunda isteksiz davranıyor.
Suriye’deki çatışmalar konusunda Birleşmiş Milletler ve Arap Birliğinin ortak temsilcisi olan Kofi Annan, dün Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey V. Lavrov ile görüştü. İkili Suriye’deki anlaşmazlık konusunda uluslararası toplumun bir taraf seçmemesi gerektiğini söyledi.
Suriyeli Müslüman Kardeşlerin liderleri Türkiye ve Arap ülkelerine verdikleri destekten dolayı müteşekkir olduklarını belirtirken muhalefetin daha fazla yardıma ihtiyaç duyduğunu da ifade ettiler. Liderler, Esad sonrası Suriye’de iktidarı paylaşmak istedikleri konusunda da güvence verdi.
İstanbul’da dün gerçekleştirilen Müslüman Kardeşler Konferansı’nda, yasa dışı grubu Londra’dan yöneten Ali Sadrettin el-Beyanuni, 2010 yılında görevi Beyanuni’den devralan Riyad el-Şakfa ve grubu Suriye Ulusal Konseyinde temsil eden Muhammed Faruk Tayfur konuşma yaptılar.
Müslüman Kardeşlerin liderleri yeni Suriye’nin ifade ve din özgürlüğünü garanti altına almasını istediklerini ve gruplarının “terörizmle savaşmaya ve uluslararası anlaşmalara riayet etmeye” bağlı olduğunu belirttiler.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment