LE MONDE- “Türk Ordusu, Suriye sınırında güvenlik önlemlerini artırdı”
Diğer başkentler gibi 9 Eylül’de ABD Kongresinden çıkacak kararı bekleyen Ankara, alarma geçti. Türk ordusu, Suriye sınırında güvenlik önlemlerini artırdı. Kimyasal saldırı hâlinde kurbanlara yapılacak müdahale konusunda uzman olan sivil savunma birimleri sınır kapılarına konuşlandırıldı. Son günlerde İncirlik Üssü’nde yoğunlaşan uçak trafiği de dikkatleri çekiyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi günü kuvvet komutanlarını kabul etti ve komutanlardan, komşudan gelecek saldırı olasılığına karşı hazırlıklı olunmasını istedi.
Türkiye, oluşturulacak uluslararası koalisyonun Beşar Esad’a görevi bıraktırmayı hedeflemesi için bastırıyor. Erdoğan, pazar günü, “Esad çekilerek başka bir ülkeye gitmeli.” açıklamasında bulundu. Komşu ülkede iki buçuk yıldır süren savaştan ilk etkilenen ülkeler arasında yer alan Ankara, ABD Başkanı Barack Obama’nın planladığı sınırlı müdahaleyi yetersiz olarak değerlendiriyor. 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu sırasında Kosova’yı örnek veren Başbakan, “Önemli olan katliamı durdurmak ve rejimi zayıflatmak.” dedi.
Stratejik kırılma
Suriye’deki çatışmaların başından bu yana Şam rejimini en sert eleştirenler arasında yer alan Türk hükûmeti, BM’nin müdahaleye onayı olmasa bile oluşturulacak uluslararası bir koalisyonda yer almaya hazır olduğunu bildirmişti. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu stratejiyi, ABD Kongresinden bir karar çıkıncaya kadar St. Petersburg’da katılacağı G20 Zirvesi çerçevesinde Başkan Obama ve Başkan Putin ile yapacağı görüşmelerle pekiştirmesi bekleniyor.
Ancak Türkiye’de, Ankara’nın bu kararlılığı tam destek almıyor. Türk halkının çoğunluğu ülkenin askerî müdahaleye katılmasını istemiyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle büyük kentlerde barış gösterileri düzenlendi. Mecliste temsil edilen üç muhalefet partisi -Kemalist, Kürt ve aşırı milliyetçi parti- farklı nedenlerle müdahaleye karşı çıkıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili Meclisin onayının alınmasını talep ediyor.
Erdoğan’ın çevresindekiler ise milletvekillerinin, Ekim 2012’de kabul ettiği Suriye tezkeresi nedeniyle onaya ihtiyaç olmadığını düşünüyor. Türkiye’nin uluslararası koalisyona katılması, 2003 yılında Irak Savaşı’ndaki tutumu düşünülürse bir stratejik kırılma olacaktır. TBMM, o dönemde ABD’nin Türk topraklarını kullanmasını reddetmişti.
Türkiye’nin kimyasal silahlı bir saldırıya hedef olması ihtimali çok ciddiye alınıyor. Türk hükûmeti, NATO müttefiklerinin desteğini talep etmiş ve sınırına PATRIOT füzelerinin yerleştirilmesini sağlamıştı ancak uzmanlar, bu teçhizatın yetersiz olacağı konusunda hemfikir. TÜRKSAM düşünce kuruluşundan Serdar Erdurmaz, olası bir kimyasal saldırının ikaz sistemi, maske ve koruyucu elbise yetersizliği nedeniyle Türkiye’de yüksek zayiat meydana getireceğini belirtiyor. Erdoğan’ın yakın danışmanlarından Yalçın Akdoğan ise “Türkiye’ye saldırmak Esad için intihar olur.” diyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment