FINANCIAL TIMES – “Erdoğan Türklere ‘Çok daha güzel günlere yürümeyi’ vaad ediyor”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu hafta AK Partinin mitinginde, bir süredir konuşmalarında sık sık kınadığı Gezi Parkı protestocularını kınamayı bırakıp daha pozitif mesajlar verdi.
Başbakan açıkladığı yeni beş yıllık kalkınma planıyla Türkleri cezbetti. Planlara göre ortalama gelir yüzde 50’den fazla artarak 16 bin dolara yükselecek ki bu da ülkenin cari hesap açığını azaltacak aynı zamanda 4 milyon yeni iş olanağı ve enflasyonun kontrol altına alınmasını sağlayacak.
Başbakan, yüksek tonla “Bizim en büyük sermayemiz kardeşliğimizdir. Bu hedeflere ulaşırken demokrasimizi geliştireceğiz. Çok daha güzel günlere doğru yürüyeceğiz.” dedi.
Bu hedefler, biraz iddialı ve zor da olsa özellikle de hükûmetinin barışçıl kitlesel gösteriler tarafından sallandığı bir dönemde, Erdoğan’ın seçmeni için çok şey ifade edecektir. Erdoğan’ın iktidarındaki on yılda, ülke benzeri görülmemiş bir ekonomik reform, siyasi istikrar ve kurumsal reformun tadını çıkardı.
Bakanlar, 10 yıldır süren güçlü tek parti hükûmetinin, ülkenin ekonomik başarısının temelini oluşturduğunu uzun süredir savunuyorlardı. 2002’den bu yana kişi başına düşen millî gelir yüzde 40’tan fazla artış gösterdi.
Erdoğan, protestocuları, uluslararası komplo teorisyenlerine çalışan marjinal gruplar olarak yaftalamakla kalmayıp Türkiye’nin sağlam bir halk desteği ve iradesiyle daha çok büyüyeceğini ve en acil sorunları göğüsleyeceğini de savundu. Protestoları geride bırakmaya çalışan Erdoğan’ın Türk halkına önerisi bu oldu.
Bu öneri nüfusun büyük kesiminde yankı buldu. Son dönemlerde kendisine verilen destekte azalma görülmesine rağmen AK Parti hâlâ ülkenin açık ara en popüler partisi olsa da bazı kişiler Erdoğan’ın reçetelerinin son kullanma tarihinin geçtiğini, başarı dolu zafer günlerinin tarihe karıştığını düşünüyor.
Erdoğan bir konuşmasında kendi başlattığı barış süreci sayesinde ülkesinde son aylarda kimsenin ölmediğini söyledi. Erdoğan, İstanbul’da hafta sonu düzenlediği mitingde, “Polisin sınırsız güç kullanma hakkı vardı biz bunu yaptığımız yasalarla sınırladık. İşkenceye sıfır tolerans dedik.” şeklindeki konuşmasıyla polisin insanları dövdüğü ve orantısız göz yaşartıcı gaz ile tazyikli su kullandığı haberlerini de kendi reformcu kimliğini öne çıkarmak için kullanmaya çalıştı.
Erdoğan’ın taraftarları da buna coşkuyla karşılık verdi. 42 yaşındaki Mustafa Duran adlı Ümraniyeli tekstil işçisi “AK Parti ve Erdoğan, Türk ekonomisi ve demokrasisi için 10 yılda çok şey yaptı. Başkaları bunu 30-40 yılda yapamazdı.” diyor.
Ancak Erdoğan’ın en büyük başarılarının artık geçmişte kaldığına yönelik bazı işaretler de yok değil. AKP tarafından sağlanan büyümenin en önemli göstergesi olan kişi başına düşen gelir bile 2008’de 10 bin doları bulduktan sonra yavaşladı.
Kürt sorunu konusuna gelince son zamanlarda Erdoğan, göstericilerle mücadele ederken Kürt barış sürecini lanetli bir mesele olarak gören Türk milliyetçileriyle aynı noktaya geldi. Kürt eylemci ve militanlar, görüşmelerin geleceği konusunda kötümserliklerini ifade etmeye başladı.
Brookings Instution’dan Hakan Altınay hâlâ az da olsa umutlu: “Bir reformcu olarak Erdoğan’ın öyküsü dört hafta önce gereksiz bir şekilde tozpembe olarak algılanıyordu. Şimdi de gereksiz yere endişeleniyor olabiliriz.”
haberin orjinali: http://www.ft.com/intl/cms/s/0/21fa50e4-d8fb-11e2-a6cf-00144feab7de.html#axzz2X6MVJGqd
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment