Carson, İslam karşıtı, skandal bir isim ama mesleğinde başarılı

Carson, İslam karşıtı, skandal bir isim ama mesleğinde başarılı

Son haftaların skandal ismi  Cumhuriyetçi Partinin 2016 başkanlık seçimlerinde aday adaylarından olan ünlü beyin cerrahı Doktor Ben Carson.

Hayatını anlattığı kitabında ‘‘yalan’’ yazdığı, sağlıkta yolsuzluktan dolayı hapse atılan arkadaşına kefil olduğu için Carson’un başkan adaylığı yarışında parlayan yıldızı biraz söndü. Müslümanlara karşı ayrımcı tutumu ve siyasetteki tecrübesizliği de yine Carson için başlıca handikaplardan.

Asıl ismi Benjamin Solomon (Ben) Carson, 1951 doğumlu emekli doktor. Öğrencilik hayatı başarılarla dolu ve Yale gibi dünyaca ünlü bir üniversiteden diplomalı. Bir çok kitabı bulunan Carson, 2009 yılında televizyon dizisinde rol alarak renkli hayat hikayesine oyunculuğu da ekleyen birisi.

Carson’u ABD çapında meşhur kılan olay ise emekliliğine kadar pediatrik nöroşirürji bölümü direktörü olduğu Johns Hopkins Hastanesi’nde gerçekleşti. 1987 yılında Carson, ameliyatla aynı kafayı paylaşan yapışık ikiz bebekleri sağlıklı bir şekilde birbirinden ayırdı ve beyin nöbetlerini takip tekniğini geliştirerek ismini duyurdu. Carson, 2008 yılında Amerika’da en yüksek onur nişanesi olan ‘‘Başkanlık Özgürlük Madalyası’’nı kazandı.

Carson’u kamuoyunda bilinmesine yol açan bir diğer olayda 2013 yılında ‘‘Ulusal Dua Kahvaltılısı’’ programında yaptığı konuşma oldu. Bu konuşması Carson’u ayrıca politika sahnesinde de muhafazakarlar arasında öne çıkardı.

Michigan eyaletinin Detroit şehrinde 18 Eylül 1951 yılında Cadillac araba fabrikasında işçi Robert Solomon Carson ile ev kadını olan Sonya’nın (Copeland) çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi henüz 13 yaşındayken evlenir. Bu izdivaç Carson’un 8 yaşında olduğu yıl (1959) boşanma ile son bulur.

Carson Scholars FundAnnesi boşandıktan sonra çocukları ile bir yuva kurar kendisine, babası ise Detroit şehrinden taşınır. Curtis adlı ağabeyi ve annesi ile yaşar. Ancak annesi o yıllarda iki bazen üç işte çalışarak geçimlerini temin edebilmektedir. Carson’un annesinin fakirlik yakasını bırakmaz ve devlet yardımı da alır.

Carson, o yılları ‘‘Gifted Hands’’ adlı hayatını anlattığı kitabında, ‘‘öfke doluydum’’ diye tarif eder. Yine kitabında o yıllarda bir defasında annesinin kafasına çekiç ile vurmaya çalıştığını, radyo kanalını değiştiren arkadaşını bıçaklamaya kalkıştığını yazar. Allah’tan bıçak arkadaşının kemer tokasına gelir ve olayda yaralanan olmaz. Carson o yıllarda öfkesini yatıştırmak için kendisini kitap okumaya verir.

Anlattığı öfkeli yıllarının aksine  başkan aday adaylığını açıklamasından haftalar sonra CNN’e konuk olan, büyüdüğü mahalleden ve sınıf arkadaşları olan dokuz  kişi Carson’un hiç böyle olay yaşamadığını ve öfkeli yıllarına şahitlik etmediklerini anlatır.

Liseyi Detroit’te okur. Carson kitabında subaylık eğitimi aldığını da anlatıyor ancak bunun için üniversite eğitimine ara verip vermediği konusunda açık bir bilgi söylemiyor. Vietnam savaşı yıllarında öğrenci olan Carson, bu tarihi olayı ‘‘Amerika’ya utanç getirdi’’ diye niteliyor. Hatta bu nedenden dolayı istemeden de olsa dönemin Demokrat başkan adayına oy verdiğini yine kitabında dile getiriyor.

Carson, 1973 yılında Yale Üniversitesi’ne kaydını yaptırır ve burada psikoloji okur. Doktorluk diplomasını ise Michigan Tıp Üniversitesi’nden 1977 yılında alır.

Okuldan mezun olunca Carson, Maryland eyaletinin Baltimore şehrinde bulunan Johns Hopkins Hastanesi’nin nöroşirürji bölümünde çalışmaya başlar. Bir yıl Avustralya’da mesleğine devam eder ve tekrar eski hastanesine döndüğünde çalıştığı bölümün şefi olarak işine başlar.

AMELİYAT BAŞARILI GEÇER AMA SONRASI TRAJEDİDİR

1987 yılında ise meslek hayatında dönüm olacak ameliyata imza attar. 70 kişilik ameliyat ekibine başkanlık ederek kafadan yapışık Patrick ve Benjamin adlı ikizleri beyinlerini birbirinden ayıran ameliyatı gerçekleştirir.

Çocuklar yedi aylık tedavi süreci sonrasında aileleri ile birlikte Almanya’ya dönerler. Ancak sorun burada bitmez ve çocuklar hiçbir zaman normal yaşamlarına dönemez. Patrick adlı çocuk ölür Benjamin ise hep bakıma muhtaç şekilde kalır.

Çocukların annesi Theresia Binder, 1993 yılında verdiği mülakatta, ‘‘Neden çocuklarımı ameliyat ettirdim ki; bunun suçluluğu hiç beni terk etmedi’’ diyecektir. Çocukların hayatlarını karartan bu ameliyat daha sonra beyaz perdeye de konu olur ancak Carson bu eserde rol almayı kabul etmez.

Bu ameliyattan sonra aynı operasyonu dört defa daha gerçekleştirir Carson.

Carson, birçok makaleye imza attar. Yazdığı kitaplarından altı tanesi en çok satanlar listesine girer.

Fox News televizyon kanalında yorumcu, Washington Times gibi neo-conlara yakın gazetelerde makale yazar Carson. Nihayet bu yılın Mayıs ayında da Cumhuriyetçi Parti’den başkan aday adayı olduğunu açıklayarak siyaset sahnesinde boy göstermeye başlar.  

Afro-Ameikalı olan Carson, kurduğu vakıf ile başarılı öğrencilere burs da verir.

EVLİLİĞİ OKUL YILLARINA UZANIYOR

ben-carson-wife

Carson, eşi Lacena (Candy) Rustin ile Yale Üniversitesi’nde öğrenci olduğu 1971 yılında tanışır.

İkili 1975 yılında evlenir. 48 dönümlük evlerine Carson çifti 2001 yılında taşınır. Maryland eyaletinde bulunan Carsonların evi aslında malikhanedir.

Yeni evlerinde 12 yatak odası 8 banyosu ile Carson çiftinin lüks yaşama meyilli olduklarını belgeler. Carson çifti 2013 yılında Florida’nın West Palm Beach yerleşkesinde yeni bir lüks mekan daha alır ve buraya taşınır.

Carson çiftinin Rhoeyce, Benjamin ve Murray isimlerinde üç oğlu olur. Carson ve eşi ‘‘Yedinci Gün Adventist Kilisesi’’ mensuplarından. Carson’un başkan adaylığını açıklaması üzerine mensubu olduğu kilise de taraftarlarına ve hizmet edenlerine politik olarak tarafsız olmaları çağrısında bulunur.

Vejetaryen olan Carson, bunun nedenini bir mülakatında dini değil tamamen sağlık gerekçesi olduğunu açıklamıştı.

Carson ailesi ciddi bir servete sahip. Başkan aday adaylığını resmen deklare ettiğinde Carson, eşi ile birlikte 2014-15 yılları için toplamda 36 milyon dolara yakın gelirleri olduğunu söyledi. Carson bu gelirlerini de davet edildiği konuşmalardan, kitaplarından, Fox ile Washington Times gazetelerine yorum ve makaleleri ile Kellogg ve Costco Wholesale şirketlerindeki hisselerinden olduğunu açıklamıştı.

Republican presidential candidate Carson gestures as he speaks to the Commonwealth Club in San FranciscoSİYASİ FİKİR HARİTASI

Carson, kürtaj karşıtı. Çocuk aldırmanın kölelik devrinde köle sahiplerinin kölelerine karşı yaptığı insanlık dışı bir uygulama olarak tanımlıyor.

Kürtaja yalnızca anne adayının yaşam riski bulunduğunda müsade edilmesini savunuyor. Carson kürtaj ile ilgili bir açıklamasında, ‘‘Siyahilerin ölüm nedenlerinden başında kürtaj geliyor’’ sözleri Amerika’da gündem olmuştu.

İklim değişikliğinin insan faktöründen olduğu tezine de inanmıyor Carson. Geçtiğimiz yıl katıldığı bir programda Carson, ‘‘Her zaman sıcak ve soğuk hava olmuştur, olacaktır da’’ diyerek bu konunun ’önemsiz’’ olduğunu ifade etmişti.

Vergi konusunda Carson, Cumhuriyetçiler’deki genel eğilimi ortaya koyuyor. Gelire göre ek vergi alınmasını onaylamıyor. Onun yerine kazançtan sabit oran kesintiyi savunuyor. Ülke borcunun ise bütçe ile dengelenmesi taraftarı.

Cumhuriyetçiler genelde saat ücretine zam yapılmasının işsizliği arttıracağı yolunda görüşünde. Carson da ülke genelinde 7 dolar 25 cent olan saat ücretinin arttırılmasının işsizliğe neden olacağına inandığını söylüyor..

Federal hükümetin kaynak aktardığı üniversitelerde politik yaklaşıma dikkat edilmesi fikrini savunan Carson, ABD’den IŞİD’e katılımların bu yolla engellenebileceğini savunuyor. Carson, eğitim için en iyi sistemin ev okulu, daha sonra özel okullar, ardından charter okulları ve en kötüsünün ise devlet okulları olduğunu savunuyor. Eğitimde öğrenci ve aileye özgür seçim hakkı tanınmasını da savunuyor.

ŞEHİRLERDE SİLAH EDİNMEYE GEREK YOK

Carson, ilkin şehirlerde yaşayan insanların silah gereksinimi olmadığını savundu. Muhafazakarların yoğun eleştirisi karşısında geri adım atarak Carson, Anayasa’nın ikinci maddesini desteklediğini açıkladı.

DIŞ POLİTİKADA DENEYİMSİZ VE BİLGİSİZ

New York Times (NYT) gazetesine verdiği demeçte Carson, Ukrayna krizine çözüm için ABD’nin asker gönderme fikrini savundu. Carson, Baltık ülkelerinin de NATO’ya alınması taraftarı.

Ortadoğu’da yaşanan krizde Çinlilerin de olduğu yolunda iddiada bulunan Carson’a ünlü İngiliz gazetesi, ‘‘Şuana kadar kimse Çinlilerin silahlı bir grubunun Ortadoğu’daki çatışma bölgesinde olduğuna dair bilgiye sahip değil’’ diye yazarak karşılık verdi.

Başkan adayı olduktan sonra hiçbir konuşmasında dile getirmese de Carson, 2014 yılının Mart ayında Amerika’da özgür düşüncenin olmadığını hatta ‘‘Gestapo çağı’’ yaşadığını öne sürmüştü.

NSA’in halkı dinlediği skandalının ortaya çıkmasının ardından Ben Carson, ‘‘Daha ziyade Nazi Almanyası gibi, insanlar düşündüklerini söylemeye korkuyor çünkü hükümet toplumu yıldıran araçları kullanmaktan çekinmiyor’’ demişti.

Ben-Carson 3OBAMACARE İÇİN: KÖLELİKTEN SONRA MİLLETİMİZİN BAŞINA GELMİŞ EN KÖTÜ ŞEY

Obamacare olarak kamuoyunda bilinen Hesaplı Bakım Yasası’na şiddetli karşı çıkanlar arasında Carson. 2013 yılında Carson, Obamacare için, “Aslında olan biteni biliyor musunuz, kölelik döneminden bugüne kadar ulusumuzun başına gelmiş en kötü şey… Bu yasa aslında hepimizi devlete karşı itaatkar olmamızı sağlıyor ki bu nedenle bir çeşit yeni kölelik bu sağlık sigortası. Hepsi kontrolü ele geçirmeye yönelik’’ sözleri dikkat çekmişti.  

Obamacare yerine kendisinin sağlık hizmeti için projesi olduğunu belirten Carson, ‘‘Benim çözüm önerim; doğan her çocuğa doğum sertifikası ile birlikte bir de elektronik tıp kayıt sistemi hesabı oluşturulmalı’’ diye izah etmişti.

Carson, doğan her çocuğa sağlık hesabı açılmasının yanı sıra Medicaid gibi geleneksel sağlık sistemini savunuyor.

GÖÇMENLER ÖNCE MİSAFİR İŞÇİ OLSUN

Washington Times gazetesine yazdığı makalesinde Carson,  “Kaçak statüsü olanları tasnif edip bazılarına yasallık vererek toplum içine salmak zor iş’’ demiş ve kaçaklar için önce ‘misafir işçi’ statüsü ardından da kalıcı statü verilmesini savunmuştu.

Sınırdan kaçak geçişler için de sınır güvenliğinin daha sıkı hale getirilmesi gerektiğini de savunan Carson, bunun içinde Meksika sınırında droneların kullanılması gerektiğini ileri sürmüştü. Carson, droneların insanları öldürmek için değil ancak sınırı illegal yollardan geçmek için kullanılan mağaraları yok etmede kullanılması gerektiğini savunmuştu. Ayrıca droneların kaçakların takibinde de kullanılabileceğini ileri sürmüştü.

MARİHUANA VE UYUŞTURUCU POLİTİKASI

Uyuşturucu ve marihuananın tedavi amaçlı kullanımına olumlu yaklaşan Carson, bunların serbest bırakılmasına karşı. Carson, marihuananın uyuşturucu kullanımına giden yolda ilk basamak olduğu fikrinde.

ben-carson 4EŞCİNSEL EVLİLİĞE KARŞI

Carson, evliliğin kadın ile erkek arasında olması gerektiğini savunuyor. Bunun her ne gerekçe ile olursa olsun kişinin beklenti ve fiziki durumu etkilememesi dolayısıyla eşcinsel evliliğe izin verilmemesi taraftarı.

Liberal basının eleştirileri karşısında eşcinsel evliliğe müsaade edilmesi konusunda önceki açıklamasına yumuşatan Carson, İncil’in inanan her insanın diğerlerini sevmesini emrettiğini ve kendisinin eşcinselleri de sevdiğini söylemişti. Carson, ‘‘Evlilik kadın-erkek arasındadır. Bugün bir grup için bunun tanımını bozarsak yarında başka bir grup için yine bozmak değiştirmek zorunda kalırız’’ diye fikrini savunmuştu.

ULUSAL GÜVENLİĞE ‘MANEVİ’ BİR YÖN YAKLAŞIMI İÇİNDE

Carson, başkan seçilmesi durumunda ulusal güvenlik başdanışmanlığına emekli general Robert F. Dees’i getireceğini açıklamıştı. Ulusal güvenlik konusuna manevi bir yönün de kazandırılması fikrini savunan Dees, ABD’ye asıl tehdidin Çin, Rusya ya da terörden değil manevi alt yapısının eksikliğinden olacağını vurgulamıştı.

İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNDE ÇELİŞKİLİ BİR İSİM

ABD Anayasası’nın birinci maddesi içindedir inanç hürriyeti. Son derece demokratik olmasına karşın Carson geçen Mayıs ayında bunun daha da ilerici olmasını gerektiğini savundu. Carson, inanç hürriyetinin ABD’de şöyle tanımlanmasını istedi;  “Hiçbir inanç sahibinin bir başka inanca mensup insana empoze etmesine kesinlikle hoş bakmamalıyız.’’

Ancak aynı Carson, geçen Eylül ayında CBS televizyonunun Meet The Press programında, ‘‘Başkan olacak kişinin dini inancı önemli’’ diyerek dört ay önce inanç hürriyetine getirdiği özgürlükçü tanım ile çelişti.

Carson’a ABD anayasasının İslam ile örtüşüp örtüşmeyeceği sorusuna, ‘‘Ben böyle bir örtüşmenin olduğuna inanmıyorum. Ben bu milletin başına Müslüman birisinin gelmesini savunmuyorum (desteklemiyorum). Buna kesinlikle karşıyım’’ diye cevap vererek kendisi ile çelişti.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.