‘IŞİD’in petrol satışından aylık kazancı 40 milyon dolar’

Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenen Berlin merkezli Bilim ve Siyaset Vakfı’nın (SWP) Ortadoğu uzmanlarından Tobias von Lossow, “IŞİD, petrol satışından hâlâ ayda 40 milyon dolara kadar kazanç elde ediyor” dedi.

“Silah olarak su: Fırat ve Dicle’de IŞİD” isimli son raporunda terör örgütü IŞİD’in Suriye’de ele geçirdiği petrol kuyularından maddi gelirler elde ederek kendisini finanse ettiğine dikkat çeken von Lossow, yine silah zoruyla ele geçirilen su kaynaklarının da petrol üretiminde kullanıldığını söyledi.

Tobias von Lossow, Fırat Nehri’ndeki suyun depolandığı sadece Tabqa barajının zaptı ile yaklaşık 5 milyon kişinin su ve elektrik ihtiyacının karşılanmasını örgütün kendi kontrolü altına aldığını belirtti.

IŞİD’in, kontrolündeki bölgelerde petrol çıkarma ve işlemesi için büyük miktarda suya ihtiyaç duyduğunu ifade eden Ortadoğu uzmanı Tobias von Lossow, “Petrol satışı bugün dahi örgütün finansmanının kaynağını oluşturuyor. Bu ticaretten elde ettiği kazançlar bu aralar azalmış olsa dahi IŞİD bu petrolden hâlâ ayda 40 milyon dolara kadar para kazanıyor” dedi.

Alman Bilim ve Siyaset Vakfı tarafından yayınlanan raporda, IŞİD’in Suriye ve Irak’ta Ortadoğu bölgesi için stratejik öneme sahip yoğun su kaynaklarının olduğu noktaları ele geçirmesinin gelecekte su savaşlarına yol açabileceği uyarısı da yapıldı.

“IŞİD, Suriye ve Irak’ta stratejik önemdeki su kaynaklarını ve su altyapılarının bulunduğu bölgelerin büyük bir bölümünü ele geçirdi” tespitinde bulunan Tobias von Lossow, “IŞİD, uyguladığı istila stratejisinin bir parçası olarak Fırat ve Dicle suyunun olduğu önemli barajları kendi kontrolüne aldı ve özellikle de 2014 yılından beri su meselesini değişik biçimlerde silah olarak kullanıyor” dedi.

Çalışan su ve elektrik sistemlerinin örgüt için hayati öneme sahip noktalar olduğunun altını çizen von Lossow, Paris saldırılarına misilleme olarak IŞİD karşıtı koalisyon güçlerinin ilgili noktalara muhtemel askeri saldırılarının tüm bölgeleri kapsayacak geniş boyutlu su baskınları gibi dramatik ve büyük çaplı felaketlere yol açabileceğini belirtti.