EU OBSERVER – “Türkiye ABD-AB ticaret anlaşmasına dahil olmak istiyor”

Türkiye, Avrupa Birliği’ne üyelik aşamalarını tamamlamanın çok uzun süreceği endişesiyle AB-ABD arasındaki serbest ticaret anlaşmasına dâhil olmak istiyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün, Brüksel’de AB dönem başkanı İrlanda’dan yetkililer ve AB’nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi ile bir araya geldikten sonra “Türkiye, AB’nin üçüncü taraflarla tüm anlaşmalarında taraf olmalı. Anlaşmalarda yer almamak, Türkiye açısından haksız rekabete yol açıyor.” dedi.

Davutoğlu, Gümrük Birliği Anlaşması’nın imzalanmasından 17 yıl sonra Türkiye’nin AB’den bu anlaşmaya dâhil olmayı beklediğini söyledi.

Serbest Ticaret Anlaşması’nın AB’ye yıllık 120 milyar, ABD’ye ise 95 milyar avro kazanç getirmesi bekleniyor.

Ancak AB, Ankara’ya bir şans vermek istese de ABD ile ikili görüşmelerin nasıl üçlü müzakerelere dönüştürülebileceği belirsiz.

Avrupa Ticaret Komisyonu Sözcüsü John Clancy, EU Observer’a, Türkiye’nin ABD ile AB-ABD anlaşmasıyla paralel kendi ticari anlaşmasını oluşturması gerektiğini söyledi.

Bu arada İrlanda dönem başkanlığı, haziran ayında Türkiye’nin AB müzakerelerinde yeni bir “başlık” açılması için istekli.

Yeni başlık Türkiye’nin bölgesel politika ile ilgili yasalarını AB düzenlemelerine uygun bir hâle getirmeyi kapsıyor.

Böylece müzakerelerde üç yıllık duraklama sona erecek.

Davutoğlu, Türkiye’nin yakın zamanda AB üyesi olamayacağı endişesiyle ABD ile ticaret anlaşmasının gerekli olduğu görüşünde.

İrlanda’nın yeni başlık girişimini ise “Bir çiçeğin açmasıyla bahar gelmez.” diye yorumladı ve şunları söyledi: “Biz demokratik bir ülkeyiz. Ekonomimiz hızla gelişiyor. Türkiye bu parametrelere bakılacak olursa AB üyeliğini hak ediyor.”

AB’nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, basın brifinginde Türkiye’nin “ek protokol” adı verilen şartları kabul etmesi hâlinde başka başlıkların da açılıp kapanabileceğini belirtti ve böylece “tek çiçek yerine çiçeklerin açtığı zengin bir bahçeye sahip olabileceklerini” söyledi.

Davutoğlu ise kapalı durumdaki 17 faslın Kıbrıs meselesiyle ilgisi olmayan “siyasi gerekçelerle” müzakerelere açılmadığını belirtirken Fransa ve Almanya’nın Türkiye’nin üyeliğine karşı tutumlarına gönderme yaptı.

Türk Bakan AB’nin Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat hakkı tanıması gerektiğini de vurgulayarak bunun “hakları” olduğunu söyledi.

Komisyon, vizesiz seyahat görüşmelerinin ancak Türkiye’nin, toprakları üzerinden Avrupa’ya giren tüm yasa dışı göçmenlerin geri kabulünü şart koşan Geri Kabul Anlaşması’nı imzalamasıyla başlayabileceğini belirtiyor.