THE ECONOMIST- “Kıbrıs: Bölünmüş adanın düşüşü”
Kıbrıs’ın durumu kötü görünüyor. Birleşmeyi yeniden düşünme zamanı
Kıbrıs’ın fırsatları hiç kaçırmadığı söyleniyor. Avro kurtarma paketinin ardından en azından kötü durumdaki ekonomisi için değişmeye ihtiyacı vardır.
Kıbrıs ekonomisi, Yunanistan destekli darbe ve akabinde Türk müdahalesinin yol açtığı adanın Türklerin kontrol ettiği kuzey ve Rumların kontrol ettiği güney olarak ikiye bölünmesinden sonraki 1974-75 millî gelir düşüşüne benzer bir düşme tehlikesiyle karşı karşıya.
Kıbrıs’ı kurtaracak iki kaynağı var. Biri yakın zaman önce keşfedilen Doğu Akdeniz’deki gaz yatakları, diğeri de turizm. Kıbrıs’ın bu iki kaynağını en kısa zamanda işe yarar hale dönüştürmesinin en iyi yolu Ada’nın 40 yıldır devam eden bölünmüşlük durumunu ortadan kaldırmak.
Keşfedilen gaz miktarının ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Ekonomik ve siyasi açıdan da bu gazın satılması oldukça zordur. Kesin olan tek şek Kıbrıs konusunda bir anlaşma sağlanmadan bunların yapılması hiç kolay değil: Buradaki sorun bir tek Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin söz konusu gazdan hak iddia ediyor olması değil. Ayrıca bu gazın en ucuz şekilde Türkiye üzerinden ihraç edilmesi meselesi de var.
2004 yılında Avrupa Birliği’ne girmeye hazırlanan Kıbrıslı Rumlar gelecekte ekonomik açıdan pazarlık şanslarının daha fazla olacağını düşünmelerinden olacak ki BM Annan Planı’nı kabul etmemişlerdi. Şimdi ekonomisi güçlü olan bir Türkiye ve gelir düzeyi düşen bir Kıbrıs Rum kesimivar. Aslında bu tek tarafın kazanacağı bir oyun değil. Yapılan bağımsız çalışmalara göre Güney ve Kuzey Kıbrıs’ın birleşmesi durumunda Ada’nın GSYİH’sının yüzde üç oranında artacağı söyleniyor.
Aphrodite’in (Afrodit) bulunması zor ödülü
Ada’nın birleşmesi konusunda Annan Planı’nı kabul eden tek Kıbrıslı Rum politikacı Nicos Anastasiades’in Güney kesimin lideri seçilmesi de işe yarayacaktır. Diğer yandan son üç yıldır yapılan görüşmeler gösterdi ki Kıbrıs Türklerinin çoğunun desteğini alan, Kıbrıs Türk Kesimi Cumhurbaşkanı koyu milliyetçi Derviş Eroğlu da Annan Planı konusunda çok hevesli değil. Ancak Eroğlu’nun patronu Türkiye hâlâ AB’ye katılma konusunda istekli ki Kıbrıs birleşmedikçe bu isteğini gerçekleştiremez. Eğer Anastasiades uzlaşma için yeterli esnekliği gösterirse, Eroğlu, Annan Planı çıkışlı bir anlaşmayı reddedecek pozisyonda değil.
Temenni edilen şey, AB, Yunanistan, Türkiye ve eski sömürgeci güç olan İngiltere’nin baskısı olmadan bu sürecin işlemesidir. Ancak yaşanan tecrübelere bakılırsa Kıbrıs fırsatları kaçırabiliyor ve kendilerine bir şeyin dikte edilmesinden de nefret ediyorlar.
Kötü giden ekonomi ve Doğu Akdeniz gaz yatakları (Aphrodite) yeni bir girişim için haklı nedenler olmalı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment