Dünya Bankası: Üst kurullar bağımsız değilse yabancı yatırımcı gelmez

Son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı sermaye tutarı azalarak 1980’li yıllardaki seviyesine döndü. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, yabancı yatırımın artması için “Hukukun üstünlüğü sağlanmalı ve bağımsız üst kurulların tarafsızlığı korunmalı.” uyarısı yaptı.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye’yle ilgili görev süresi dolmadan önce son toplantısını düzenledi. Raiser, son dönemde Türkiye’ye gelen yabancı yatırımın azalmasında üst kurulların bağımsız hareket etmemeleri ve hukukun üstünlüğüne yönelik tartışmaların etkili olduğunu anlattı. Türkiye’nin yaptığı reformlarla geçmiş yıllarda önemli oranda doğrudan yabancı yatırımcı çektiğini dile getiren Raiser, son yıllarda Türkiye’ye gelen yabancı sermaye tutarının yeniden 1980’li yıllara döndüğünü kaydetti. Raiser, “Yabancı yatırımların artması için kurumlar hukukun üstünlüğüne bağlı yönetim yapısı ile güçlendirilmeli, üst kurulların güvenilirliği artırılmalı. Üst kurulların bağımsızlıklarının tartışmaya bile açılmaması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. BDDK tarafından Türkiye’nin en sağlam üç bankasından biri olan Bank Asya’nın yönetiminin TMSF’ye devrini, yerli ve yabancı iş dünyası “üst kurulların siyasi baskıyla hareket etmesine ve bağımsızlığını yitirmesine bir örnek” olarak görüyor.

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser’ın Türkiye’deki görev süresi yakında doluyor. Raiser’in yeni görev yeri Brezilya. Raiser, Türkiye’den ayrılmadan önceki son basın toplantısını dün Dünya Bankası Ankara ofisinde düzenledi. Burada yaptığı açıklamada Raiser, Türkiye ekonomisindeki durgunluğu ertelenen yapısal reformlara bağladı. Ekonominin tekrar canlanması için seçim öncesi ertelenen reformları, kurulacak hükümetin öncelikli olarak gerçekleştirmesi gerektiğini vurgulayan Raiser, yapısal reformların ne olması gerektiğine de açıklık getirdi. Bu reformlardan birincisinin yabancı yatırımcıya tekrar güven verecek iklimin doğmasından geçtiğine işaret eden Raiser, “Yabancı yatırım ortamı iyileştirilmeli. Hukukun üstünlüğü sağlanmalı ve bağımsız üst kurulların tarafsızlığı korunmalı.” dedi. Türkiye’nin yabancı yatırımcıyı yeterli çekemediğini söyleyen Raiser, “Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey yatırımcı güveninin istikrarını sağlamak.” diye konuştu.

FED, TÜRKİYE’DEN ÇIKIŞA NEDEN OLUR

Raiser, ABD Merkez Bankası FED’in faiz artırımına gidecek olmasının Türkiye ekonomisine etkisini de değerlendirdi. FED’in faiz artırımının ardından yatırımcıların Türkiye’yi terk ederek ABD’ye gidebileceğine işaret eden Raiser, Türkiye’nin de içinde bulunduğu yükselen ekonomilerin para politikası ve mali politikalarını sağlamlaştırması gerektiğini söyledi. FED’in faiz artırımından sonra yaşanabilecek mali gelişmelere karşı politika geliştirebilmek için Türk Merkez Bankası’na tam yetki verilmesini öneren Raiser, bankanın tüm enstrümanları elinde bulundurması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin ilk çeyrek büyümesine ilişkin değerlendirmede bulunan Raiser, yüzde 2,3’lük büyümenin beklentilerinin üzerinde gerçekleştiğini kaydetti. Bu sonucun hem iyi hem kötü yanlarının olduğunu anlatan Raiser, büyümenin sadece yurtiçi talepten kaynaklanması ve kamu yatırımlarına bağlı olarak gerçekleşmesinin olumsuz olduğunu belirtti.

7 Haziran seçim sonuçlarına ilişkin görüşlerini de paylaşan Raiser, Türkiye vatandaşlarının sandıkta uzlaşma mesajı verdiğini kaydetti. Piyasaların yeni duruma uygum sağlamaya başladığını anlatan Raiser, mevcut durumdan endişelenmediğini ifade etti.