DW – “Başarılı Türk iş kadınları Avrupa’ya örnek oluyor”
Dünyaca ünlü Türk iş kadını Güler Sabancı’nın Alman teknoloji devi Siemens’in denetim kuruluna seçilmesi, dikkatleri başarılı Türk iş kadınlarına çevirdi. Avrupa ülkelerinde kadınlar üst pozisyonlarda yeterince temsil edilmiyor. Bu nedenle Avrupa Komisyonu kota uygulamasıyla şirketlerde üst düzey kadın yöneticilerin sayısını artırmayı hedefliyor. Türkiye’nin en büyük şirketlerinde ise kadın yöneticilerin sayısı birçok Avrupa ülkesinden daha fazla. Ancak bu iyimser tablo madalyonun yalnızca bir yüzü. Lider pozisyonlarda kadınlar, Türkiye’de başarılarıyla göz doldursa da genel olarak kadınların istihdama katılma oranı yüzde 25’lerle Avrupa’nın en gerisinde.
Dünyanın elektronik devlerinden Siemens’in, Güler Sabancı’yı denetim kuruluna seçmesi Avrupa’da birçokları için sürpriz oldu. Güler Sabancı, son yıllarda kendinden söz ettiren onlarca başarılı Türk iş kadınından yalnızca biri. Ciroları milyarlarca avroyu bulan birçok büyük Türk şirketinin üst düzey yönetimi artık kadınlardan soruluyor. En büyük 55 şirketin yüzde 15’inde yönetim kurulu başkanı kadın. Bu şirketlerde üst kademe yöneticilerin yüzde 26’sı, orta kademe yöneticilerin de yüzde 40’ı kadınlar. Bu başarılı kadın yöneticilerden biri de Türkiye’nin teknoloji ve iletişim devlerinden Turkcell’in Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu. Grubun yurt dışındaki sekiz şirketini, milyarlarca avroluk projeleri yöneten Develioğlu, kadınların iş hayatında, kariyerlerinde çok daha fazla zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını ancak getirdikleri eşitlikçi düzenlemelerle sonuç aldıklarını kaydediyor.
Develioğlu’nun birlikte çalıştığı yönetici kadroların yaklaşık yüzde 35’ini kadınlar oluşturuyor. Şirketin toplam çalışanları içinde de kadınların oranı yaklaşık yüzde 50.
Develioğlu şunları söylüyor: “Aslında bunlar şirketin içerisinde getirdiğimiz belli kurallarla cinsiyet eşitliğine özellikle dikkat etmemiz sonucu oluşuyor. İşe alımlarda ve terfilerde herhangi bir ayrımcılığın önlenmesi, Avrupa’da aslında olmadığı söylenen ama Türkiye’de çok normal karşıladığımız eşit işe eşit ücret prensibini uygulamak kadınlara ve erkeklere… İş ve aile yaşam dengesini korumak için bazı destekler, kurallar getirerek ve bütün bunların düzgün bir şekilde uygulanmasını sağlamakla aslında bence kadınlara uygun bir çalışma ortamı sağlayabiliyorsunuz. Böylelikle kadınlar kariyerlerinde daha hızlı ilerleyebiliyorlar.”
Büyük şirketlerde böylesine olumlu tablolar olsa da diğer birçok Türk şirketinde kadınlar ayrımcılıkla karşı karşıya kalabiliyor. Büyük şehirlerden uzaklaştıkça kadınların istihdam oranı azalıyor, ayrımcılık artıyor.
Türkiye Kadınlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sema Kendirci, Türkiye genelinde kadının istihdamdaki varlığının gerilediğine işaret ediyor. Kendirci’ye göre 2000’li yıllarda kadınların genel istihdamdaki payı yüzde 35 seviyelerinde iken bugün yüzde 25’lere gerilemiş durumda. Bu, Avrupa ülkeleri içinde en düşük düzey.
Türkiye’de şirketlerde tepe noktalara ulaşmış kadınlar kurdukları derneklerle, yürüttükleri projelerle öğrenim almak isteyen genç kızlara, işsiz kadınlara ulaşılmaya ve onlara yeni ufuklar açmaya çalışılıyorlar. Bu kapsamdaki önemli projelerden biri, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı amaçlayan Kardelenler Projesi.
“2000 yılında Kardelenler Projesi’ni başlattık. Bu projede ekonomik yetersizlikler nedeniyle öğrenimlerine devam edemeyen genç kız çocuklarımıza burs vermeye başladık. Her yıl 10 bin kız öğrenciye burs veriyoruz. Bu süre içerisinde verdiğimiz burs sayısı 95 bine ulaştı.”
Türkiye’nin önde gelen şirketleri, bu yılın başında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının himayesinde kurulan “İşte Eşitlik Platformuna” katıldı. Kadın yöneticilerin önemli rol oynadığı bu şirketler, ekonomik alanda toplumsal cinsiyet uçurumunu en aza indirmeyi hedefliyor.
Lale Saral Develioğlu, bu hedefle sivil toplum örgütleriyle birlikte yürüttükleri ve bütün dünyada örnek oluşturan “Ekonomiye Kadın Gücü” adlı projeden büyük heyecanla söz ediyor:
“Aslında dünyada ilk defa bir mobil operatör, bir mikrofinans kuruluşuyla ortak bir sosyal borçlanma modelini hayata geçiriyor. Bu modelle baktığınızda ekonomik sıkıntı çeken, dar gelirli kadınlarımıza destek veriyor olacağız. Hayallerini gerçekleştirmelerine ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına zemin sağlıyor olacağız. Bugün itibarıyla bu programda 55 bin kadına destek veriyoruz. 4 yılda da bunu 100 bin dar gelirli kadına ulaştırmayı hedefliyoruz.”
Türkiye’de kadın-erkek eşitliği alanında birçok sorun çözüm bekliyor. Başarılı iş kadınlarının karşılaştıkları birçok zorluğa rağmen şirketlerin tepe noktalarına tırmanmaları ise fark yaratıyor. Yalnızca şirketleri için değil çok sayıda sosyal sorumluluk projesiyle destek oldukları öğrenim görmek isteyen genç kızlar ve ekonomik bağımsızlıklarını elde etmek isteyen kadınlar için de.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment