Dev bir altyapı projesini ilerletme planları, bir uluslararası kredi derecelendirme kuruluşunun hizmetlerinden vazgeçme kararı, devam eden büyüme tahminleri… Türkiye’nin yeni yıla güçlü şekilde başladığı kesin.
Öte yandan ülkede manşetler, Paris’te üç PKK’lı kadın eylemcinin infaz tarzındaki cinayetlerinin haberleriyle dolu. Cinayetler, çoğu kişi tarafından hükûmet ile PKK arasındaki barış görüşmelerini bozma girişimi olarak görülse de her iki taraf ülkenin Kürt meselesini çözme çabasından vazgeçmeyeceğini söylüyor. Bu mücadele nedeniyle son 30 yılda 30.000 kişi öldü.
Türkiye’nin ekonomik ilerlemesinin siyasi zemini, karşılıklı şüphelerle devam etmesine rağmen ülkedeki en uzun süreli ve en büyük iç sorun, titrek de olsa umudun ışığıyla aydınlatılmakta.
Erdoğan’ın, Paris cinayetlerinin ardından oluşan gergin atmosferde İstanbul’da katıldığı bir iş konferansında polis koruması altında olduğu çok belirgindi ancak verdiği mesaj coşkuluydu. Erdoğan, Türkiye’nin yılın ilk çeyreğinde petrol tankerlerinin Boğaz’ı pas geçmelerine izin verecek 50 kilometrelik yeni bir kanal ihalesini başlatmayı arzu ettiğini söyledi. Projeyle ilgili Haziran 2011’den bu yana fazla şey duyulmamış olsa da maliyeti, finansman olanakları ve İstanbul’un engebeli arazisiyle ilgili çok soru soruldu.
Ancak ulaşım ve enerji sektörlerindeki son ihalelerin başarısından dolayı keyfi yerinde olan Türk hükûmeti, yılda yaklaşık 100 milyon ton ham petrolü İstanbul Boğazı’ndan taşımanın tehlikeleri konusunda da hâlâ endişeli. Yeni bir kanalın inşası aynı zamanda Erdoğan’ın büyüdüğü şehrin çehresini de öyle ya da böyle değiştirecek.
Hükûmetin başka alanlardaki özgüveni de aşikâr: Türkiye şu anda Moody’s Yatırım Hizmeti tarafından yatırım derecesine yükseltileceğine inanıyor. Fitch kredi derecelendirme kuruluşu şimdiden Türkiye’yi bu dereceye yükseltti. Öte yandan Standard & Poor’s adlı kredi derecelendirme kuruluşu artık Türkiye ile bir anlaşması olmamasına karşın ülkenin kamu borcunu derecelendirmeye devam edeceğini söylüyor.
Erdoğan bu hafta ayrıca Türkiye’nin 2012 yılındaki yüzde 6,2’lik enflasyon oranının son 45 yılın en düşük seviyesi olduğunu ve geçen yılki otomobil satışlarının yarım milyonu aştığını açıkladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de geçen yıl yüzde 3 oranındaki büyümenin ardından ülkesinin gelecek yıl yüzde 4 oranında büyüyeceğini ve enflasyonun yüzde 5,3 oranına düşeceğini umduğunu söyledi.
Elbette fırtınalı bir hava ile karşılaşma riski her zaman vardır. PKK ile görüşmelerin başarılı olacağının garantisi kesinlikle yok ve başarısızlığın bedelinin ne olacağı da bilinmiyor. Uluslararası yatırımcıların Türkiye’deki dev projelerle ilgileneceği de henüz kesin değil. Moody’s’in yatırım derecesi notu vereceği de kesin değil.
Ancak mevsim normallerinin tersine ılık geçen bir kışın tam ortasında Ankara ve İstanbul’da bahar havası esiyor.
Haberin orjinali için:
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment