WP:”İstanbul’da daima sokakta taciz var”
Punjab Hindistan’da, Cuma gecesi 29 yaşında bir kadına yedi erkek tarafından tecavüz edildikten sonra, içlerinde otobüsün şöförü de bulunan altı şüpheliyi polis Pazar günü tutukladı.
Jyotı Singh Pandey’ in bir çete tarafından acımasızca şiddete maruz bırakılması ve tecavüz edilerek öldürülmesinden hemen sonra, New Delhi , Hindistan’da ve başka yerlerde tecavüz ve kültür hakkında tartışma başladı ama odaklanan konu çok sınırlıydı.
Cinsiyet eşitsizliği konusunda bildiklerimin çoğunu son iki yıldır bana ev sahipliği yapan İstanbul’un sokaklarında öğrendim.
2011’de bir ilkbahar sabahı otobüs beklerken bir adamın bir kadına sokak ortasında saldırısını izledim. Bir metre uzaklıktaki şahitler soğukkanlılığını koruyordu.Araya girmek istediğimde, o adam bıçağını bana da savurduğunda orada bulunnalardan biri beri çekmese bıçak bana da isabet edebilirdi
Sarsıldım ve hayret içerisinde kaldım ki bu yalnızca işlenen suçtaki yüzsüzlükten değil aynı zamanda izleyenlerin kayıtsızlığı ve de polisin bu özel duruma müdahil olmamasının sonucuydu. Denedim ama ne saldırıya uğrayan kadına ne de saldırgana ne olduğunu öğrenemedim.
Türkiye, son 20 yıl içerisinde kadın hakları ile ilgili önemli ölçüde yol kat etti fakat sosyal hayatta muhafazakar olan ülkede kadına karşı şiddet temelde büyük bir problem olarak yaşıyor.
Geçtiğimiz yıl Bahçeşehir Üniversitesi’nde Yılmaz Esmer tarafından yapılan bir anket bir çok noktayı açıklıyor. Esmer’e, ankete katılanların % 32’ si -ki bunun %29’unu kadın katılımcılar oluşturuyor- kadınların eşleri tarafından dövülmeyi hak ettiklerini söyledi. Dahası, ankete katılanların % 64’ü kadınların eşlerine itaat etmeleri gerektiğini, %60’ ı da işverenlerin erkeklere öncelik vermesi gerektiğini söyledi.Buradaki yerel bir gazetede çalışan bir haberci olarak Türk kadınlarından neredeyse her gün, günlük hayatlarında karşılaştıkları zorlukları öğrendim. Bunlar çocuk yaşta evlilikten, namus cinayetine, ücret eşitsizliğinden kamu alanında baş örtüsü yasaklanmasına kadar çesitlilik göstermekte.
Erkelerin bana yiyeck gibi bakmadıkları, homurdanmadıkları, tükürmedikleri, fahişe diye laf atmadıkları bir gün geçmiyor. Birkaç ay önce ise bir grup genc erkek tarafından ön kapıma sadece birkaç metre uzakta tacize uğradım.
Tecavüze uğramamış olsam da, her gün sokaklarda tanımadığım insanlarca kirletiliyorum. Ve ben, Kahire’den İstanbul’a, uluslararası sokak tacizi karşıtı Hollaback hareketinin doğum yeri New York’a kadar, kamuya açık yerlerde cinsel taciz ve saldırılara uğrayan milyonlarca kadından sadece biriyim.
Hindistan’da, sokak tacizine “Havva ile alay” denir. Bu kadınların suçlunun eyleminden en az sorumlu olduklarını ima eder . Bu durum -en azından bazılarımızın- hala saldırı anında kurbanlarının ne giydiğini sorduğu ve kilo kaybının tacize ilham olduğuna inandığı Batı’da çok büyük bir sürpriz olmamalı.
Cinsiyet hakkındaki düşüncemizi değiştirmediğimiz sürece şiddeti durduramayız Ve tecavüz konusunu tartışırken aynı zihniyette gelişen cinsel şiddet biçimleri hakkında da konuşmak da gerekir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment