Obama’nın Danışmanı Brobst: Artık sensör ekonomisine geçiyoruz

Başkan Barack Obama’nın Teknoloji Danışmanı ve Teradata Üst Düzey Teknoloji Yöneticisi (CTO) Stephen Brobst, artık sensör ekonomisine geçildiğini belirterek, ”Sensörler kum tanesi kadar, kendi güç kaynakları var, hesaplama yeteneği var ve kablosuz iletişim kurabiliyor. Bu bir devrimin parçası” dedi.
    
İstanbul’da Teradata tarafından düzenlenen, ”Büyük Veri, Büyük Fırsat” başlıklı toplantıda konuşan Brobst, ”Bütün araçlar ileride birer veri kaynağı olacak. Artık sensör ekonomisine geçiyoruz. Sensör teknolojisi gerçekten mümkün mü? Sensörler kum tanesi kadar, kendi güç kaynakları var, hesaplama yeteneği var ve kablosuz iletişim kurabiliyor. Bu bir devrimin parçası. Bu artık bulut bilişimden bile çok konuşulur hale geldi” ifadelerini kullandı.
    
Sensörlerin kullanım alanının giderek yaygınlaştığını belirten Brobst, ”Ben Las Vegas’tanım, poker masasındaki çiplerin üzerlerinde sensör var. Göremezsiniz bile, minicik siyah bir nokta. Neden görmek istersiniz bunu? Çünkü bu şekilde insanlar nasıl bahis oluşturuyor bunları görebiliyorsunuz. Birileri acaba kart saklıyor mu, onu da gösterebiliyor size. Poker çipleri el değiştirirken acaba kara para var mı işin içerisinde, ona da bakılıyor. Kara para aklamanın yöntemlerinden birisi de ben kara paramı kaybederim, o size geçer ve aklanmış olur” dedi.
    
Brobst, araç kiralama şirketlerinin de artık sensör kullanarak yaptıkları işe ve araçlarının durumuna ve şirketlerinin karlılığına ilişkin bilgileri topladığını dile getirerek, şunları kaydetti: ”Artık her araç üzerinde sensörler olacak. Bir müşterimiz de dünyada ünlü araba kiralama şirketlerinden biri. Bu firma kiraladıkları araçların ne kadar karlı olduğunu bilmek istiyor. Her bir kiralama operasyonunun sonrasında her bir müşteri için bu bilgileri elde etmek istiyorlar. Bu kiralama işleminden ne kadar para kazandıklarını bilmeleri önemli. Araç üzerindeki aşınma ve yıpranmayı da hesaplayabilmeleri gerekiyor. Bu yüzden kiralama işlerinde de araçların nasıl bir yolda ne şekilde kullanıldığını anlayacak sensörler kullanılmaya başlandı.”
    
Sensörler aracılığı ile toplanan verilerin sağlık sektöründe de köklü değişimlere neden olduğunu anlatan Brobst, ”Sensör verileri özellikle sağlık alanında son derece belirleyici. Bir kişinin yaşam belirtileri, kan şekeri belirtileri, kolesterol seviyesi, nabız atış verilerini alıyorsunuz. Bu verilerle hastaneler ve doktorlar daha iyi kararlar verebilecekler. Doktor normal şartlarda sadece küçük bir check up yaparak kişi sadece belli bir süre gözlem alıntıda bulundurabilir ve bir miktar veri elde edebilir. Fakat sensör vasıtasıyla daha çok veri elde edebilir” dedi.
    
Toplantıda konuşan Coca Cola Başkan Yardımcısı Justin Honaman da, ”Teknoloji değişimi mümkün kılıyor. Tabii işin başında da en iyi insanlar olmadığı zamanda başarılı olmak mümkün olmuyor. Teknoloji kolaylaştırıcıdır, ama lokomotif insandır” diye konuştu.
    
Coca Cola’nın da değişen pazarlama ve tüketim eğilimlerini yakından takip ettiğini belirten Honaman, şunları ifade etti:  ”Coca Cola çok büyük bir marka ve milyar dolarlık markalarımız var. Bir ürünü pazarlamak için, mağazaya iletmek için izleyebileceğiniz pek çok yöntem var. Kuzey Amerika’da 74 adet şişeleme noktası var. Herkes kendi bölgesinde faaliyette bulunuyor. Bir müşterimizi düşünün, örneğin Wallmart. Bu şirket faaliyette bulunduğu bölgelerde 70 küsür Coca Cola şişeleyicisi ile muhatap oluyor. Bu da epey bir veri demek. Verilerin toplanması ve analizi son derece önemli.”

    
Justin Honaman, ”Müşteri artık gidip bakkaldan, satış noktasından ürün almıyor, hipermarketlerlerden ürün alıyor. Perakendecilikte bir değişim olduğunu görüyoruz. Seçenekler artıyor. Elektronik ticaret, online alışveriş artıyor. Müşteri mağazaya gitmek yerine aynı mağazadan online alışveriş yapıyor. Alışverişin şekli değişiyor. Buna uygun olarak da mağaza formatını, şeklini değiştirmek gerekiyor. Müşterilerin ihtiyaçlarına hitap edebilmek için bunu yapmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
    
Teradata Türkiye Ülke Müdürü Gamze Aydın ise verinin günümüzde kurumların en etkili araçlarından biri haline geldiğine değinerek, iş dünyasında daha etkin olmak isteyenlerin, verinin sağladığı benzersiz gücü büyük bir fırsata dönüştürerek başarılarını artırabileceklerini ve rakiplerinin önüne geçmelerini sağlayacak stratejileri belirleyeceklerini söyledi.