WSJ: Türkiye’nin sanayi üretimi
Çarşamba günü açıklanan ve haziran ayındaki sanayi üretiminin bir önceki ayla karşılaştırıldığında daha yavaş olduğunu gösteren verilerin ardından Türk lirasının dün değerinin bir parça daha altında seyretmesi, ülkenin ekonomik büyümesinde bir yavaşlama olacağına ve Merkez Bankasının ülkenin ekonomisini canlandırmak için para politikalarını yumuşatacağına dair beklentileri artırdı.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre ekonomik çıktının başlıca göstergesi olan haziran ayındaki üretim, Dow Jones Newswires tarafından anket yapılan uzmanların yüzde 3,3’lük tahminlerinin altında ve mayıs ayındaki yüzde 5,9’luk büyümenin yarısından daha az bir oranda, yani yüzde 2,7 oranında arttı. Mevsimlik düzenlemeler temelinde üretim haziran ayında geçen aya oranla yüzde 2 oranında düştü.
Bu düşüş, Türk sanayisinin dibe vuran küresel duyarlılığı -özellikle de kilit önemdeki ihracat pazarı olan Avrupa’daki etkilerini- hissettiğini gösteriyor. İstanbul’daki Ata Yatırım firmasından Uzman Özlem Derici, “Sanayi üretimdeki yavaşlamaya zayıf iç talep ve azalan ihracat neden oluyor.” dedi.
Türkiye Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, geçen ay, bankaların fonlama maliyetini düşürerek ulusal bankaların hedefleri doğrultusunda son birkaç haftalık ekonomik verilerin para birimini istikrarlı hâle getirmeye ve enflasyonu yavaşlatmaya işaret etmesinin ardından büyümeyi teşvik etme arayışına girdi.
Hedefleri doğrultusunda liranın ve enflasyonun istikrarıyla birlikte Merkez Bankası, büyümeye odaklandı. Yatırımcılar, Başçı’nın, liraya yönelik spekülatif saldırılardan korunmak ve enflasyonla mücadele etmek için borçlanma maliyetlerini günlük olarak değiştirdiği ve faiz koridoru olarak adlandırdığı yüzde 5,75-11,5 koridorunun üst sınırında ikinci bir kesintiye gidileceği iddiasında bulunuyor.
Bankalar için borçlanma maliyeti, çarşamba günü 21 Kasım’dan bu yana en düşük seviye olan yüzde 6,9’a gerilerken ortalama borçlanma maliyeti, yüzde 5,91 idi ve Başçı, ekonomiye daha ucuz kaynaklar pompalamaya devam ediyor, Merkez Bankası, haziran ayında, faiz oranlarını yüzde 10,2 seviyesine yükseltti.
Türkiye’nin G-20 ülkeleri arasında ekonomisi ikinci hızlı büyüyen ülke olmasına dayanak oluşturan iç talep, bankanın beklentileri doğrultusunda büyük oranda rahatladı. İlk çeyrekte gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYİH) artışı yüzde 3,2 yavaşladı. Bu rakam, 2011’in ilk üç ayındaki ilerlemenin yaklaşık olarak dörtte birine tekabül ediyor. Hükûmet, bu sene GSYİH’de yüzde dört artış hedefliyor ki Merkez Bankası bu hedefe ulaşacağını belirtti. Ekonomi, geçen sene yüzde 8,5 büyüdü.
Bazı ekonomistler, haziran ayı sanayi üretim rakamlarının, ikinci çeyrekteki ekonomik büyümenin ilk çeyrekte görülen genişlemeye az çok benzeyeceğini gösterdiğini söylediler.
İstanbul Garanti Yatırım Menkul Kıymetlerde ekonomist olan Gizem Öztok Altınsaç, “Veriler, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile 3,5 arası ekonomik büyüme göstermektedir. Dış talebin katkısı, büyümenin üzerindeki temel belirleyici olacaktır.” dedi.
İstanbul merkezli aracı kurum Ekspres Yatırım’ın Başkanı Nilüfer Sezgin, “Merkez Bankasının ticari bankaların döviz olarak tuttukları Türk lirası mevduatlarının yüzdelerini önümüzdeki birkaç ay içinde artırdığında, faiz oranı koridoru da daralabilir.” dedi.
Başçı, geçenlerde Türk kredi sahiplerinin lira rezervlerinin yüzde 55’ini dolar ve avro, yüzde 25’ini altın olarak tutmalarına izin verdikten sonra Merkez Bankası, iki seçeneği de yüzde 5 oranında artırabilir. Bu, kredi sahiplerine, Merkez Bankasında bekleyen liralarını borçlanma maliyetleri daha düşük olan altın ve dövizle takas imkânı verir. ” dedi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment