WSJ- “Sınırlar ve vizeye ilişkin anlaşma”

Brüksel ile Türkler için vizesiz seyahati başlatmaya ilişkin görüşmelerin karşılığında Türkiye, kendi toprakları üzerinden AB’ye yasa dışı olarak girerken yakalanan kişilerin bazılarını geri almayı kabul etti.

Uzun süredir beklenen ve pazartesi günü imzalanan anlaşma, Avrupa en zorlu siyasi sorunlarından birini -yasa dışı göç- hafifletme ve Ankara ile bozulan ilişkilerini onarma arayışındayken yapıldı.

On binlerce mültecinin, Türk toprakları üzerinden Blok’ta sığınma arayışıyla gelmesi ve Suriye iç savaşından kaynaklanan insani kriz gittikçe daha çok Avrupa’ya yayılırken Türkiye’nin başkentinde imzalar atıldı.

Bununla birlikte anlaşmanın bir etkisi olacaksa da bu hemen olmayacak zira sadece sığınma başvuruları reddedilenlere uygulanacak. Avrupa hükûmetleri uluslararası yasalara göre mültecileri sınır dışı edemiyor.

Buna ilaveten Geri Kabul Anlaşması’nın ilk önce her iki tarafça imzalanması gerekiyor ve Anlaşma’nın bir kısmı üç yıldan önce yürürlüğe girmiyor. Bu arada Türk vatandaşları için vizenin kaldırılması üzerine görüşmeler de muhtemelen yıllar sürecek.

AB İç İşleri Komiseri Cecilia Malmström, anlaşmaların son yıllarda Türkiye’nin duran üyelik girişimi yüzünden araları bozuk olan iki komşu arasında iş birliğinde “ileriye atılan önemli bir adım” olduğunu söyledi.

Ülkesinin ekonomik ilerlemesine dikkati çekmek isteyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye artık insanların kaçtığı değil çok sayıda mülteci alan bir ülkedir.” dedi.

AB’nin sınır kurumu Frontex’e göre AB’ye 2012 yılında yasa dışı olarak giren 72 bin göçmenin yarısından fazlası Türkiye yoluyla geldi. Bunları çoğunluğu Yunanistan ve diğerleri de Bulgaristan’a girdi. Bu sene gelenlerin çoğunluğunu ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler oluşturuyor.

Analistler, pazartesi günü yapılan Anlaşma’nın nihayetinde ne kadar etkisi olacağının belirsiz olduğu konusunda ihtiyatlılar. Anlaşma belgesi olmayan ekonomik nedenlerle göçenleri geri döndürmede faydalı olabilir ancak sığınma isteyenlere uygulanamayacak.

Blok içinde göç konusundaki ulusal politikalar çelişkiler ve karmaşık işaretlerle bulmaca gibi. Türkiye’nin kendi uzun sınırlarını denetleme kapasitesi de hâlâ düşük. Türk yetkililer, Ankara’nın, göç akınıyla baş edemezse anlaşmayı askıya alma hakkını saklı tutacağını söylüyorlar.

Brüksel’deki Göç Politikaları Enstitüsü Başkanı Elisabeth Collett, “Üç yıl bu anlaşmaya yürürlüğe koymak için kısa bir süre; çok belirsiz. Türkiye’nin hâlâ Suriye ile kendi insani acil durumu var. Geniş çaplı düşünürsek bu, kapasite ve uzmanlık meselesi.” diye konuştu.

Yunanistan ve AB’nin geri kalanı son beş yıldır ekonomik sıkıntı yaşarken ve Avrupa ile Asya arasındaki bağlantı durumundaki İstanbul da göçmen kaçakçılığı merkezî olarak gittikçe daha çok öne çıkarken eylem çağrıları da artıyor.

2012 sonunda Yunanistan, Türkiye ile kuzey sınırına 10 kilometrelik bir duvar inşa etti. Duvar, birçok kişinin girmesini engellese de göçmen akınını Ege Denizi’nden geçmeye zorluyor ki bu, devriyenin zor olduğu bir bölgede daha tehlikeli bir seyahat.

Türk analistler, Türk vatandaşları için Avrupa’ya vizesiz seyahat yönünde herhangi bir ilerlemenin ikili ilişkileri güçlendirme bakımından önemli ve somut bir adım olacağını söyledi.

Haberin orjinali:http://online.wsj.com/news/articles/SB10001424052702304173704579262351016549852