Koronavirüs salgınına ilişkin Çin devlet yetkililerinin açıkladığı son resmi rakamlara göre, ölü sayısı son 24 saat içinde 65 artarak 490’a ulaştı. Virüs taşıdığı belirlenen kişilerin sayısı ise 24 binin üzerine çıktı. Hubei eyaletinin Vuhan kentinin merkezinde olduğu salgında ölümlerin 479’u bu bölgede kaydedildi.
Giriş ve çıkışlara kapatılan Vuhan kentinde yaşayan Wenjun Wang isimli bir kişinin BBC’ya yaşadıklarını anlattı. Ailesinin yaşam mücadelesini anlatan Wang, karantinaya gitmektense ölümü tercih edeceğini söylüyor.
33 yaşında bir ev hanımı olan Wang, salgının kente yayılmasından bu yana, amcasını kaybettiğini, babasının durumunun ise kritik olduğunu aktarıyor. Wang, teyzesinin de virüse bağlı semptomları gösterdiğini anlattı:
“Babamın yüksek ateşi var. Dün ateşi 39.3 dereceye çıktı. Sürekli öksürüyor ve nefes almakta zorlanıyor. Ona bir oksijen makinesi bulmayı başardık. 24 saat bu makineye bağlı yaşıyor. Hem Çin ilaçlarını hem batı ilaçlarını veriyoruz ona. Şu anda onu götürebileceğimiz bir hastane yok çünkü test kiti eksikliği nedeniyle babama tanı koyulabilmiş değil.
“Vuhan’da çok sayıda karantina noktası var. Henüz kuluçka dönemini yaşayan hastalar ile daha hafif hasta olan kişiler buralarda tutuluyor. Babam gibi ağır hastalara yatak verilmiyor. Amcam böyle bir karantina noktasında hayatını kaybetti çünkü ağır durumdakilerin müşahade altına alınabileceği tesisler yok.”
“HASTALAR İÇİN YATAK BİLE BULUNAMIYOR”
Wenjun Wang, hayatını kaybeden amcasını görmeye hiçbir doktorun gelmediğini anlatıyor:
“Yeni hastaneler, hali hazırda başka hastanelerde olan kişiler için inşa ediliyor. Bu hastalar oralara sevk edilecekler. Ancak bizim gibiler için, bırakın yeni hastaneyi, yatak bile bulunamıyor.”
“Eğer hükümetin talimatlarını dinlersek, bu karantina noktalarına gitmemiz gerekiyor ama amcamın başına gelenler babamın da başına gelebilir. O yüzden evde ölmeyi tercih ederiz”
