Türkçe olimpiyatlarında ‘kardeşliğin kan bağıyla ilgisi olmadığını öğrendiler’

Yer Kanada, Kitchener şehri 9.Türkçe olimpiyatları Kanada finali.

Her şey sahneye çıkıp şarkısını söylemek üzere sırasını beklerken heyecandan titreyen 11 yaşındaki Alina Kehl’i sakinleştirmek için yanına gelen Zehra’nın onun için dua etmek istemesiyle başladı.

Kanada finallerinde birinci olan iki kız Türkiye finalleri için ülkemize gittiklerinde, olimpiyatlar boyunca birlikte geçirdikleri zaman içinde daha da yakınlaşıp iki kız kardeş oldu.

Alina katıldığı olimpiyatlar sayesinde tanıdığı Türkiye’yi ve Türk insanını, “Onlar hayatta tanıdığım en iyi kalpli insanlar” sözleriyle anlatıyor.

“Türkiye’yi artık kendi vatanım gibi hissediyorum, Türkiye’yi ve insanlarını özlüyorum”

Alina’nın babası Leon Kehl, kızının yıllarca gönüllü Türkçe öğretmenliğini yapan ve 2015 yılında kalp krizi geçirerek vefat eden doktora öğrencisi Emel Aslan’a ithafen bir video hazırlıyor.

Baba Kehl’in hazırladığı videoda iki kız kardeş olimpiyatlar boyunca yaşadıklarını anlatıyor.

Olimpiyatlar sırasında dünyanın dört bir tarafından gelmiş farklı dinlere, farklı dillere, farklı renklere sahip yüzlerce çocuğun bir çatı altında olması ve kardeşlik duyguları yarışmaların aslında sahneye çıkıp, şarkı söyleyip birinci olmaktan çok daha farklı bir anlamı olduğunu ifade ediyor Alina’nın ablası Zehra.

Olimpiyatlarla hayata bakışının ve hayatın anlamının  tamamen değiştiğini ifade eden Alina, “Dünyaya gelişimizin bir anlamı olmalı. Tanıdığım birçok insan sadece kendileri için yaşıyor ama ben bu olimpiyatlarla birlikteliğin bu dünyayı yaşanılacak daha iyi bir yer yapacağını anladım. Türkiye’yi artık kendi vatanım gibi hissediyorum. Türkiye’yi özlüyorum, orada olmayı özlüyorum, insanlarını özlüyorum” diyor ve ekliyor “İnsanlar İslam’ı ya da Müslümanları tenkit ettiğinde benim çok canım yanıyor. Ben bu insanları çok seviyorum.”