‘Yo yo sendromu’ sağlığımızı tehdit ediyor
Sağlığı olumsuz yönde etkileyen ünlü ünsüz herkesin yaşadığı, sadece kilo verme amaçlı yapılan uygulamalar sonrasında verilen kiloların korunmadan daha fazlası ile geri alınmasına “yo yo sendromu” denilmektedir. Ülkemizde de bu yöntemleri bilinçsizce uygulamakta olup bir zayıf bir kilolu olma durumu kişilerde sıklıkla gözlenmektedir. Çağımızın hastalığı olan obeziteye davetiye çıkarabilecek bu sendrom metabolizmanın gittikçe yavaşlamasına ve alınan kiloların daha da zor verilmesine neden olmaktadır.
Yo yo sendromu nedenleri:
Sadece kilo verme amaçlı uygulanan, bireye özgü olmayan, olumlu beslenme alışkanlıkları kazandırmayan ve hızlı kilo verdiren tüm uygulamaları söylemek mümkündür.
• Bilinçsiz zayıflama ilaçları kullanımı.
• Bireyin psikolojik durum değişiklikleri.
• Kişiye özgü olmayan hazır diyetlerin yapılması.
• Kendi sosyal yaşamına uymayan diyetleri kilo verme pahasına devam ettirme.
• Bilinçsiz diüretik kullanma.
• Diyet kampları ve sonrasında aynı sıklıkta yapılamayan egzersiz.
• Sık aralıklarla diyet uygulama.
• Düşük kalorili diyet sonrasında oluşan yeme atakları.
Risk altındaki kişiler:
Kilo sorunu olan kadın erkek günümüz koşullarınca yaş gözetmeksizin herkeste hızlı kilo verme, bu kiloları belirli bir sürede koruyamama ya da hiç korumama, daha sonra ise diyetten sıkılıp yeme atakları ile birlikte ilk diyete başladığı kilodan daha fazla kilo alarak bu değişimi geçirme riski vardır.
Yapılan çalışmalar ağırlık kaybının %5 ile %10’ unun bile 6 ay süresince muhakkak korunması gerektiğini göstermiştir. Ayrıca diyetini 1 veya 2 aylık dönem sonrasında bırakan kişilerde bu durum daha sık yaşanmaktadır.
Daha çok ünlülerde gözlenen bu durum; güzellik ve estetik kaygılarının artması, görsel ve yazılı basında kilo verme ile ilgili kaynağı doğru olmayan beslenme bilgilerinin de varlığı ile artık sadece ünlülerde değil toplumun her kesiminde görülmektedir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment