Yeni doğan bebeklerde göz yaşarması ciddi hastalıkların habercisi
Yeni doğan bebeklerde göz yaşarması ciddi hastalıkların habercisi olarak görülüyor. Herhangi bir sağlık problemi olmayan ve zamanında doğmuş bebeklerin yüzde 5’inde gözlerde sürekli sulanma ve çapaklanma gözleniyor. Medicine Hospital göz doktoru Op. Dr Adem Eroğlu, bebeklerde görülen göz sulanması, masaj gibi çeşitli tekniklere rağmen bir yaşından sonra da devam ederse tıkanıklığın müdahale ile açılması gerektiğini belirtiyor.
Eroğlu “Normalde gözyaşı salgısı 3.-4. Haftada salgılanmaya başlar, üretilen göz yaşı, göz üzerinden dolaşıp alt ve üst göz kapağının burunla birleştiği yerden kanallar vasıtası ile burun arka kısmından genize akar. Bu akış rotası içinde herhangi bir noktadaki tıkanıklık durumunda salgılanan gözyaşı tıkanıklık noktasından geriye doğru birikerek göllenir ve dışarı akar, bu göllenme nedeniyle de mikropların üremesi için uygun ortam oluşur. Doğumsal gözyaşı kanal tıkanıklığı 100 doğumdan 5-10 bebekte görülür, bunların yüzde 90’ı düzelir, çok az bir kısmına müdahale etmek gerekir.” diyor.
Eroğlu, gözün iç kısmında bulunan kese bölgesi üzerine yapılacak masajın çoğu zaman tıkanıklığı açtığına işaret ediyor.
Masajda işaret parmağı kese içeriğinin dışarı kaçmasına engel olacak şekilde iç kısma konuyor ve kesede hidrostatik basıncı artırmak amacıyla sertçe aşağı doğru basınç uygulanıyor. Günde 4 kez ve her seferde 10 defa bunun tekrarı gerekiyor. 12-18 aylık olduktan sonra açılma olmamışsa genel anestezi altında probing (sondalama) yapılıyor. Açılma olmazsa 6 hafta sonra tekrar probing uygulanabiliyor. Yüzde 90 ilk probingde açılıyor, yüzde 6 bebek 2. probingde açılır. Açılmama halinde silikon tüp uygulaması gerekebiliyor.
Adem Eroğlu, bebeklerde göz yaşarmasının daha önemli bir nedeninin doğumsal göz tansiyonu olduğunu vurguluyor. Op. Dr Adem Eroğlu, ” Aksi ispat edilene kadar yeni doğan bebeklerde göz yaşarması varsa mutlaka doğumsal göz tansiyonu akıldan çıkarılmamalıdır. Erken dönemde teşhis edilirse çocuğun görmesi kurtarılabilirken, geç kalınması durumunda körlükle sonuçlanması kaçınılmazdır. Çocukta aşırı göz yaşarması, ışığa bakamama, başını ve gözlerini ışıktan kaçırma, hatta çocuk biraz büyükse yüz üstü yatmaya çalışır, başını yastığın altına gömer. Gözlerin görünüşü normalden büyüktür (buftalmus-öküz gözü), bulanıklık olabileceği gibi tansiyonun yüksekliğine bağlı olarak saydam da olabilir. Tek tedavisi cerrahi müdahaledir” ifadelerini kullanıyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment