Stres verem ediyor

Stres verem ediyor

Uzmanlar, zorlaşan yaşam koşularıyla meydana gelen stresin vereme neden olduğuna dikkat çekiyor. Hastalıktan uzak durmanın en önemli yolları; düzenli uyku, dengeli ve iyi beslenme ve olabildiğince stresten kaçınmak. Veremin belirtilerinin balgam, iştahsızlık, halsizlik, özellikle gece terlemesi ve kilo kaybı olarak açıklanırken bu kişilerin akciğer grafisi çektirmeleri tavsiye ediliyor.

Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Füsun Soysal, ‘4-10 Ocak Verem Haftası’nda, tüberküloz hastalığının nedenleri ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Dünyada her yıl yaklaşık 8,4 milyon kişinin tüberküloz yani halk arasında bilinen adıyla verem hastalığına yakalandığını belirten Soysal, “Vücut direncinin düşmesini fırsat bilen sinsi hastalık, 2 milyon kişinin de hayatını kaybetmesine yol açıyor. Hastalık, solunum yolu ile bulaştığı için hassas bir tedavi süreci gerektiriyor.” dedi.

Hastalığın, başta akciğer olmak üzere tüm organlara etki edebildiğine dikkat çeken Soysal, şöyle devam etti: “Tedavi edilmediği takdirde ölümcül olduğu bilinmektedir. Geçmiş yıllarda içki ve sigara kullanan, iyi beslenmeyen kişilerde görüldüğü düşünülen verem, zayıflamak için şok ve uzun süreli diyetler yapan kadınlarda, ayrıca toplu taşıma araçlarını sık kullanan bireylerde de görülmektedir.”

‘SEBZE VE ETTEN YOKSUN DİYETLERDEN KAÇINILMALI’

Uzun süreli ve bilinçsiz olarak yapılan diyetlerin vücudu yıprattığını ifade eden Soysal, “Diyetlerinde sebze, meyve ve etten yoksun bir beslenme programı uygulayanlar için verem büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Vücut direncinin düştüğü bu dönemlerde vücuda alınacak bir verem mikrobu, hastalığı tetiklemektedir. Diyette yalnızca vücut direncini düşürmemekte, zayıflama stresi de vücudu yıpratmaktadır.” diye konuştu.

Kış aylarında camların kapalı olduğu havasız ve kalabalık toplu taşıma araçlarına dikkat edilmesini tavsiye eden Soysal, sözlerine şöyle devam etti: “Otobüs ve minibüs şoförleri ile taksi şoförleri verem tehdidi altındadır. Kapalı ve havasız bir ortamda verem mikrobu taşıyan bir kişi, öksürük ve aksırıkla hastalığını çok rahat başka birine bulaştırabilir. Mikrobu kapan kişi, vücut direnci düştüğü anda hastalığı yaşayacaktır.”

Yurtta kalan ve toplu yaşamın getirdiği sağlıksız koşullardan etkilenen öğrencilerin verem mikrobunu rahatlıkla birbirlerine bulaştırabileceğini kaydeden Soysal, “Sınav döneminde uykusuz kalan ve kötü beslenen öğrencilerin vücut direnci düşmektedir. Bu dönemde herhangi bir şekilde vücuda alınan mikrop da kolaylıkla hastalığa dönüşebilmektedir. Verem mikrobunu vücuduna alan herkes için hastalık söz konusu değildir. Mikrop vücuttayken, direnç düşerse ancak hastalık akciğer, dalak, göz ve beyin zarına yerleşebilmektedir.” şeklinde konuştu.

Uzman Doktor Soysal’a göre, verem hastalığına karşı önlem alması gereken risk grubunda ev kadınları da yer alıyor. Soysal, uyarılarına şöyle devam etti: “Ev kadınlarının bu hastalıktan etkilenmelerinin en önemli nedeni, zorlaşan yaşam koşullarının beraberinde getirdiği stres ve kötü beslenmedir. Vücudun direncini artıran tüm besinlerden dengeli bir biçimde alamamak, verem tehlikesini artırmaktadır. Tüberküloz mikrobu çok küçük olduğu için bu mikrobu taşıyan kişilerle birlikteyken çok kalın maske kullanılmalıdır. Korunmanın en iyi yolu, vücut direncini düşürmemektir. Uykuya dikkat etmek, dengeli ve iyi beslenmek, olabildiğince stresten uzak durmak gereklidir. Balgam, iştahsızlık, halsizlik, özellikle gece terlemesi ve kilo kaybı olan kişiler mutlaka bir akciğer grafisi çektirmelidir.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.