Sinüzit hakkında doğru bilinen yanlışlar

Sinüzit hakkında doğru bilinen yanlışlar

Uzmanlar, soğuk havaların kendini hissettirmeye başladığı bir dönemde vatandaşları sinüzite karşı uyardı. Çok fazla önemsenmeyen soğuk algınlıklarının bile sinüzitle sonuçlanabileceği belirtildi.

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Fikret İleri, sinüzit ve bu hastalığın tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. İleri, zonklayıcı baş ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı gibi şikâyetlerle kendini gösterebilen sinüzitin, yaşam kalitesini düşüren önemli rahatsızlıkların başında geldiğini söyledi. Dr. İleri, “Sinüs enfeksiyonu yayılım gösterdiği takdirde yüz kemiklerinde iltihaplanmalara, körlüğe hatta menenjitten beyin apsesine kadar birçok ciddi tabloya neden olabiliyor.” dedi.

Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarını sinüzitin en önemli sebeplerinden biri olarak nitelendiren Dr, İleri, “Çok fazla önemsenmeyen bir soğuk algınlığı sinüzitle sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla bu konuda çok dikkatli olmak ve hastalığın bulaşmaması için tedbir almak veya bulaşmışsa tedavi olmak çok önemlidir. Özellikle alerjik rinit sorunu olan kişilerin mutlaka tedavi olmaları gerekmektedir. Ayrıca burun içinde anatomik bozukluğu bulunanlar, sigara ve alkol gibi alışkanlıkları olanlar da sinüzite daha sık yakalanmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu tür hastalıklara karşı uygun antibiyotik kullanımının gerektiğini ifade eden İleri, “Antibiyotiklerin yanında destek tedavisi de faydalı olmaktadır. Akut vakalarda tedavi süresi genellikle 2 haftayı bulmaktadır. Kronik vakalarda ise alta yatan hastalığın tedavisinin yanında ilaç tedavisi yaklaşık 1 ay sürmektedir.” ifadelerini kullandı.

‘CERRAHİ TEDAVİ GEREKEBİLİR’

Hastalığın kronikleştiği durumlarda uygun ilaç tedavisine yanıt alınamayacağı uyarısında bulunan Dr. İleri, “Böyle durumlarda cerrahi tedavi gündeme gelmektedir. Bunun yanında eğer enfeksiyon göze, beyine ve çevre kemik yapılara yayılmışsa yani komplikasyon gelişmişse yine cerrahi tedavi devreye girmektedir. Cerrahi tedavide yaygın olarak ‘endoskopik sinüs cerrahisi’ kullanılmaktadır. Kronik bakteriyel sinüzitlerde cerrahi tedavinin başarı şansı oldukça yüksektir.” dedi.

Dr. İleri, sinüzitten korunmak için ise genel direnci düşürebilecek yorgunluk, uykusuzluk ve dengesiz beslenmeden uzak durulması, ıslak saçlarla soğuk havaya çıkılmaması, klima kullanımına dikkat edilmesi, yaşam alanındaki havanın neminin çok düşük olmamasına özen gösterilmesi önerilerinde bulundu.

‘DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR’

Sinüzitle ilgili yanlış bilinenler ise şunlar:

* ‘Baş ağrısı genellikle sinüzit belirtisidir.’ Yanlış! Baş ağrılarının yaklaşık yüzde 85’inin kaynağı gerilim tipi baş ağrıları, yüzde 10’u migren, sadece yüzde 5’i ise sinüzit benzeri sorunlardır.

* ‘Geniz akıntısı sadece sinüzitte ortaya çıkar.’ Yanlış! Geniz akıntısı birçok nedene bağlı olarak gelişen bir belirtidir. Reflü ve alerjik rinit benzeri pek çok hastalık ve hava kirliği ile sigara alışkanlığına bağlı olarak görülebilir.

* ‘Sinüzit bir enfeksiyon hastalığıdır.’ Yanlış! Enfeksiyon sinüzit hastalığının sadece bir formudur. Geniş bir hastalık grubu olan sinüzitin nazal polip formu, gerek sebebi gerekse tedavisi tamamen farklı bir hastalıktır.

* ‘Sinüzit ameliyatından sonra hastalık genellikle nükseder.’ Yanlış! Uygun tanı ve uygun yapılan cerrahinin başarısı yüzde 90’ın üzerinde seyretmektedir.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.