Orta yaşın korkulu rüyası ‘reflü’

Op. Dr. Mahmut Duran halk arasında mide fıtığı olarak da adlandırılan ‘reflü’ hastalığının daha çok orta yaş grubunda görüldüğünü söyledi. Dr. Duran, ”Reflü’nün tedavisinde diyetler de ilaçlar kadar önemli” dedi.  

Halk arasında mide fıtığı olarak bilinen reflü hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Mahmut Duran, ”Bu hastalık, tıpta ‘Hiatal Herni’ ve ‘reflü’ olarak geçmektedir. Bu hastalık daha çok orta yaş grubunda görülmektedir” diye konuştu.

Dr. Duran, genel olarak şikayetlerin, mide ağrısı, şişkinlik, ağızda acı su gelmesi, geğirme, gaz, sırta vuran ağrı, göğüs kafesinin arkasında yanma ve ağrı gibi kendini gösterdiğini aktardı. Dr. Duran, ”Genellikle reflü hastalığı olan orta yaş grubunda kilolu insanlarda çok sık görmekteyiz. Ailesel durumda burada söz konusudur” ifadelerini kullandı. 

Reflü hastalığının tanısının endoskopi ile konulduğunu kaydeden Duran şöyle devam etti; ”Sedasyon dediğimiz hastaya hafif anestezik ilaçlar verilerek acı duymadan endoskopi yapılıyor. Endoskopi’nin sonucunda hastanın yemek borusunda özofajit dediğimiz yaraların, ülserlerin gözlenmesi ve hiatal herni dediğimiz sfinkter yetmezliği, hiatusun genişliği, mide fıtığının görülmesi saptanıyor. Hastaya bu tanı konulduktan sonra genellikle ameliyat mı yoksa ilaç tedavisi mi olacağına karar veriliyor. Hastalığın yeni teşhis edildiği durumlarda endoskopik bulgularda büyük bir mide fıtığı olmayan veya erozyonları bulunmayan hastalarda bir ilaç tedavisi denemek ve uygun diyeti vermek lazım. Uygun diyet ise acılı, baharatlı, kızartma, yağlı yiyeceklerden kaçınmak gerekli. Ayrıca fıstık, çekirdek, fındık gibi yağlı yiyeceklerden özellikle çikolatadan ve asitli içeceklerden uzak durmak gerekli. Hastalığın tedavisinde, diyetler de ilaçlar kadar önemli.” 

Op. Dr. Mahmut Duran, “Hastalara mide koruyucu ilaçlar vermekteyiz. Bu ilaç tedavisinde fayda görmeyen hastalarda, endoskopik bulguları değerlendirdikten sonra ameliyat gerektiren hastalara operasyon yapmaktayız” şeklinde konuştu.

Amerilyatın genel anestezi altında yapıldığını aktaran Duran, Operasyonun teknik kısmında ise genellikle yemek borusunun göğüs kafesinden karına girdiği bölgedeki hiatus denilen açıklık sütürlerle kapatılıp, daraltıldığını kaydetti. Dr. Duran şöyle konuştu; ”Arkasından da midenin fundus dediğimiz giriş kısmını yemek borusu etrafında çevrilerek bu kısmın saptanmasıyla oluşmakta. Bu operasyonlardan sonra yüzde 99’larda başarı elde edilmekte. Hastaların şikayetleri geçmekte. Çok zor bir ameliyat değil. Tabi bazı uygun vakalarda açık cerrahi şeklinde aynı operasyon yapılmaktadır. Operasyondan sonra yine birkaç hafta uygun diyet şeklinde tedavilere devam etmekteyiz. Hastalarımız son derece memnun ayrılmakta ve hiçbir sıkıntıları kalmamaktadır.”