Related Articles
Mikrodalga hakkındaki 5 efsane ve gerçek
Mikrodalga fırınlarla ilgili pek çok söylenti deyim yerindeyse efsane mevcut.
Bu efsanelerin hangisinin doğru hangisinin o kadar doğru olmadığına birlikte bakalım,
Efsane: Yiyeceği mikrodalgaya vermek besinlerine zararlıdır
Hayır, mikrodalganın besinleri etkileyeceği konusunda o kadar da kaygılanmanıza gerek yok.
Yale Üniversitesi Engelleme Araştırma Merkezi başkanı Dr. David Katz: ”Besin değerleri seviyesi açısından mikrodalganın belli bir zararı yoktur ” dedi.
Katz açıklamasını, ”Aslında, her pişirme türü bir yiyeceği ve besin içeriğini kimyasal olarak değiştirebilir: C vitamini, omega-3 yağları ve bazı biyoflavonoid antioksidanları genel olarak ısıya karşı daha hassastırlar” diyerek sürdürdü. Sebzelerdeki besinler de pişirme suyunun içine sızabiliyor. Mikrodalgada daha az su kullanacağınız için, yiyeceğiniz daha iyi bile olabilir.
Gerçek: Plastikler konusunda dikkatli olmalısınız
Plastikleri mikrodalgada kullanmak kesinlikle uygun değil çünkü mikrodalga kapların parçalanmasına ve BPA ve fitalatlar gibi kimyasalların yiyeceğinize sızmasına sebep olabilir. Günümüzde birçok şirket BPA içermeyen ve mikrodalga için güvenli kaplar yapmaktadırlar. Lakin, Çevresel Sağlık Perspektifleri tarafından 2011’de yapılan bir çalışmada, araştırmacılar bebek biberonlarından yiyecek kaplarına kadar 455 plastik ürünü test ettiler ve neredeyse hepsine obezite ve bazı kanser çeşitleri ile ilişkilendirilen ostrojenik kimyasalların sızdığını buldular. BPA içermeyen şeklinde pazarlanan plastikler bile kusurluydu.
Plastiklerin bu kadar yaygın olması onlardan tamamen vazgeçmeyi zorlaştırıyor. Katz’a göre en iyi yöntem mümkün olduğunca onlardan kaçınmak ve her zaman mikrodalgaya vermeden önce yiyeceği cam veya seramik tabağa aktarmaktır.
Efsane: Makarnayı tekrar ısıtmak daha sağlıklı hale getirir (şimdilik, en azından)
BBC sağlık araştırma programı Bana Güven, Ben bir Doktorum’da yenilerde çıkan bir deneyin makarnanın pişirilip, soğutulup, sonra tekrar mikrodalgada ısıtılması üzerine katılımcıların yemek sonrası kandaki glikoz artış oranını yüzde elli azalttığını bulması dedikodulara sebep oldu.
Araştırmacılar, sebebin makarnanın soğutulup tekrar ısıtılınca dirençli nişasta gibi hareket ederek midenin karbonhidratları parçalayıp şeker olarak emmesini engellemesinin olduğunu söyledi. Ama çok heyecanlanmayın, bu tek bir çalışma, dedi Katz. Önerisi: uzmanların da daha sağlıklı olduğunu söylediği tam tahıllı makarnaya bağlı kalın.
Efsane: Mikrodalga yiyeceği tamamen pişirir
Pişirmeye gelince, USDA’YA GÖRE, mikrodalga yiyeceğe 1-1.5 inç derinliğinde sızabilir. Dolayısı ile ısı gerçekten kalın yiyecek parçalarının merkezine ulaşamayacak. Bu, özellikle tavuk eti ve kırmızı et için tehlikeli çünkü az pişmiş etten dolayı yiyecek zehirlenmesi yaşayabilirsiniz. Mikrodalganızı mutfakta zaten pişmiş bir yiyeceği tekrar ısıtırken ya da pişireceğiniz bir şeyin buzunu çözerken bir yardımcı olarak kullansanız daha iyi olur.
Gerçek: Mikrodalgalar güvenlidir
“Mikrodalga” olarak adlandırılmasının sebebi onun yiyeceğinizi ısıtmak için bir tür elektromanyetik radyasyon olan mikrodalgalar yaymasıdır. Mikrodalgalar kansere sebep olan radyasyonla aynıdır ifadesi tamamen bir koca karı masalıdır. Dr. Katz’ın açıklamasına göre, onların tek sebep olduğu şey yiyecek içerisindeki moleküllerin hareket etmesidir ve ısınmayı sağlayan şey molekül hareketliliğidir. Ve mikrodalganın yanında durarak kanser de olamazsınız: fırın çalışırken mikrodalgalar çoğunlukla içindedir ve, Amerika Kanser Topluluğu’na göre, herhangi bir sızıntı size zarar verebilecek seviyenin çok çok altındadır.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment