Menenjit, çocuklarda hayati kayıplara neden olabilir!

Çocuk Hastalıkları Uzmanı Memnune Aladağ, menenjit hastalığının çocuklarda hayati kayıplara neden olabileceğini açıkladı. Aladağ, “Hastalıktan en fazla okul öncesi çocuklar etkilenmekte, özellikle 2 yaşından küçüklerde daha ağır seyretmektedir. Menenjit hastalarda kalıcı hasarlar bırakabilmekte, Hatta 12 saat içinde hayati kayıplara neden olabilmektedir.” dedi.

Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Memnune Aladağ, ‘Meningokok hastalığı ve menenjit aşısı’ hakkında bilgi verdi. Menenjitin virüs veya bakterilerin yol açtığı bir hastalık olduğunu belirten Aladağ, “Menenjit hastalığına neden olan mikroplardan bazılarına karşı rutin aşı programındaki karma ve zatürre aşıları yapılmaktadır. Karma ve zatürre aşılarının rutin olarak uygulanmasından sonra, meningokok mikrobu menenjitin en sık görülen iki etkeninden biri haline gelmiştir. Meningokok hastalığı, sepsis yani kan zehirlenmesi ve menenjite neden olabilen meningokok adlı mikrobun neden olduğu hızlı ve ağır seyredebilen, hava yolu ile bulaşan bir hastalıktır. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5-10 u bu mikrobu taşımakta ancak hastalık ortaya çıkmamaktadır. Bununla birlikte hastaların yüzde 10-14 ü etkili antibiyotik tedavisine rağmen kaybedilebilmekte ve yüzde 15-20 sinde uzuv kaybı, nörolojik sekeller ve işitme kaybı gibi komplikasyonlar gelişebilmektedir. Hastalık toplu taşıma araçlarında, okul ve ofis gibi toplu halde bulunulan yerlerde sık görülmektedir.” şeklinde konuştu.

Hastalıktan en fazla çocukların etkilendiğini söyleyen Aladağ, “Hastalık ateş, baş ağrısı, burun akıntısı, kusma ve döküntü gibi gribal belirtilerle başladığı için gribal enfeksiyonlara benzemekte, doktoru ve hastayı yanıltabilmektedir. Spesifik belirtiler ve bulgular ortaya çıktığında ise tedavi için geç kalınmış olabilmektedir. Türkiye’de görülme sıklığı çok olmasa da yılda ortalama 2 bin kişi meningokok hastalığına yakalanmaktadır. Hastalıktan en fazla okul öncesi çocuklar etkilenmekte, özellikle 2 yaşından küçüklerde daha ağır seyretmektedir.” ifadelerini kullandı.

Hastalığa karşı başlıca önlemin aşı olduğunu ifade eden Aladağ bu yöntemle ilgili bilgi verdi. Aladağ, “Menenjit aşısı dünyada 30 yıldan fazla bir süredir kullanılmaktadır. Meningokok aşısı diğer aşılarla benzer yan etki profiline sahiptir. Aşının yapıldığı bölgede ağrı, şişlik, kızarıklık, ısı artışı, iştahsızlık, kusma, huysuzluk, ağlama, halsizlik, ishal, eklem ağrısı, döküntü gibi alerjik reaksiyonlar gözlenebilmektedir. Yan etkileri azaltmak için diğer aşılarla birlikte yapılmaması önerilmektedir. Aşı nadir görülen ancak ağır seyreden bir hastalıktan koruma sağladığından doktora danışarak karar verilmelidir. Özellikle latekse karşı bilinen allerjisi olanlara, daha önce ‘Guillain-Barre Sendromu’ denilen sinirsel bir hastalığı geçirenlere ve ciddi ateşli hastalık geçirmekte olanlara bu aşı yapılmamalıdır. Fakat bağışıklık sistemi yetmezliği olan, dalağı çalışmayan ve HIV hastaları aşılanmalıdır. Bununla birlikte hastalığın sık görüldüğü bölgelere seyahat eden kişilerin de aşılanmasında yarar bulunmaktadır.” dedi.