Kilo saplantısı gençlerde hastalığa neden oluyor

Genellikle ergenlik döneminde başlayan Anoreksiya Nervoza; yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluk.

Zayıflamak isteyen birey, genellikle besin tüketimini aşırı azaltarak, bilinçsiz rejimler uygulamasıyla sağlık durumunu ciddi anlamda bozacak kilo kaybıyla birlikte ölümcül problemlere neden olur.

Tedavi edilmediği takdirde beslenme eksikliği, kemik erimesi, böbrek hasarı ve kalp rahatsızlıklarına neden olur. Bu hastalıklar ölüm ile de sonuçlanabilir. Anoreksiyalı kişilerin genellikle beden kitle indeksinin 18,5’ten düşük olduğunu aktaran Fatih Üniversitesi Hastanesi’nden beslenme ve diyet uzmanı Elif Dönmez, bu kişilerin kilo almakla ilgili ciddi endişe duyduklarını ve hiçbir zaman hedefledikleri kiloya ulaşamadıklarını vurguluyor.

Sürekli daha çok kilo vermek istediklerine değinen Dönmez, “Bu kişilerde yemek, kilo ve diyet saplantıları vardır. Yiyecekleri miktarı aşırı sınırlarlar. Genellikle besinlerin kalorilerini ve yağ içeriklerini iyi bilirler ve kalori odaklı kendilerine has beslenme programları oluştururlar. Hasta bile olsalar çok fazla egzersiz yaparlar. Kilo alımını engellemek için laksatif veya daha tehlikeli olabilecek bazı ilaçlar kullanırlar.” diyor.

Bulumia Nervoza yani halk dilinde bilinen adıyla ‘kusma hastalığı’ ise kişinin fazla yemekten sonra istemediği fazla kalorilerden kurtulmak için kusma yolunu seçtiği bir hastalık. Anoreksiyanın aksine bulumialı kişilerin genel olarak normalden biraz daha zayıf, normal hatta kilolu da olabileceğini aktaran uzman, şunları kaydediyor: “Bulimia Nervoza; kronikleşmiş boğaz ağrısı, tükürük bezlerinde, boyunda ve yüzde şişkinlik, dişlerde çürüme ve mide ve bağırsak hastalıklarına neden olur. Her iki hastalık da mineral dengesizliklerine bağlı kalp krizi riskinin artmasına, kaslarda yorgunluk ve kramplara sebep olur. Tedavi için hastaya beslenmenin yaşamın sürdürülebilmesi için bir zorunluluk olduğu kabullendirilerek, sağlıklı bir yolla gerekli kilonun aldırılması gerekir. Bu dönemde psikolojik destek alınmalı.”