‘Hayır’ diyememek depresyon belirtisi!
Dışlanma korkusuyla, en olmayacak taleplere bile ‘Hayır’ diyemeyen kişilerin, kişilik sorunu yaşayan bireyler olduğuna dikkat çeken uzmanlar, hayır diyememenin bir depresyon belirtisi de olabileceğini söylüyorlar. Uzmanlara göre “hayır” demeyi 5 adımda başarabilirsiniz…
Üsküdar Üniversitesi Etiler Polikliniği Psikiyatristi Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, bazı kişilerin, çevrelerinden gelecek bütün talepleri olumlu karşılamak için büyük çaba sarf ettiğini, hatta kendisini büyük sıkıntıya soktuğunu söyleyerek, bu kişilerin “hayır” diyemediğini belirtti. Kişinin ‘hayır’ diyememesinin, ‘yapısal bir sorun’ olduğunu da vurgulayan Evrensel, “Hayır” demenin bağımlı yapıdaki kişiler için çok zor bir süreç olduğunu ve bu konuda büyük bir endişe taşıdıklarını da söyledi. Evrensel şöyle dedi:
“Çevremizdeki insanlar bizden zor bir talepte bulunduğunda bu talebi karşılayıp karşılamamak arasında kararsız kalabiliriz. Hayır demek güçlü bir irade gerektirir. Eğer talebin karşılanamayacağını belirtirsek ilişkinin yara alacağı endişesi duyarız. Çevremizi kuşatan insanların sadece taleplerini karşıladığımızda bizimle iletişimlerini sürdüreceklerini, eğer talebi karşılamaz ve hayır dersek ilişkinin bitebileceğini düşünebiliriz.”
“Hayır” diyemeyen hep ödün veriyor!
İnsanlarla kurulan bağın zayıflaması endişesi, özellikle bağımlı yapıdaki kişiler için büyük bir endişe kaynağı olduğunu da dile getiren Evrensel, bu kişilerin bağın sürmesi adına hep evet diyerek sürekli ödün vermek zorunda kaldıklarını belirterek şunları söyledi:
“Bu kişiler ‘evet’ dedikleri ‘hayır’ diyemedikleri için sonrasında yaşadıkları mağduriyet nedeniyle çok üzülürler ama bu döngüden de bir türlü kurtulamazlar. Bu güçlü irade sahibi olmakla ilgilidir. Güçlü bir iradenin temelleri çocuklukta atılır. Çocuğun özerklik duygusu kendiliğinden gelişme gösterir. Bu süreçte ana-babasının tutumları bu özerklik eğilimini engelleyecek tarzda olursa çocuk bağımlılaşır. Zira bağımsızlaştığında yani anne babasının beklentileri tersine hareket ettiğinde anne babasını kaybedeceğinden korkar.
Eğer anne babası da çocukları kendi istediği gibi davrandığında onu ödüllendirir, davranmadığında da cezalandırırsa bu eğilim pekişir. Çocuk büyüdüğünde anne ve babası ile kurduğu ilişkinin benzerlerini diğer insanlarla da kurmaya başlar. Onları hoşnut etmek için kendisi hoşnutsuz olmayı tercih eder. Sırf o insanlar ilişkiyi koparmasın, surat asmasın, küsmesin diye sürekli kendisinden maddi-manevi ödün verir. Borç istendiğinde geri çeviremez. Yardım talep edildiğinde karşı koyamaz.”
“Hayır” diyememek yapısal bir sorun!
“Hayır” diyememenin yapısal bir sorun olduğunu da dile getiren, Evrensel, bağımlı yapıdaki kişilerde ortaya çıkan bir sorun olduğuna dikkat çekti Evrensel şöyle dedi:
“Bu durum, depresyonun belirtileri arasında da yer alabilir. Depresyondaki insanlarda inisiyatif kaybı olur. Kolaylıkla yönlendirilebilirler. Cep telefonu dolandırıcıları bağımlı yapıda ve depresyondaki kişileri kolayca ağına düşürebilmektedirler. Kişide bazı tehditlerle korkular uyandırılarak sanki hipnotize edilmiş gibi komutlara uyması sağlanabilir. “Hayır” veya “evet” deme kararı irademizle ilgilidir. İrade her zaman baskı altındadır. Dürtülerin ve aklın yönlendirmeleri karşısında gerçekliği de gözeterek bir karar vermek durumundadır. Bu karar içinde bulunulan şartlara göre netleşecektir. Karar verirken içsel ve dışsal bütün dengeler mümkün olduğunca gözetilmelidir. Karar neticesinde de mümkün olduğunca az çatışma yaşanmalıdır. Bazen içsel-dürtüsel talep çok güçlü olabilir. Normalde çok iradeli, makam mevki sahibi bir insanın kendi nefsinin taleplerine hayır diyemediği de olur. Otokontrol duygusu gelişmiş, özerk, bağımlı olmayan bir yapı ancak çocukluktan itibaren bilinçli anne babanın yardımı ile gelişebilir. Eğer erişkin yaşamda bu sorunlar saptanırsa tedavi ile güçlü bir irade geliştirilebilir.”
“Hayır“ diyemediği için depresyona girenler var
Hayır diyememe problemin depresyondan kaynaklandığı durumlarda tedavi ile de ortadan kalkabileceğini, yapısal sorunlardan kaynaklanan durumlarda ise terapi ile yok edilebildiğini vurgulayan Doç.Dr Evrensel, Yıllar boyu “hayır” diyemediği için depresyona giren kişiler bulunduğuna dikkat çekti. Evrensel, “Bu kişilerde hem ilaç tedavisi hem de terapi birlikte uygulanmalıdır. Eğer ilaçla depresyonu tedavi eder ve suni bir iyilik hali yakalanır, zemindeki kişilik yapısına müdahale edilmez ise tedavinin ardından yine aynı tablo karşımıza çıkacaktır. “
“Hayır” demenin 5 adımı…
1- Duygularınızın ne dediğine kulak verin. Kalbinizin sesini dinleyin.
2- Mantığınızı ve vicdanınızın sesini dinleyin.
3- Dış dünyanın yani çevrenizdekilerin neler söyleyebileceğini düşünün ve onların ne dediğine kulak verin.
4- Bütün bu sesleri duyduktan sonra, “evet” ya da “hayır” hangisi doğru ise en doğru kararı verin.
5- Güçlü iradenizle verdiğiniz en doğru kararı uygulayın. Sonuna kadar da vazgeçmeyin.
Tüm bu değerlendirmelerinize rağmen, “hayır” denilmesi gereken talebe yine de “hayır” diyemiyorsanız, ya da içinizde büyük bir sıkıntı hissediyorsanız, hemen bir psikiyatristten yardım talep edin.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment