Dişlerim niçin beyaz değil?

Dişlerim niçin beyaz değil?

Kimileri iyi bir ağız bakımı yapmalarına ve sıklıkla dişlerini fırçalamalarına rağmen dişleri beyaz olmayabiliyor. Bu durumun sebebini ve diş beyazlatmayla ilgili kafa karıştıran hususları araştırdık.

Dentin, dişin temel rengini oluşturuyor

Dişin rengi sanıldığı gibi beyaz değil. Diş dokularından dentin sarımsı, mine mavi ve grimsi renk tonlarında. Dişin rengi ise bu tonların harmanlanması sonucu mavi-beyaz, sarı-beyaz veya gri-beyaz tonları arasında değişiyor. Renklenmeler dış (çay, kahve, sigara, yetersiz ağız hijyeni vb.) ve iç etmenlere bağlı oluşuyor. İdrar yolları enfeksiyonu, akne tedavilerinde kullanılan tetrasiklin grubu ilaçlar, fazla miktarda alınan flor, çocuklukta geçirilen ateşli hastalıklar ve genetik rahatsızlıklar, dişin iç kısmında renklendirmeler oluşturuyor. Şifa Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Elif Yaşa’ya göre iyi bir ağız bakımı yapılmasına rağmen dişlerin beyazlamama sebeplerinden biri bu içsel etkenler. Diğer faktör dişin dış kısmındaki mine ve daha iç kısımda yer alan dentin. Özellikle dentin dişin temel rengini oluşturuyor. Eğer yoğun oranda sarılık içeriyorsa dişler daha koyu, az yoğunlukta sarılık içeriyorsa dişler daha açık renk görünüyor.

Macunların beyazlatma etkisi yüzeysel

Piyasada hazır satılan beyazlatma ürünlerinin dişlerin durumu değerlendirilmeden bilinçsizce kullanılması son derece sakıncalı. Çünkü dişin sert ve yumuşak dokuları zarar görebiliyor. Öte yandan beyazlatıcı özelliğe sahip diş macunlarının birçoğu dişleri beyazlatmaktan çok lekelenmeleri kaldırıyor. Macunlarda bulunan titanyum oksit partikülleri diş yüzeyindeki çukurcuklara dolarak dişin daha beyaz görünmesini sağlayabiliyor. Aslında macunların oluşturduğu beyazlatma etkisi tamamen yüzeysel. Misvak da dişleri beyazlatıyor. Çay, kahve, asitli içecekler, meyve suları yahut kızılcık, üzüm, yaban mersini, böğürtlen, pancar gibi meyve sebzeler dişlerde lekelenme ve sararma oluşturuyor. Bunları yiyip içtikten sonra ağız ya çalkalanmalı yahut misvaklanmalı.

Sarılaşma fazlaysa dişler daha iyi beyazlıyor

Tıp dünyasında iki tip beyazlatma

uygulanıyor: Hekim tarafından uygulanan ofis tipi beyazlatma ve ağza uygun plak hazırlanarak beyazlatma. Yrd. Doç. Dr. Elif Yaşa, ofis tipi beyazlatmada yüksek konsantrasyonda beyazlatma jelleri kullanıldığından dişlerde sıcak ve soğuğa karşı biraz daha fazla hassasiyet görülebileceğini belirtiyor. Ancak bu geçici bir hassasiyet. Ofis tipi beyazlatmada birkaç saat, ev tipi beyazlatmada ise bir hafta gibi bir sürede renk değişikliği görülmeye başlanıyor. Dişler genellikle 2-3 hafta içerisinde beyazlama sürecini tamamlıyor. Sarılaşma grileşmeden ne kadar fazlaysa beyazlatmadan o kadar iyi sonuç alınıyor. Antibiyotik kullanımından kaynaklanan grileşmenin beyazlatılması daha zor. Bazı dişlerde hangi yöntem ve ürün kullanılırsa kullanılsın az miktarda beyazlama oluyor. Ofis ve ev tipi beyazlatma yöntemleriyle dişlerin ne kadar süre beyaz kalacağına dair kesin süre verilemiyor. Çünkü bu, hastanın alışkanlıklarına göre değişiklik gösterebiliyor. Çay, kahve ve sigara gibi dişlerde renk değişikliklerine neden olan alışkanlıkları bulunan bir kişide diş renginin eski haline dönmesi daha kısa sürede görülebiliyor. Beyazlatma işleminden sonra kişi, 6 ayda bir kontrole çağırılıyor. Eğer renk değişikliği tespit edilirse ‘touch-up bleaching’ denilen yöntemle hastaya uygun plaklar hazırlanıyor ve 1-2 gün ev tipi beyazlatma jellerini kullanması isteniliyor. Öte yandan dişlerin sürekli beyazlatma jeline maruz kalması çok doğru bir uygulama değil. Çünkü beyazlatma jelleri diş geçirgenliğini artırıyor. Böylece dişlerde daha çabuk renklenme oluşuyor.

Doğal yöntemleri sıklıkla uygulamayın

Dişler karbonat, sirke gibi doğal yollarla da beyazlatılabiliyor. Islak diş fırçasını, yarım çay kaşığı kadar karbonata batırarak fırçalama yapılabilir. 2 dakika suda bekletilen adaçayıyla dişler ovulabilir. Yarım çay kaşığı karbonat, 4-5 damla limon suyu ve 3 damla zeytinyağı karıştırılıp diş fırçası batırılabilir. Daha sonra hafif dokunuşlarla dişler fırçalanabilir. Ancak bu tür yöntemlerle dişlerde kalıcı bir beyazlık sağlanmıyor ve sıklıkla uygulanmaları halinde diş minesine zarar verebiliyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.