Çocuklarınızı sık sık öpmeyin!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlen Kaya Çardak, çocuğunuzdaki halsizlik, boğaz ağrısı, bademcik büyümesi ve ateşin nedeni kimi zaman yetişkinler tarafından sık sık öpülmesinden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi. Çardak, “Çocukları günlerce yatağa düşürebilen bu rahatsızlık bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak pek çok ciddi hastalığa da davetiye çıkarabilir.” dedi.
Memorial Ataşehir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Özlen Kaya Çardak, çocuklardaki öpücük hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen enfeksiyon EBV (Epstein-Barr virus) adlı virüse bağlı olarak gelişmektedir diyen Çardak, “İnsandan insana tükürük yolu ile bulaşma olduğu için öpücük hastalığı olarak bilinmektedir. Tıbbi adı ‘İnfeksiyöz mononükleoz’ dur. Öpücük hastalığının kuluçka dönemi yaklaşık 40 gündür ama küçük çocuklarda bu süre 15-20 güne kadar kısalabilmektedir. Bu virüs bulaşan kişilerde hastalık tablosunun oluşması o kişinin bağışıklık sistemi ile ilgilidir. Bazı kişilerde virüs bulaşmış olsa bile bağışıklık sistemi iyi çalışıyorsa hastalığın klinik bulguları gözlenmemektedir. Hastalık küçük çocuklarda (2 yaş altında) hiç belirti vermeden de geçirilebilmektedir.” diye konuştu.
Uz. Dr. Özlen Kaya Çardak şöyle dedi: “Öpücük hastalığı bulaşan kişilerin ağız ve boğaz salgılarında çoğalan virüs diğer insanlara öpüşme yoluyla geçmektedir. Kan ve kan ürünleri yoluyla da bulaşmalar olabilir. Nadiren hasta kişilerin tükürüğü ile bulaşmış bardak, çatal, kaşık gibi şeylerden de bulaşmalar olabilir. Virüs bulaşan kişilerin ilk 2 hafta şikayetleri olmaz. Bu virüs tükürük bezleri ve ağız içi lenf dokusunda çoğalır. Daha sonra kana karışan virüs ile birlikte şikayetler başlar. İlk belirtiler sıradan bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibidir. Halsizlik, boğaz ağrısı, ateş ve boyun lenf bezlerinde büyümeler gözlenir. Bademcikler büyür, boğaz kızarır. Hastaların %30’unda bademcik üzerinde yaygın beyaz renkte iltihap gözle görülebilir. %50 hastada dalak büyümesi, %20 hastada karaciğer büyümesi muayene ile saptanabilir. Yüz ve dudaklarda ödem görülebilir.”
Bazen antibiyotik tedavisinin işe yaramayacağını söyleyen Çardak, “Bazı hastalarda tüm vücutta döküntü de gelişir. Ateş çok yüksek olur ve sıradan bir boğaz enfeksiyonuna göre uzun sürer. 7-8 gün yüksek ateş devam (39-39,5) edebilir. Hastalık etkeni bir virüs olduğu için antibiyotik tedavisi burada etkisizdir ve kişi antibiyotik kullansa bile ateşin düşmemesi ve boğaz bulguları öpücük hastalığını akla getirir. Bu hastalığın klinik bulguları “Beta” mikrobuna bağlı boğaz enfeksiyonu ile karışabilir. Bu nedenle ayırt etmek için boğaz kültürü alınmalı beta enfeksiyonu bulunamazsa öpücük hastalığı incelemeleri yapılmalıdır. Nadir de olsa böbrek ve kalp yetmezliği, sarılık, artrit (eklem iltihabı), kansızlık, hepatit, menenjit ve dalak yırtılması gibi çok ciddi klinik tablolar oluşabilmektedir. Hastalık ile ilişkili halsizlik durumu aylarca sürebilir.” dedi.
Hastalık durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulmalı diyen Uz. Dr. Özlen Kaya Çardak, “Hastalığın tanısı tipik klinik bulgular ile konulur. Laboratuvar testlerinde lökosit artışı gözlenir. Bu lökositlerin bir kısmı öpücük hastalığına özgü özel lenfositlerdir (atipik lenfositler). Kesin tanı için kan tahlillerinde bu virüse karşı oluşan antikorlar ölçülebilir. Bu antikor testleri hastalığın daha önceden geçirilmiş olduğunu veya o anda geçirilmekte olduğunu kesin olarak saptayabilir. Ateşli dönemde ateş düşürücü ilaçlar kullanılır. Yatak istirahati şarttır. Özellikle dalak büyümesi olan hastalarda dalağın yırtılma riski olması nedeniyle yatak istirahati çok önemlidir. Dalak hassasiyet kazandığı için spor faaliyetleri esnasında kolayca yırtılabilir. Anti viral ilaçların öpücük hastalığında etkinliği kesin olarak saptanamamıştır. Öpücük hastalığı bulaşıcı bir hastalık olduğu için bu tanı konan çocuklar okuldan en az 15 gün uzak tutulmalıdır. Şüpheli vakalar bardak, çatal bıçak gibi yemek malzemelerini başkaları ile paylaşmamalıdır. Takibinde dalak büyümesi olanlar dalak normale küçülene kadar spor faaliyetlerinden uzak kalmalıdır.” ifadelerini kullandı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment