Çocuklarınız düşünce kaldırmayın!

Selma Yılmaz, Yeni Bahar Dergisi’nde çocuklarla ilgili bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazıdan bir bölüm;

Çocukları düşünce kaldırmayın!

Neden mi? Eğer çocuklarınıza küçükken hayatın minik zorluklarıyla (mesela, düşünce ayağa kendisi kalkmak, oyuncaklarını kendisi toplamak, küçük bir bardağı mutfağa götürüp gelmek, ayakkabısını, kıyafetlerini kendisi giymek, okul çantasını kendisi taşımak) tek başına baş edebilmeyi öğretmezseniz büyüdüklerinde hayatın büyük zorluklarıyla asla baş edemezler. Küçükken her işini anne-babasının yapmasına alışmış/alıştırılmış bir çocuk ne evliliğinde başarılı olabilir, ne de iş hayatında.

Ey anneler!

Ev kirlenmesin diye çocuklarınızın yemeği kendisinin yemesine izin vermiyorsunuz.

Sırf ev çabucak temiz olsun diye çocuğun oyuncaklarını toplamasını bekleyemiyor, dayanamayıp kendiniz topluyorsunuz.

Sırf gezmenize veya işinize geç kalmamak için çocuğun ayakkabısını kendisinin giymesini bekleyemiyor, çarçabuk kendiniz giydirip, hızlıca evden çıkıyorsunuz.

Sonuçta hızlı hayat çocuğunuza öğrettiğiniz en kötü şey oluyor. Kendi rahatınız için çocuklarınızın hayatlarını mahvediyorsunuz.

Hep hazırcılığa alıştırarak sabırsızlığı çok iyi öğrettiğiniz çocuklarınız, ileride size sabredemeyip sizi huzurevine bıraktığında, veyahut sabredemeyip çarçabuk boşandığında; veyahut hiçbir işte başarı gösteremediğinde, asla şikayet etmeyin.

Unutmayın, ne ekersek onu biçeriz. Bugün sabırsızlığı ve aceleyi öğrettiğimiz çocuklarımız, ileride bize de tahammül edemeyecekler. Bu sebeple çocuklarımızı düşünmüyorsak, kendimizi düşünelim ve çocuklarımızın hayatı yavaş yavaş, sindire sindire öğrenmelerine fırsat tanıyalım.

Allah herkese hayırlı evlat, her çocuğa da hayırlı ana-baba versin. Unutmayın, herkes çocuk sahibi olur ama ana-baba olmak başka bir şey. Her sorunun temelinde yanlış aile eğitimi yatar.

Selma Yılmaz’ın Yeni Bahar Dergisi’ndeki haberi için tıklayınız..