Çocuklarda en sık görülen kronik hastalık: Astım!
Hava yollarında bir kronik iltihap hastalığı olan astım; toplumlarda yüzde 1 ile yüzde 30 arasında görülmektedir. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerji Bölümü tarafından Kıbrıs’ta yapılan bir çalışmada, çocukluk çağında bu sıklık oranının yüzde 20 olduğu belirlenirken; oldukça sık rastlanılan bir hastalık olan astımda erken tanı, çocuk hastalar için büyük önem taşıyor.
YDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Alerji İmmunoloji ve Astım Ünitesi’nden Doç. Dr. Arzu Babayiğit Hocaoğlu; astımın, farklı nedenlerle hava yolunda ortaya çıkan iltihabi süreçte, hava yolu duvarında hasarlanma, daralma, balgam artışı ve hava yolunda tıkanıklığa neden olduğunu belirtti.
Bulgular başlangıçta kendiliğinden ya da tedavi ile tamamen geri dönüşümlü olmasına karşın; ilerleyen zamanlarda yanma hissi ve yineleyen hasar, hava yolu duvarında geri dönüşü olmayan bazı değişikliklere neden olur. Bu nedenle, çocuk hastalarda astım tanısının erken konulması ve akciğerde kronik değişiklikler oluşmadan gerekli tedaviye başlanması çok önemlidir.
Modern toplumlarda değişen yaşam şekilleri, sanayileşme, yoğun trafiğin neden olduğu dış ortam hava kirliliği, iç ortam hava kirliliği, alerjen yoğunluğunun artması, ev dışı oyun alanları kısıtlanan çocuklarda astımın görülme sıklığını arttırmaktadır.
Astımın bulguları nelerdir?
Astım belirtileri arasında tipik olarak; yineleyen hırıltı, hışıltı, öksürük, nefes darlığı, göğüste daralma hissi ile kendini gösteren ataklar yer alır. Bu bulguların ağır kokular, sigara dumanı gibi uyarıcılarla ya da gece artması beklenebilir. Astımda görülen öksürüğün diğer hastalıklarda görülen öksürükten farkı; özellikle uyuduktan 1-2 saat sonra veya sabaha doğru ortaya çıkması, gece uyanmaya neden olabilmesi, oyun oynadıktan veya egzersiz yaptıktan sonra artması, çok fazla gülmek ya da çok fazla ağlamakla şiddetlenmesidir.
Nefes darlığı ve nefeste daralma astım belirtisidir
Astım belirtileri görülen çocukların, mutlaka çocuk alerjisi ve astım uzmanlarınca muayene edilmesi gerekir. Astım tanısı koymada en değerli tanı aracı, hastanın şikayetleridir. Öksürük, hırıltı, hışıltı ve/veya nefes darlığı belirtilerinin varlığı ve bu belirtilerin bronş açıcı tedaviyle veya kendiliğinden kaybolması, ancak bir süre sonra tekrar ortaya çıkması, ön planda astımı düşündürür. Yattıktan sonra veya sabaha karşı yaklaşık 30 dakika süreyle devam eden ve bronş genişletici ilaçlara olumlu yanıt veren öksürük atakları da aksi ispat edilene kadar astım olarak kabul edilmelidir.
Çocuklarda görülen astımın % 80 oranında, alerji kökenli olması nedeniyle; alerji testlerinin yapılması da, tanı ve tedavi açısından önemlidir. Alerji testleri gerekli görüldüğü takdirde, her yaştaki hastaya uygulanabilmektedir. Eğer hasta 5 yaşın üzerindeyse solunum fonksiyonlarının ölçümü, tanıda yardımcıdır.
Alerjenler astımı tetikliyor
En sık tespit edilen ve astım gelişiminde çok önemli bir risk faktörü olarak kabul edilen duyarlılık, ev tozu (akar) alerjen duyarlılığı ve küf mantarı alerjisidir. Mevsimsel yakınma olan hastalarda; çayır poleni, yabani ot poleni ve zeytin poleni duyarlılığına da sık olarak rastlanmaktadır.
Çocuklarda astım nasıl tedavi edilir?
Çocuk yaşlarda yapılan doğru astım tedavilerinden olumlu sonuç alınmaktadır. Tedavi için hastalığa sebep olan alerjenden korunma, ilaç tedavisi ve uygun hastalarda alerji aşı tedavisi (immunoterapi) yapılmaktadır. Tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda da birinci basamak tedavi, alerji olunan maddeden uzak durmaktır. Çevre önlemlerinin yeterli olmadığı, ilaç tedavisinin uygun görüldüğü hastalarda sprey şeklindeki ilaçlar kullanılmaktadır. Tedavi seçiminin hastaya göre belirlenmesi ve ilaçların doğru teknikle kullanılması tedavi başarısındaki önemli unsurlardır. İlaçlarla tedavi, hastalığı kökten yok edememektedir. Alerjik astımda hastalığı kökten tedavi edecek ve doğal seyrini değiştirebilecek tek tedavi yöntemi, alerji aşı tedavisidir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment