Bebeğini emzirememe, anneyi depresyona sürüklüyor
Hamilelik sonrası bazı fizyolojik ya da psikolojik nedenlerden dolayı annenin bebeğini emzirememesi, anneyi depresyona sürükleyebiliyor.
Emzirmeye karşı isteksizlik, yeterince süt gelmemesi, meme iltihaplanması, kanalların tıkanması, kendini huzursuz ve rahatsız hissetme, vb. gibi nedenlerle emzirme gerçekleşmeyebilir.
Uzman Psikolog Ayben Ertem bebeğini emziremeyen annelerin ruhsal durumlarını anlattı:
Emziremeyen anne depresyona girebilir
Anneler, bebeğini emziremediğinden dolayı suçluluk hissedebileceğini vurgulayan Uzman Psikolog Ayben Ertem, özellikle de anne sütünün önemini vurgulayan reklamlar yapıldıkça ve literatürde de bunun önemini vurgulayan çalışmalar oldukça emziremeyen anneler kendilerini kötü hissedebilir, kendilerini suçlayabilir ve hatta depresyona girebileceklerini belirtiyor.
Obstetrics & Gynecology’de 2011 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre emzirememek ile ilgili yaşanan problemler, depresyon semptomlarının direkt nedeni olmayabilir; ancak araştırmacılar yine de bu konuda temkinli olunması gerektiğini, emzirme problemleri ile depresyonun birlikte görülebileceğini söylüyorlar. 2 bin 600 kadın üzerinde yapılan çalışmada, doğumdan sonraki ilk haftalarda meme ağrısı çeken ve emzirmekten hoşlanmayan kadınlarda doğum sonrası depresyon riskinin arttığı gözlendi. Eğer hamilelik sırasında da depresyon varsa bu da emzirme zorluklarının görülmesine sebebiyet veriyor.
Biberonla besleyecekseniz vücudunuza yakın tutun
Böyle durumlarda eşin ve akrabaların desteğinin yanında psikolojik destek almaları da gerektiğini belirten Ertem, “Annenin bebeğini emzirmesi, anneyle bebek arasındaki bağlanmayı kuvvetlendiren güzel bir yol olsa da, bebeğini emziremeyen anneler, bebeklerini emzirme pozisyonuna getirerek bebeklerinin tenlerine yeterince değdiğinden emin olarak küçük bir biberonla onları besleyebilir ve böylece aradaki bağlanmayı kuvvetlendirmek mümkün olabilir” diyor.
Nasıl bir anne olduğunuz daha önemli
Bebek ve anne arasındaki bağ için bebeğini emzirip emzirmediği ya da ne kadar emzirdiği tek başına faktör değildir. Ağladığında ne yaptığı, onunla ne kadar oynadığı, ne kadar sıklıkla kucağına aldığı, bağlanmayı kuvvetlendirici neler yaptığı, sevgisini nasıl gösterdiği de çok önemlidir. Kısacası nasıl bir ebeveyn olduğunuz, bebeğini emzirip emzirmediğinden çok daha önemlidir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment