Bayramda dikkatsiz yenilen yemek kronik hastalıkları tetikler

Bayramda dikkatsiz yenilen yemek kronik hastalıkları tetikler

Ramazan süresince değişen yemek saatleri, öğün sayısı ve beslenme düzeni ile beraber fiziksel aktivitenin azalması metabolizma yavaşlamasına neden oluyor. Kırıkkale Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Nişancı Kılınç, Ramazan ayı boyunca iki öğün beslenmeye alışmış olan midenin bayramda fazla ve ağır gıdalarla karşılaşması halinde çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkacağına dikkat çekti. Kılıç, bulantı başta olmak üzere kusma, ishal, karın ağrısı, hazımsızlık, gaz gibi mide ve bağırsağı etkileyen sindirim sistemi rahatsızlıkları, kronik hastalığı olan bireylerde ise daha ciddi sağlık problemleri görülebildiğini söyledi.

Doç. Dr. Fatma Nişancı Kılınç, Ramazan Bayramı kültürü gereği ailelerin, büyüklerin ziyaret edildiği ve dostların bir araya geldiği, ikramların, ziyafetlerin bol olduğu bir süreç olduğunu hatırlattı. Hem öğün sayısının artması, hem de bayrama özgü hamur işleri, dolmalar, börekler, baklavalar gibi yiyeceklerin ikramı ve yenilen miktarlarının artması nedeni ile kilo almanın kaçınılmaz olacağını kaydeden Kılınç, “Gerek kilo almayı gerekse de sindirim sistemi rahatsızlıklarını engellemek için yeterli ve dengeli beslenme çerçevesinde bazı kurallara dikkat edilmesi yararlı olacaktır. Bayramda çok sınırlayıcı kısıtlı bir diyete kesinlikle gerek duyulmamalı sadece ikramlarda ve evde yenilecek yiyeceğin türü ile miktarına özen gösterilmesi gelişebilecek problemlerin önlenmesinde yeterli olacaktır. Bunun için de özellikle ikramlarda gerekirse hayır demeyi bilmeliyiz. Kendimiz misafir ağırlarken de sağlıklı seçenekleri sunmayı ve ısrarcı olmamayı alışkanlık haline getirmemiz gerekmektedir.” dedi.

Oruçtan çıkılan bu ilk günlerde artmış sıvı ihtiyacını karşılamak için özellikle bol su içilmesi gerektiğini belirten Kılınç, uyarılarını şöyle sıraladı: “Bayramın ilk günü ve diğer bütün günler için kahvaltı çok önemlidir. Kesinlikle atlanmaması gereken günün en önemli öğünlerinden biridir. Bu nedenle bayram sabahı güzel ve doyurucu bir kahvaltı ile güne başlamak gerekir. Öğlen ile akşam öğünlerinde ise yağda kızartılmış et yemeklerinin, bol yağda yapılmış zeytinyağlı dolmaların ve yağlı böreklerin yerine, ızgara, haşlama veya fırında pişirilmiş et yenilmelidir.”

BAYRAM ZİYARETLERİNE DİKKAT

Bayram ziyaretleri nedeniyle yemek saatleri, ana ve ara öğünler değiştiğini ifade eden Kılınıç, “Ancak ziyaretlere gidilirken çok aç olmamaya dikkat edilmelidir. Aralarda meyve, yoğurt gibi sağlıklı bir ara öğün tüketerek iştahı kontrol altına almak mümkündür. Aksi takdirde misafirlikte sunulan cazip ikramlara hayır demek mümkün olmayacaktır. Bayram ziyaretlerine gidildiğinde yiyecek kontrolü oldukça zor olmaktadır. Çikolata, şeker gibi paketli ürünleri ise daha sonra tüketmek için alabilir ve herhangi bir ara öğününüzde sütlü bir kahve ile tüketilebilir. Benzer şekilde bayram ziyaretine gidilen bir yerde tatlı yenirse, diğerinde sadece kahve içilerek fazla enerji alımının ve aşırı beslenmenin önüne geçmek mümkündür. Bayram süresince ikram edilen bütün tatlılara evet denmesi durumunda kilo almak kaçınılmaz olacağını unutmamak gerekir.” şeklinde konuştu.

Kılınç, konuşmasına şu şekilde sürürdü: “Aşırı ve sağlıksız beslenme özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalığı gibi kronik hastalığı olan bireyler için çok daha ciddi sağlık problemlerine neden olmaktadır. Kronik hastalığı olan bireylerin bayramlarda beslenmelerine gerek öğün saatleri konusunda gerekse de ikramlardaki besin seçimi ve tüketilmesi gereken miktar konusunda çok daha dikkatli olmaları ve asla kendilerine önerilen diyetin dışına çıkmamaları gerekir. Ayrıca çocuk ve yaşlıların da bayramdaki beslenmelerine özenle üzerinde durulması gereken konudur ve bu grubun beslenme açısından çabuk etkilenen grup olduğu unutulmamalıdır. Çocuklarınızın fazla miktarda şeker tüketmesi diş sağlığı, sindirim ve bağırsak problemleri açısından da sıkıntı oluşturabilir, bu yüzden sınırlı miktarda tüketmeleri sağlanması gerekir. Yaşlıların ise çoğunun kronik hastalığa sahip olabilecekleri ve yaşlılarda sindirim problemleri daha fazla olduğu unutulmamalıdır.”

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.