Ramazan’da susuzluk çekmemek için yeşil çay tüketin
Aktar Özgür Demirok, Ramazan ayında ağız kokusunu önlemek, açlık ve susuzluğu gidermek gibi konularda önemli bilgiler verdi.
Vatandaşların Ramazan ayında aktarlara daha fazla rağbet ettiğini dile getiren Özgür Demirok, hangi bitkinin neye iyi geldiğiyle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu. Demirok, “Vatandaşlara Ramazan’da devamlı verdiğimiz bazı bitkiler var. Susuzluk ve tokluk hissi için verdiğimiz şifalı otlar var. Mesela yeşil çay susuzluğa birebirdir. Yulaf tokluk hissi verir. Demirhindi şerbeti susuzluk ve halsizliğe iyi gelir. Hibiskus (Mekke Gülü) vücutta su tutulmasını sağlar. Sarı kantaron enerji verir. Tarçın tansiyon ve kolesterole iyi gelir.” diye konuştu.
“AĞIZ KOKUSUNA ÇARE KARANFİL”
Ramazan ayının yaza denk gelmesinden dolayı vatandaşlarda mide ekşimesi ve susuzluk hissinin daha fazla meydana geldiğini vurgulayan Demirok, bu durumun ağız kokusunun temel nedenlerinden biri olduğunu kaydetti. Özellikle ağız kokusu şikayetiyle vatandaşların kendilerine başvurduğunu ifade eden Demirok, “Ramazan ayı yaza denk geldiği için, mide ekşimesi ve susuzluk çok oluyor. Çabuk acıkma durumu meydana geliyor. Eskiden kışa denk geldiği için daha az oruç tutuluyordu ama artık günler uzun olduğu için süre de dolayısıyla uzuyor. Ramazan’da uzun süre aç kalındığı için ağız kokusu vatandaşların en çok şikayetçi olduğu konu. Ağız kokusunu gidermek için sahur yapıldıktan sonra, ağızda karanfil veya dereotu çiğnendiği zaman gün boyu ağız kokusu olmaz. Böylece ağız kokusunu gidermiş oluruz” şeklinde konuştu.
“ACIKMAYI ÖNLEMEK İÇİN YULAF TÜKETİN”
Oruçta diğer konulardan birinin de açlık hissi olduğunu söyleyen Demirok, “Millet 16 saat oruç tuttuğu için çok acıkıyor. Buna çare olarak da, yulaf kepeği ve yulaf ezmesini öneriyoruz. Sahurda yulaf yenildiği zaman tokluk hissi verir ve uzun süre acıkmayı önler. Yulafı su, süt veya yoğurtla karıştırarak tüketilebilir. En çok yoğurtla tüketiliyor. Çünkü yoğurtla yenince daha fazla tokluk hissi veriyor. Bu aynı zamanda kilo vermeye de yardımcı oluyor. Bu şekilde de hem tok kalırlar hem de kilo vermiş olurlar” ifadelerini kullandı.
“DOĞADAN GELEN SAĞLIK”
Eskiden insanların doğal bitkiler sayesinde sağlıklarını koruduklarını belirten Demirok, vücudun ihtiyacı olan her şeyin doğada zaten mevcut olduğunu aktardı. Demirok, “Uzun süre aç ve susuz kalınması sonucu insanlarda baş ağrısı ve stres meydana geliyor. Bunun için de, biberiye kullanılmalıdır. Biberiye baş ağrısına iyi gelir, yorgunluğu giderir ve vücuda dinçlik verir. Biberiyenin yanında çayını da tavsiye ediyoruz. Onu da içebilirler. Özellikle yaşlıların ve şeker hastalarının en büyük sorunlarından biri de, kan şekerinin düşmesidir. Kan şekeri düştüğü için oruç tutamıyorlar. Onlar da, sahurda yemekten sonra tarçın alabilirler. Tarçını toz haline getirip o şekilde veriyoruz. Ardıç tohumu da, kan şekeri düşüklüğüne iyi gelir ve düzenler. Havaların da sıcak olmasından dolayı vücudumuzda aşırı derecede su kaybı meydana geliyor. Bunu önlemek için, meyan kökü ve meyan balı öneriyoruz. Bunlar susuzluğu, vücuttaki su kaybını giderir. Aynı zamanda öksürük ve boğaz ağrısına da iyi gelir. Bronşit ve astım hastalarına devamlı verdiğimiz bitkilerdir.” dedi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment