Obama’nın iftar yemeğinde Türkler de vardı

Konuklarına sıcak bir şekilde karşılayan Obama, iftar yemeğinin ardından 8 dakika süren bir konuşma yaptı. Din ve ibadet özgürlüğünün Amerikan Anayasası’nın birinci maddesi ile güvenceye alındığını hatırlatan Obama, ‘‘Bu topraklardaki kanun hep böyleydi; sonsuza kadar da böyle kalacak’’ dedi.  

Beyaz Saray’ın çatısı altında birçok farklı din ve inanç sahibi insanların biraraya gelerek kutsal günlerini kutladıklarını, bunlar içinde Ramazan’ın da olduğunu belirten Başkan, ilk iftar yemeğini 200 yıldan daha fazla ABD’nin ikinci başkanı olan Thomas Jefferson döneminde verildiğini hatırlattı.

Amerikalı vatansever Müslümanlar sayesinde İslam’ın da ABD’nin milli tarihinde yer aldığını aktaran Obama, iftar yemeğine ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Konuşmasında katılımcılara ‘‘Hayırlı Ramazanlar’’ diyen Başkan Obama, Müslümanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerden bu yıl Londra’da düzenlenen Yaz Olimpiyat Oyunları’na daha fazla kadın yarışmacının katıldığını hatırlattı. Arap Baharı’nda kadınlarının rolünün çok önemli olduğuna işaret eden Obama, kadın ve erkeğin birlikte özgürlükleri için omuz omuza mücadele ettiğini vurguladı. Arap Baharı’nda insanların özgürlükleri için canlarını verdiğini, zaman zaman ekranlara gelen görüntülerin yürek sızlattığını vurgulayan Obama, ‘‘Bizler buradaki özgürlüğümüzden dolayı çok şanslıyız ve bu akşam bunun tadını da yaşıyoruz birlikte’’ dedi.

Yemeğe katılan bazı Müslüman kadınların yaşamlarından örnek vererek Amerika’da özgür tercih haklarının olduğuna dikkat çeken Obama, Afganistan’da doğup sonra ailesi ile birlikte ABD’ye göç eden genç kız Ayşe Muhayya’nın da davetliler arasında olduğuna işaret etti. Yine farklı meslek grubundan birçok Müslüman Amerikalı’nın ülkesine hizmet ettiğini vurgulayan Obama şunları aktardı; ‘‘Bunlardan birisi de iyi arkadaşım Huma Abedin, hiç durmadan Beyaz Saray’da, Kongre’de ve şimdi de Dışişleri Bakanlığı’nda hizmet ediyor. O (Abedin için) bizim ülkemizin demokratik değerini olağanüstü bir şekilde temsil ediyor, Bakan Clinton (Hillary Clinton’ı kast ediyor) O’nun uzmanlığına güvendi, bende öyle.’’

Amerikan’ın farklı dinleri bir arada bulunduran yapısının hiç değişmeyeceğini aktaran Obama, son zamanlarda camilere, sinagoglara, kiliselere ve başka mabetlere karşı yapılan salırıların artığına işaret etti. Wisconsin eyaletinde geçen haftasonu yapılan saldırıda ölen Sihler için ‘‘birlikte dua edelim onlara’’ diyen Obama, hayatını kaybedenlerin yasını tuttuklarını dile getirdi. Obama şöyle konuştu; ‘‘Bugün birkez daha tek bir ses olarak deklare edyoruz ki; Amerika Birleşik Devletleri’nde bir inanca karşı yapılan saldırı tüm Amerikalıların özgürlüğüne karşı yapılmış demektir. Hiçbir Amerikalı ibadethanesinde güvenliği için kaygı duymamalı. Ve her Amerikalı kendi ibadetini açıkca, rahatça yapma hakkı ve tercihine sahiptir.’’

Başkan Obama’nın iftar davetine farklı kökenden 120 Amerikalı Müslüman ile Müslüman ülkelerin ABD büyükelçileri katıldı. Beyaz Saray’daki Doğu Odası’nda verilen iftar yemeğine Dr. Taban dışında Amerika’daki Müslüman Türk toplumu adına TAA’nın New York bölge başkanı Furkan Koşar, New Jerseyli işadamı Burak Yeneroğlu da yeraldı.

İftar yemeğinde Mozambik, Burkina Faso, Sengal, Afganistan, Endonezya, Rusya, İsrail, Türkmenistan, Özbekistan, Bosna Hersek ile Kosova gibi ülkelerin büyükelçilerinin aynı sıra Müslüman milletvekilleri Keith Ellison, Andre Carson ve John Conyers hazır bulundu. Yine katılımcılar arasında Obama’nın danışmanlarından Valerie Jarrett, Dışişleri Bakanlığı’ndan temsilci olarak Farah Pandith, Beyaz Saray danışmanlarından Raşid Hüseyin, Huma Abedin gibi isimler de yer aldı.