Mücevher gibi aksesuarlar göz dolduruyor
Moda dünyası her sezon tezatlarla karşımıza çıkıyor. Bu sezon bir taraftan maskulen görünümler sesini yükseltirken, bir yandan da aristokrasinin görkemli dünyasına özenen aksesuarlar dikkat çekiyor. Çantalar, kemerler, ayakkabılar hatta saç bantları bile…
Son birkaç yıldır baskın olmayan ve yumuşak tonlar, çok içimize sinmese de erkek kıyafetlerine gönderme yapan sert görünümlerle karşı karşıyayız. Kariyer peşindeki şehirli kadına, erkek dünyasının güçlü taraflarını modayla aşılamaya çalışan bir anlayışın yorumu hepsi. Kadınlığın naif, kırılgan taraflarını sümenaltı edip ‘cool’ olmanın ilk kuralı olarak dikte edilmesi ve kıyafetlerin de buna göre dönüşmesi… Diğer taraftan ise tam aksi olarak geçmişin nostaljik albümlerinden fırlamış bambaşka görünümler. Özellikle aristokrasinin hâkim olduğu sanat duygusunun baskın olduğu yıllara gönderme yapan silüetler… Bu kadar şaşaa sokağa ne kadar uyar diye düşünürken hızlı modanın da desteğiyle podyumlardan aşina olduğumuz gösterişli allı pullu ayakkabıları, çantaları sokaklarda görmeye başladık.
Taçları artık prensesler takmıyor. Onlar bile davetlerde takılır oldu, artık herkes kraliçe olmak istiyor. Süslü saç bantları eşofmanlarla bile kullanılır oldu.
Spor kasketler de yaza taşlı, pullu çıkıyor. Mücevherleri çantalara uyarlayarak adını duyuran shourouk, yaz döneminde bunu kasketlerle devam ettirecek. Şimdiden istek listeleri almaya başladılar. Pop müziğin gösterişe bayılan kadın sanatçıları bunları takıyor. Yazın çarşıda, pazarda olacağını tahmin etmek zor değil. Kemerler bu kış da kendini belli etme yarışında öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl mantoları süsleyen altın sarısı metal kemerlerin yerini yine altın sarısı ama deri kemerler alıyor. Sadece manto değil kazak, etek, elbiselerde de kemerler kullanılıyor. Peki, neden kemer bu kadar önde? Özellikle lüks markalar aksesuarları farklı gelir grubundan insanların da alabilmesi için daha geniş tutuyor. Kemerler de markaların ilk elçisi görevini görüyor. Taşlı modeller ön planda ancak tokalı modeller de fazlasıyla kullanılıyor.
Ayakkabılar oldukça abartılı. Davet için olanlarda sırıtmasa da günlük ayakkabılarda inci boncuk hoş durmuyor. Bu hanım hanımcık ayakkabıların tamamladığı kıyafetler ise aksine gayet maskulen.
Çantalarda da durum farklı değil. Bol nakışlı, taşlı işlemeler… Ancak asıl farkı mücevher markaları oluşturuyor. Türkiye’de Janna pırlanta, çanta tokalarını pırlantayla tasarlayıp mağazasında sunuyor örneğin. Bu durumda pırlanta mağazasında vitrinlere çantalar da çıkıyor. Sıra dışı örneklerden biri de Bulgari. Marka safir, yakut gibi taşları özel deri çantaların tokasında kullanarak mücevhere yeni bir boyut kazandırdı. Mawi gibi yüksek modanın son gözdesi mücevher markaları da kadınların çanta ve mücevhere olan zaafını dönüştürmeyi başaranlardan.
Ne yiyorsan onu giyersin!
Teknoloji ve modanın ne kadar iç içe olduğunu daha iyi anlıyoruz. 1984’te Japonya’da kurulan hızlı giyim markası Uniqlo bir yemek uygulaması tasarlamış. Marka iPhone ve iPad’ler için tasarladığı uygulamayla kıyafet, yemek ve müziğinizi eşleştiriyor. Uniqlo Recipe adını verdikleri sitede altı Amerikalı ünlü şef markanın ürün kataloğundan ilham alarak yemekler hazırlamış. 24 yemek tarifinin bulunduğu uygulama oldukça ilgi topluyor. Şefler katalogda kendileri için ilham kaynağı olan Uniqlo kıyafetlerle poz vermeyi de ihmal etmemiş. Yapılan kombinasyonlarla yemeklerin uyumu oldukça orijinal duruyor. Şeflerin üzerinde gördüklerinizi satın alabiliyorsunuz. Markanın moda değil, bir yaşam biçiminin altını çizmesi ve bunu yansıtma tarzı oldukça sıra dışı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment