Huzursuz bacak sendromu depresyona yol açabiliyor
“Bu kramptan çok farklı bir his. Hareketsiz şekilde oturduğumda veya gece yattığımda bacaklarımda bu hoş olmayan hisler artırıyor. Bacaklarımı hareket ettirince ve gerince geçici ve kısa bir süre için rahatlıyorum. Bazen kollarımda da aynı şeyi hissediyorum.
Bunu yaşadığım geceler uyuyamıyorum. İyi uyuyamama sonucu da gün içinde çok yorgun hissediyorum. İşe konsantre olamıyorum ve sosyal yaşamım kötü etkileniyor.” Bu sözler uzun süredir ‘huzursuz bacak sendromu’ yaşayan Gülay A.’ya ait. Gülay Hanım, bacaklarındaki bu rahatsız edici genellikle ‘uyuşma’ ya da ‘karıncalanma’ şeklinde tarif ediyor. Özellikle uzun süreli oturma şeklinde geçirilen zamanlarda artan huzursuz bacak sendromu, anksiyete ve depresyona da yol açabiliyor.
Nöroloji Uzmanı Yard. Doç. Dr. Hakan Levent Gül, huzursuz bacak sendromunun toplumda yaygın olarak görüldüğünü söylüyor. Sendromun kolay teşhis edilemediğini aktaran Gül, “Bu durum yanlışla psikolojik bir hastalığın belirtisi gibi yorumlanabilir. Ancak psikolojik bir hastalık değildir. Hastalığın nedeni kesin olarak bilinmiyor.” diyor. Demir eksikliğine bağlı kansızlık, bacaklarda kan dolaşımı bozukluğu, fıtık ya da bacak sinirlerinde bozukluk, böbrek hastalıkları, kas hastalıkları, alkolizm ve bazı vitamin ve mineral eksikliklerinin bu sendroma yol açabildiğini söyleyen uzman, şunları öneriyor: “Huzursuz bacak sendromunun hafif formlarında çoğunlukla hastanın kendisinin keşfettiği sıcak banyo, bacak masajı, sıcak havlu, buz uygulaması, ağrı kesiciler, düzenli egzersiz ve kafeinli içeceklerden kaçınma gibi tedbirler yararlı olabiliyor. Akşamların yoğun zihinsel aktivite gerektiren bulmaca çözmek gibi işler yapan hastaların bazılarında da yakınmalar gerileyebiliyor. Ancak orta ve ağır derecede sendrom olan hastalarda bu tedbirler yetersiz kaldığı için dopamin agonisti veya direkt dopamin içeren ilaçlar kullanılmalıdır.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment