Hocaefendi hutbeyi dinlerken gözyaşlarını tutamadı
ABD’nin Pennsylvania eyaletinde ikamet eden Fethullah Gülen Hocaefendi, bir bayramı daha gurbette karşıladı. Bayram namazını, bulunduğu bölgede ziyaretine gelen Türklerle kılan Hocaefendi, İslâm âleminin son 3 asırdır boğuştuğu sıkıntılar sebebiyle bayramların hakkı ile yaşanamadığının anlatıldığı hutbede gözyaşlarını tutamadı.
Pennsylvania’da bir bayram daha hüzünlü geçti. Yıllardır Türkiye’den uzakta gurbeti yaşayan Fethullah Gülen Hocaefendi, bayram namazını kendisini ziyarete gelen Türklerle birlikte kıldı. Hocaefendi, okunan hutbede dile getirilen mesajları dinlerken gözyaşlarını tutamadı. Hutbede, özellikle İslâm âleminin son 3 asırdır yaşadığı sıkıntılar sebebiyle bayramları hakkı ile yaşayamadığı anlatılıyordu.
Bütün Müslümanların yaşadıkları darlık ve sorunlardan kurtuluncaya kadar bayramların bir yönü ile hüzünlü geçeceğine dikkat çekilen hutbede şöyle deniliyordu: “Yanı başımızda Suriye.. ötede Myanmar.. bütün yeryüzünde zulüm, kan ve gözyaşı var!.. Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda cehalet, iftirak, fakr u zaruret diz boyu.. Ümmet-i Muhammed perişan, derbeder; İslâm’ın bembeyaz çehresine zift atılmış, zulmet kopkoyu… Nebî ifadesiyle, gerçek mü’minler sevgide, merhamette, şefkatte, gönülden davranmada bir vücudun uzuvları ölçüsünde kavî bir irtibat içindedirler ve her zaman birbirlerinin acılarını ruhlarında duyar, müteellim olur, sevinçlerini de paylaşır ve onlarla aynı mutluluğu beraber yaşarlar. Mü’min olmak bunları gerektirirken ve çeşit çeşit mağduriyetlerin, mazlumiyetlerin ağındaki insanlar nazarlarını dikmiş melûl, mahzun ve mükedder yüzümüze bakarken nasıl ferah duyup bayram yapabiliriz ki!.. Hele şehit cenazeleriyle her gün yürekler dağlanırken ve ‘Beni testereyle ortadan biçsinler, ikiye bölsünler; fakat, ülkemin bir karış toprağına dokunmasınlar!’ düşüncesiyle canı gırtlağında yaşayanları ağlatan manzara ortadayken biz nasıl sevinçle dolalım ki!. Bunca fâcia ve bunca mezâlimi görmemek için sağır, kör ve kalbsiz olmak iktiza eder. Görüp duyuyorsak “adam sen de!” diyemeyiz. Diyorsak, aman Allah’ım, bu ne büyük gaflet, ne derin uykudur ki, İsrâfîl’in sûru gibi tarrakalar dahi uyarmıyor.”
HUTBE DE YAŞATMA İDEALİ İÇİN YOLLARA DÜŞENLER UNUTULMADI
Pennsylvania’da okunan hutbede, hizmet düşüncesi ile dünyanın dört bir yanına dağılmış olanlara da mesaj vardı: ”Bize düşen; âidiyet mülahazasına girmeden muhtelif meşrepler içinde mevcudiyetlerine inandığımız bu insanlardan biri olmaya çalışmaktır. Zira, bu mücahede yiğitleri, Kur’an hâdimleri, tebliğ gönüllüleri ve temsil erleri arasında bulunduğumuz sürece hem kendimiz sağlam bir kulpa tutunmuş olacağız hem de dünyanın dört bir yanına saçacağımız tohumlar, Allah’ın inayetiyle bir gün mutlaka hayata yürüyecek; hattâ çürüyüp gittiğini zannettiklerimiz bile, mevsimi gelince yediveren, yetmişveren başaklar gibi salınıp kendi talihlerinin bestelerini mırıldanacaklar.”
Hocaefendi, bayram namazının ardından ziyaretine gelenlerin çocuklarıyla da yakından ilgilendi. Çikolata ve küçük hediyelerle miniklerin gönüllerini aldı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment