(FOTO GALERİ) Anadolu Kültür Festivali’nde 400 gönüllü 10 binleri fethetti

Bu yıl California eyaletinin Orange County (Vilayet) yerleşim biriminde dördüncüsü düzenlenen Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali, bayram havasında geçti. Her solukta adeta yenilenen ve halk oyunları, Mehter Takımı, Semazeni, müzikleri, çocukların şenşakrak seslerinin yükseldiği çocuk oyun alanı, Van, Mardin yörelerine ait türkülerin, ezgilerin alanı  kimi zaman hüzünlendirdiği kimi zaman ise neşelendirdiği festivalde, Ömer Faruk Tekbilek, Yaşar gibi sanatçılar ile çoştu. Festival tertip komitesi etkinliğin gelecek yıl New York’ta yapılacağı müjdesini verdi.

Amerikalı siyasetçilerden Türk vekillere kadar hemen herkesin takdirine şayan olan festival, bu yılda bir önceki senelere oranla daha fazla ilgi gördü. Maraş dondurmasından kokoreçine, Erzurum cağ kebabından gözlemesine, Galatasaray standından Türk Hava Yollarına, Hacı Bektaşi Veli Enstitüsü’nden Eskişehir lüle taşına kadar Anadolu’nun tüm zenginliklerine ev sahipliği yapan festival, gelen ziyaretçileri de memnun etti.

Yeni Mahallesi’nin folkler ekibi, Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehtar’an takımı, Konyalı semazenler ile Mardin ve Vanlı yerel sanatçılar belirli periyodlarla müzik ve folkler kültürünü de festivalde canlı yaşattılar. Meksika’dan Güney Kore’ye, İran’dan Bosnalılara, Mısır’dan Ermenilere, Yahudiler’den Çinlilere kadar onlarca farklı etnik kökenden insanın buluştuğu festival alanı, adeta kültürlerin kaynaşmasına dönüştü. Bu yıla kadar düzenlenen tüm festivallere katıldığını söyleyen Amerikalı Bruce Chambers (65), şimdiye kadar hiçbir etkinliği kaçırmadığını gururla ifade etti. Aynı zamanda Los Angeles Türk Film festivalinde gönüllü olarak çalıştığını belirten Chambers, kendisinin de aynı zamanda   aktör olduğunu söyledi. Bu festivale gelirken 10 Meksika kökenli komşusunu yanına katarak getirdiğini aktaran Chambers, ”Herşey burada çok güzel. Festival sayesinde Türkiye’yi tanıdım ve sevdim” dedi.

Askeri tarih uzmanı Bruce Wills (40) ise bugüne kadar videolardan izlediği Mehtaran’ı canlı takip ederken heyecandan yerinde duramıyordu. Mehtaran’ın 500 yıllık en eski askeri bando olduğunu anlatan Wills, ”Askeri tarih uzmanıyım. İlk kez iki yıl önce videodan izlemiştim. Dünyanın en eski askeri bandosunu bu kadar doğal ilk defa gördüm; canlı seyretmek muhteşemdi” şeklinde konuştu.

Festival alanına yakın bir yerde yaşayan Cathy Boska, etkinliğin olacağını Amerikan medyasından öğrenmiş. Komşusu ile birlikte geldiğini belirten Boska, ”Türkiye’yi tanımıyordum, burada görme şansım oldu. Mehtaran ve halk oyunları oldukça eğlenceli. Arkadaşlarıma anlatacağım” diye konuştu.

Ahıska Türkleri de festivale ilgi gösterdi. Washington Eyaleti’nin Seattle şehrinden festival için 20 saatlik yoldan gelen Polat Muhtaliov, yaşını 30’a geldiğini belirterek, ”Birgün olsun Türkiye’de yaşamak nasip olmadı. Buarada Topkapı Saray’ına hayran kaldım. Allah’tan tek dileğim babalarıma görmek nasip olmayan Türkiye’yi birgün gidebilmek” dedi.

Polat ile birlikte festivale Seattle şehrinden gelen Gülali Şükürov, Türkiye’ye bir defa 10 günlüğüne gidebildiğini beliterek,  ”Türk kanallarını izlemeye çalışıyorum ancak biraz pahalı geliyor işin doğrusu. Çocuğumda Keloğlanı izliyordu ama ne yapayım” diyerek serzenişte bulundu.

Türkiye’de yaşayan kardeşi sayesinde Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali’nden haberdar olduğunu belirten New Jerseyli Ebru Işık festivale iki kızı ve eşi ile birlikte geldiğini kaydetti. Işık, ”4 bin 300 kilometreden 6 saat uçarak buraya geldik. Geldiğimize deydi. Bunun hergün her mevsim varmış gibi hissettim. Mehteranı dinlemeye gözyaşlarım engel oluyor. Gelecek yılı iple çekeceğim” dedi.

Mahteran ekibinin festival alanında gösterilerinde Amerikalı çocukların peşlerinden yürümelerinden etkinlendiğini aktaran Işık,  ”Türklerin yoğun olmadığı Los Angeles’da, şov dünyasının kalbinde kültür festivalimiz bu cesareti göstermek büyük bir işti ve başarılı olundu” şeklinde konuştu.

UTANMASAM EVİME GİTMEYECEĞİM

Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali’ne katılanlardan ve 40 yıl önce Erivan’dan Amerika’ya gelen Anna Zabunyan festivali nasıl bulduğun sorusuna, ”Ben bir Ermeniyim ve Vallahi utanmasam eve gitmeyeceğim” diye cevap verdi.  Modern zamanda herşeyin değiştiğine işaret eden Zabunyan, ”Burada yemekler aynı, insanlar aynı, çezve ve tavayı bile görünce duygulandım. Bugun 26 akraba ve arkadasımla geldim. ” diye konuştu.

Nenesinin Maraşlı dedesinin ise Antepli olduğunu belirten Zabunyan duygularını şöyle ifade etti: ”Ermeniydiler ancak Ermenice konuşmayı hiç bilmezlerdi. Türkçe konuşurlardı. Türkiye ile bağımız hiç kopmadı. Çocuğum İstanbul’da yaşıyor. Ne zaman ölürsem Türkiye’den ancak o zaman koparım”

BEKLENTİLERİMİZİN ÜZERİNDE İYİ GEÇTİ

Anadolu Kültrüleri Ve Festivali’nin organizasyonunu yapan Pacifica Ensititüsü Başkanı İbrahim Barlas, bu yıl dördüncüsü düzenlenen etkinliğin beklentilerinin üzerinde ilgi gördüğünü söyledi. Amerikan medyasında festivalin geniş yer aldığını belirten Barlas, ”15 televizyon kanalında ve şov programına çıktı. Bu da artık festivalin markalaştığının göstergesidir” diye konuştu.

Festivalin son iki yıldır panellere de ev sahipliği yaptığını belirten Barlas, ”Türkiye’nin sıkıntılı konularında çözüm sürecinin ve bu süreçlerde iyileşme olduğunu tüm Amerika kamuyouna duyurmak amacıyla festivale panelleri de ekledik” dedi.

Festivale California eyaletini genelinden yaklaşık 8 bin dolayında öğrencinin katıldığını belirten Barlas şöyle konuştu; ”Burada tanıtılan medeniyetler California’da ortaokul 3. sınıflarına ders olarak okutuluyor. Festival sayesinde öğrenciler derslerinde öğrendikleri medeniyetleri görmüş oldular.”

Yıllık izinlerinden alarak ya da mesailerinden çıktıktan sonra alana gelerek çalışan gönüllüleri de unutmayan İbrahim Barlas, ”Asıl işin sahipleri ve kahramanları onlar. Gece gündüz demeden çalışıp bu işin gerçekleşmesi gönüllüler sayesinde oldu” diye konuştu.