“Hizmet BM’nin teorideki hedeflerini eğitim ile hayata geçiriyor”

“Hizmet BM’nin teorideki hedeflerini eğitim ile hayata geçiriyor”

New York’taki Birleşmiş Milletler merkezinde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) ile Barış Adaları Enstitüsü (PII) tarafından organize edilen panelde eğitimin önemi masaya yatırılırken yolsuzluk tehdidine de vurgu yapıldı. “Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin Tüm Boyutları Olarak Eğitim Köprüsü” başlıklı panelde BM’in 2015 Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin ancak eğitimle hayata geçirilebileceği dile getirildi. Yolsuzluk, rüşvet gibi suçların yalnızca mali olmadığı, aynı zamanda bir milletin geleceğini tehdit ettiği kaydedildi.

Uluslararası panelde ilk sözü alan GYV Başkan Yardımcısı Hüseyin Hurmalı cehaletin, fakirliğin ve ayrımcılığın günümüzün en önemli problemleri olduğuna dikkat çekti. Hurmalı, bu bağlamda günümüz problemlerinin sürdürülebilir tek çözümünün eğitimden geçtiğini dile getirdi. GYV Onursal Başkanı Fethullah Gülen’in görüşünün de böyle olduğunu belirten Hurmalı, “Gülen, cehaletin çözülmesinin ve barışın sağlanmasının tek yolu eğitimdir diyor” şeklinde konuştu.

Fethullah Gülen’in dünya genelinde barışın tesisi ve sürdürülebilir kalkınmanın devamı için çaba gösterdiğini belirten Hurmalı, bu hedeflere ulaşmak için Hizmet Hareketi’nin her seviyede eğitim imkânının sunulabilmesi için çalıştığını ifade etti. BM’nin 2015 Binyıl Kalkınma Hedefleri’ndeki teorilere dikkat çeken Hurmalı, “Bunun pratiğe dökümünü Hizmet hareketi eğitim yoluyla yapmakta” dedi.

Bosna savaşının devam ettiği yıllarda Hizmet Hareketi’nin Saraybosna’da okul açtığına işaret eden Hurmalı, Hırvat, Sırp ve Boşnakların birbirleriyle savaştığı bir dönemde bu milletlerin çocuklarının aynı çatı altında ve barış içinde eğitim aldıklarını hatırlattı. Hurmalı, “Babaları, dedeleri birbirleri ile savaşan bu çocuklar aldıkları eğitimle barışın tesisi adına dünyaya örnek oldular” dedi.

ALACALA: TOLSUZLUK, BİR MİLLETİN GELECEĞİNİ TEHDİT EDEN BİR SUÇTUR

Columbia Üniversitesi’nden Prof. Dr. Robert P. Alcala da kaliteli bir eğitimin daha iyi bir devlet yönetimini de beraberinde getireceğine işaret etti. Yolsuzluğun Dünya Bankası’nın ifadesiyle yalnızca ‘finansal bir suç’ olmaktan öte boyutları olduğuna işaret eden Alcala, “Yolsuzluklar bir milletin geleceğini tehdit edecek kadar ciddi bir suç. Yolsuzluk, rüşvet olan ülkede yatırımdan, eğitime, sağlıktan daha birçok alana kadar her şeyin olumsuz etkilendiği yapılan araştırmalarla ortaya konmuş durumda. Rüşvet yalnızca özel sektöre veya belli kimselere değil toplumun tamamına zarar vermekte” dedi.

Rüşvet ve yolsuzluğun eğitim kalitesinden, okulların güvenliğine kadar her şeyi olumsuz etkilediğini aktaran Alcala, “Pakistan ve Çin’de yaşanan depremlerle geçen yıl Filipinle Bangladeş’i vuran tayfun felaketinde okullar yıkıldı ve bunların çoğunun da sağlam binalar olmamasından kaynaklandığı görüldü. Oysa okul binalarının en sağlam yapılar olması gerekiyordu” diye konuştu.

Dünya genelinden bu tür örnekleri çoğaltmanın mümkün olduğunun altını çizen Alcala, ”Görüldüğü üzere yolsuzluğun finansal bir suç olmaktan öte boyutları var” dedi.

RANA: EĞİTİMSİZLİK TERÖR VE RADİKALİZMİ BESLİYOR

Panelistler arasında yer alan ve BM Silahsızlanma Araştırmalar Enstitüsü’nün Konvansiyonel Silahlar Bölümü eski direktörü ve çeşitli uluslararası STK’larda danışmanlık yapan Swadesh M. Rana, Hizmet Hareketinin dünya genelinde yapmış olduğu eğitim hizmetine övgüde bulundu. Rana, “Her kim ki küresel düzeyde özel sektör ile eğitimi bir araya getirerek eğitim hizmeti sağlıyorsa insanlık adına asıl hedefe hizmet ediyor demektir ve ben bu çabaları desteklerim” dedi.

Sürdürülebilir kalkınmanın ve barışın tesisinin ancak eğitim yolu ile sürdürülebileceğini belirten Rana, kalkınma ve barış hedeflerinde eğitim boyutunun ihmal edilmesinin terörizmi, radikal unsurları ve cehaleti beraberinde getireceğine vurguda bulundu. Rana, kız öğrencilerin eğitimlerine devam edememesinin de toplumda fırsat eşitliğini baltaladığına dikkat çekti.

TÜRK OKULU MEZUNU ANDROGA, ÖĞRETMENLERİN FEDAKARLIĞINA VURGU YAPTI

Kenya’daki Türk okullarından mezun olduktan sonra ODTÜ’de master yapan Uganda asıllı Dominic Deo Androga da Türk okulunda aldığı eğitim kalitesini katılımcılarla paylaştı. Kenya’da Türk okullarının giderek yaygınlaştığını ve dini esaslara dayalı bir eğitim vermediğini belirten Androga, bu okulların öğrencilerine yalnızca kaliteli imkanlar sunmakla kalmadığını, bunun yanı sıra uluslararası yarışmalara hazırlayarak küresel bir vizyon kazandırdığını dile getirdi.

Androga, “Bugün Kenya’da en iyi okulun Türk Okulu olmasının sebebi bence eğitimdeki araç ve gereçlerin kaliteli şekilde sağlanmasından da öte öğretmenlerinin öğrencileriyle olan arkadaşlığı, fedakârlığı ve yakın ilgi göstermeleridir. Öğretmenlerin bu yaklaşımı bizleri derslerimize motive eden en önemli etkendir” dedi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.