Amerika’nın havalı muhabirleri
Onları kâh otoyolda kaçan bir silahlı saldırgan ve aşırı hız tutkunlarının peşinde, kâh yol durumunu anlatırken görüyoruz. Kimi zaman ise fırtınalı ve karlı havalarda gökyüzünden haber bildirirken…ABD’de TV ve radyo istasyonlarının sıkça görülen helikopter muhabirleri ile konuştuk…
“Havada gezip insanları bilgilendirmek beni çok mutlu ediyor. Özellikle trafik konusunda insanların benim verdiğim bilgilere göre yola çıkması sorumluluğumu artırıyor.” Bu sözler, günün 5 saatini havada helikopterle geçirerek muhabirlik yapan Tracey Hemphill’a (44) ait. Tracey, sabahın erken saatlerinde havalanarak trafik bilgilerini radyo ve TV istasyonları başta olmak üzere birçok kurumla paylaşıyor. ABD’de yayın yapan 300’e yakın yerel ve ulusal televizyonun birçoğunun haber helikopteri var. Türkiye’de televizyonların hiç denemediği bir yöntem helikopter muhabirliği. Günün 6-7 saatini havada geçiren helikopter muhabirlerinin başından geçen haberlerin öyküleri film gibi.
Küçük yaşlarda gazeteciliğe özellikle TV sunuculuğuna meraklı olan Tracey, liseden sonra Londra’da televizyon haberciliğini okur. 4 yıl radyo ve televizyonlarda muhabirlik yapar, tecrübe kazanır. Londra’da çalıştığı sırada Kanada’nın Ottawa şehrinde yayın yapan ünlü bir radyodan aldığı teklifi kabul edip hayatına Kanada’da devam eder. 6 yıl çalıştığı radyonun formatı değiştikten sonra yaptığı işten zevk alamayan Tracey, muhabir arayan bir şirketin iş ilanını gördükten sonra hemen başvurur. Ottawa’da televizyon ve radyo istasyonlarına trafik raporları hazırlayarak hizmet eden CTN şirketinde çalışmaya başlayan Tracey, televizyonculuk kariyerine burada devam eder. Çok sayıda TV ve radyo istasyonlarına trafik hizmeti veren CTN şirketi aldığı 5 helikopterle trafik raporlarını havadan ve anlık bildirmeye başlar. Tracey, hayatında helikoptere binmediği halde ‘helikopter muhabirliği’ teklifini kabul ederek havadaki kariyerine başlar.
Deneme uçuşlarından çok zevk aldığını söyleyen Tracey, kısa sürede yeni işine alışır ve gününü havada geçirmeye başlar. Trafiğin yoğun olduğu sabah 6 ile 8 arasında günün ilk uçuşunu gerçekleştirir, kamera görüntülerini istasyona iletiyor. Merkez istasyon ise elindeki bilgileri abonesi olan haber merkezlerine ulaştırır.
Bütün televizyonlar benimle canlı bağlantı yaptı
Havada olmanın kendisini özgür hissettirdiğini belirten Tracey, başından geçen en ilginç olayı şu şekilde anlatıyor: “Bir gün Toronto taraflarında trafiğin sıkışık olduğu ihbarını aldık. Oraya vardığımızda trafik çok sıkışmış, hatta bir TIR yoldan çıkmıştı. Bunun sebebini araştırmak için yolu kontrol ederken yolun ortasında duran birkaç inek gördüm. Bu durum hiç normal değildi. Pilota biraz daha yaklaşmasını söyledim. Çektiğim görüntüleri hemen merkeze ulaştırdım, bu olayı duyan CNN dahil bütün televizyonlar, benimle canlı bağlantı yaptı. Ben de olay yerinden bütün gelişmeleri ve görüntüleri anlık olarak aktardım. Olay yerine gelen polis, uzun süre inekleri yoldan çıkarmaya çalıştı ama başaramadı. Son çare olarak bir ineği vurarak trafiğin normale dönmesini sağladı. Bu olay yaklaşık 5 saat sürdü, ben de kesintisiz bilgi vermeye devam ettim. O gün olay yerine ilk ben gittiğim için çok güzel bir habere imza atmıştım.”
2006’dan beri helikopterle habercilik yapan ve güne havada başlamanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden Tracey, “Sabah 06.00’da havalanıyorum. İki saat havada kaldıktan sonra üssümüze dönüyoruz. Helikopterden çektiğim görüntüleri merkeze hemen iletiyorum, onlar da ilgili kurumlara ulaştırıyor. Bu sayede insanlara çok faydalı olduğumu düşünüyorum. Çünkü insanlar benim verdiğim bilgiler doğrultusunda yola çıkıp çıkmamaya karar veriyorlar. Bazen kendimi trafik dehası olarak hissediyorum. Sanki bütün yollar benden soruluyor. Her tarafı çok iyi biliyorum. Diğer muhabirlere göre kendimi daha şanslı ve avantajlı hissediyorum.” diyor. Helikopter muhabirliğinin dezavantajlarının da olabileceğini söyleyen Tracey, havanın kapalı ve kış şartlarının da ağır olmasından dolayı bazen zorlandığını söylüyor.
Bazen ayı bile kovalıyoruz
Tracey, zaman zaman polisten kaçan bir suçluyu, hatta çevreye zarar veren bir ayıyı bile takip ederek insanlara yardımcı olduklarını söylüyor. Polislerin birçok konuda yardım istediklerini hatırlatıyor. Bir defasında bisikletli birini arayan polise yardım etmiş.
Merkezi New Jersey eyaletinde olan New Jersey 12 televizyon kanalı yetkilileri, haberin önemine göre helikopter havalandırdıklarını söylüyor. Hem görüntü hem fotoğraf ihtiyacını karşılamak için havalanan helikopter bazen saatlerce uçmak zorunda kalabiliyor. Dünya genelinde yayın yapan CNN’in New York’ta kendisine ait bir helikopteri var. Yetersiz kaldığı yerlerde ise yerel şirketlerden destek olarak ihtiyacı olan görüntüleri tedarik edebiliyor.
Hava haberciliğinde kullanılan helikopterler özel donanıma sahip. Genelde R-44 modeli helikopterler kullanılıyor. Görüntüleri çeken kamera, helikopterin ön tarafına monte ediliyor. Görüntüyü alan kamera aynı anda merkezde bulunan bir alıcıya aktarıyor (RPU-uzaktan yayın teknolojisi). Pilotun hemen yanında oturan muhabir, kameranın kaydettiği görüntüler üzerinden durum raporunu hazırlıyor. Raporlar, internet siteleri, radyolar ve televizyonlarla paylaşılıyor.
Havadan bildirmekten mutluyum
Trafik akışını takip eden haberciler biri sabah diğeri akşam saatleri olmak üzere günde 2 defa havalanmak zorunda. Şayet büyük bir trafik kazası veya başka büyük bir olay olursa, havada kalma süresi uzuyor.
Yaklaşık bir yıldır helikopter muhabirliği yapan Olivia Bilson (29), gün geçtikçe mesleğe daha çok bağlandığını söylüyor. İlk zamanlarda bazı sıkıntıların yaşanabileceğini kaydeden Bilson, öğleden sonraki trafik durumunu bildirmek için her gün havalanıyor. “Havada ne ile karşılaşacağını bilmediğim için her gün ayrı bir heyecanla helikoptere biniyorum.” diyen genç muhabir, yaptığı haberlerin insanlar için çok faydalı olduğunu, bunun da kendisini çok mutlu ettiğini belirtiyor.
Zamanın büyük bir kısmını havada geçiren Bilson, her gün birçok olaya şahit olduğunu ama birini hiç unutamadığını söylüyor: “Bir gün polisler takip ettikleri bir soruşturma gereği yolu kapattılar. Ana yolların kapatılmasından dolayı, bunlara bağlı birçok yol da kapalı durumdaydı. Ben de bunu duyar duymaz hemen havalanıp olay yerine gittim. Hayatım boyunca hiç bu kadar uzun trafik görmemiştim. Yollar kapanmış ve bütün araçlar beklemek zorunda kalmıştı. Durumu görüntüleyip haber yaptım. O gün, benim için çok ilginç bir gündü. Günün havada geçmesine rağmen helikopterden bildirmek çok hoşuma gidiyor.”
Kuruma ve habere göre ücret
Helikopter haberciliği pahalı bir sektör. Kullanılan cihazların birçoğu özel. Helikopteri olan haber kurumları, ihtiyaçlarını kendi imkânları ile karşılarken, olmayanlar ise bu ihtiyacını başka şirketlerden aldıkları hizmet ile kapatmaya çalışıyorlar. CTN gibi, başka kurumlara hizmet veren şirketler kurumlara göre ve abonelik süresine göre ücret talep ediyor. Ücret tarifesini açıklamayan yetkililer, amaçlarının haberlerin hızlı ve doğru bir şekilde akışını sağlamak olduğunu ifade ediyor.
Helikopter haberciliğinde dikkat edilmesi gerekenler
Helikopterde rahat oturulması lazım. Şayet uçmaktan korkuyorsanız, bu işi yapamazsınız. Haber helikopterlerinin gürültülü ve daha tehlikeli olması onları diğer helikopterlerden farklı kılıyor. Kaza riski de diğerlerine göre daha fazla olabiliyor.
Her helikopter, haber bildirimi için özel hazırlanıyor. Helikopterin birkaç yerine farklı kameralar yerleştiriliyor. Çünkü zaman zaman muhabir olayı farklı açıdan çekme ihtiyacı hissedebilir. Kameraların kullanılmasından muhabir sorumlu.
Helikopterden canlı yayına bağlanan muhabirlerin normal bir ses tonuyla olayı aktarması tercih ediliyor. Helikopterin içinde başkaları da bulunuyorsa onlarla mikrofonla bağlantı kurulması lazım. Muhabirin özellikle zaman zaman ‘Helikopterden bildiriyorum’ diye anons etmesi, haber editörlerini oldukça mutlu eder.
Havadan takip edilecek trafik ve haber konularında muhabir son derece dikkatli olmalı. Özellikle insanların ne yaptığını doğru aktarmak çok önemli. Kameranın çektiği görüntüyle konuştuklarının aynı olmasına dikkat etmeli. Kısacası havadan haber aktarmanın avantajını her zaman en etkili şekilde kullanmak gerekir.
Helikoptere ilk defa biniyorsanız, uçuşunuzun ilk 15 dakikası strese sebep olabilir. Havalanmayla birlikte içinizin bir hoş olduğunu hissedebilirsiniz. Havalandıktan kısa bir süre sonra artık havada olduğunuzu anlayıp helikopterden çevreyi seyretmek sizi çok rahatlatır. İlk havalanma stresini atlattıktan sonra, devamlı havada kalmayı tercih edebilirsiniz.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment