ABD’deki farklı dini kurum ve gruplar, İslam için ”ayağa kalktı” ve İslam dini ve Müslümanlara yönelik yanlış bilgilerin önüne geçmek için birlik olarak, ”Amerikalı Müslümanlar Hakkındaki Doğrular Neler?” başlıklı kitapçık hazırladı.
ABD’de dini özgürlükler ve dinlerarası diyalog konularında faaliyetler yürüten Interfaith Alliance ile Religious Freedom Education Project of the First Amendment Center adlı iki kuruluş, Amerikalıların İslam dini ve Müslümanlara dair bilgi eksikliklerini ve toplumdaki önyargıları gidermek için bir girişim başlattı.
Dini özgürlükler ve Amerikalı Müslümanlar hakkında en çok merak edilen sorular ve cevaplarının yer aldığı ”Amerikalı Müslümanlar Hakkındaki Doğrular Neler? Sorular ve Cevaplar” başlıklı kitapçık hazırlayan iki kuruluş, bu girişimiyle, hem Amerikalıları İslam hakkında bilinçlendirmeyi hem de ülkede bazı kesimlerce sürdürülen ”kara propaganda”yı kırmayı amaçlıyor.
Ülkedeki farklı dinlerden 21 kuruluşun destek verdiği girişimin bir ürünü olan kitapçık, dini özgürlüklerle ilgili yasaların yanı sıra, Amerikalı Müslümanların tarihi ile İslam dini hakkındaki yanlış bilinen konuları irdeliyor.
Kitapçıkta, cevapları verilen Amerikalıların merak ettiği bazı sorular şöyle:
”Amerikan Müslümanları kimler? Amerikan Müslümanlarının hayatında caminin rolü nedir? İslam siyasi bir hareket mi? Amerikan Müslüman liderleri şiddet içeren aşırılıklara karşı seslerini yükseltiyor mu? Cihad’ın anlamı nedir? Bu bir kutsal savaş mıdır? Kur’an-ı Kerim kadının kapatılmasını öngörüyor mu? Müslüman erkeklerin dört kadınla evlenmesine izin var mı? İslam namus cinayetlerini yasaklıyor mu? Takiyye nedir? Şeriat nedir? Şeriatın kaynakları nedir? Amerikan Müslümanları ABD anayasasını şeriat ile değiştirmek istiyor mu?”.
-”Amerikalıların İslam dinini daha iyi anlamalarına yardımcı olmak’-
Konu ile ilgili soruları yanıtlayan Interfaith Alliance’ın Başkanı Rahip Dr. C. Welton Gaddy, bu kitapçıkla hedef kitlelerinin ABD’de Müslümanları ve İslam dinini daha iyi anlamak isteyenler olduğunu söyledi.
Ülkedeki bazı kesimlerin İslam’ı ve Müslümanları ”kötü” göstererek, toplumda kutuplaşma yaratmaya çalışması nedeniyle bu konuda ABD’de bilgi eksikliği bulunduğunu belirten Gaddy, Interfaith Alliance olarak bu tip ayrımcı davranışlardan artık yorulduklarını kaydetti. Gaddy, ”Amerikalılara İslam dinini daha iyi anlamaları için yardımcı olmak ve Müslümanların bizim dostumuz olduğu gerçeğini görmelerini sağlamak bizim için çok önemli. Aramızda karşıtlıklar yaratmak ve birbirimizi eleştirmek yerine, işbirliği ruhunu geliştirirsek, hem ülke hem de en nihayetinde dünya genelinde çok daha iyi konuma geleceğiz. Bu kitapçık da buna hizmet etmek için” diye konuştu.
Gaddy, kitapçığı her düzeyde hükümet yetkililerine, özellikle de İslam karşıtı bazı girişimlere sahne olan bazı eyaletlerdeki yetkililere ulaştırmayı planladıklarını kaydederek, ”Şu anda birçok karar, yanlış bilgilere dayanarak alınıyor. Bu açıdan, karar alıcıların elinde doğru bilgilerin olmasını istiyoruz ki, doğru kararlar alabilsinler” dedi.
Politikacılara da ”dini özgürlükler konusunda bizim güçlü destekçimiz olun, dini özgürlükleri tüm dinlere mensup insanlara uygulayın” mesajı veren Gaddy, onlardan, İslam dinini ve İslamofobi’yi politikaya alet etmemelerini istedi.
-”Birçok Amerikalı yalan yanlış bilgilere inanıyor”-
Washington’daki basın müzesi Newseum’da Dini Özgürlükler Eğitim Projesi’nin Direktörü Charles Haynes de kitapçıkla İslam dini ve Müslümanlar hakkında yürütülen ”kara propagandalara” yanıt vermeyi amaçladıklarını belirterek, şöyle konuştu: ”Bugün birçok Amerikalı, İslam dini ve Müslümanlar hakkında söylenen yalan yanlış bilgilere inanıyor. İnsanların bunları doğru kabul etmesi, bunlara inanmaya başlaması, ülkedeki siyasi hayatı, Amerikalı Müslümanların hayatını derinden etkiliyor, dolayısıyla bunlara karşı koymak istiyoruz. Doğruları ortaya koyan ve yalanlara cevap veren bu kitapçık da bu çabamızın ilk adımını oluşturuyor. Umarım bu girişimimiz, Amerikalılar arasında birbirlerini daha iyi anlamaya dönük diyaloğa ön ayak olur”.
Haynes, daha fazla sayıda ”cesur” dini lider ve politikacının öne atılıp, ”duyduklarınız doğru değil, bu söylenenler ABD’deki dini özgürlüklere zarar veriyor” demesi gerektiğini vurgulayarak, ”Bu konu aslında dinle değil, nihayetinde özgürlüklerle alakalı. Bu kara propagandanın karşı çıkılmadan sürdürülmesine izin verirsek, eninde sonunda sadece ABD’deki Müslümanların değil, hepimizin elindeki özgürlükler kaybolacak” diye konuştu.
-”İslamofobi artıyor, cehalet ve nefret artıyor”
Bir soru üzerine, ABD’de İslamofobi’nin giderek daha da arttığını, cehalet ve nefrette artış gözlediklerini ifade eden Haynes, şunları kaydetti:
”Şu anda insanların çevrelerindeki Müslümanlara dair, örneğin mahallelerindeki camiler hakkında kötü şeyler söylemeleri neredeyse kabul edilebilir hale geldi. 10 yıl önce böyle bir durum söz konusu değildi, insanlar ‘böyle şeyler söylemen yanlış, bunlar Amerika’nın değerlerine aykırı’ derlerdi, şimdi ise Kongre üyeleri bile bu tür söylemler kullanıyor. Bu çok tehlikeli bir gidişat. Dolayısıyla vaziyet daha kötü hale geldi ve bu kara propagandaya karşı koymada daha iyi performans gösteremezsek, gelecekte daha da kötü hale gelecek.
Hazırladığımız kitapçık, bu çabaları yeni bir aşamaya taşımayı hedefliyor. Amerikan halkını yeniden eğitmeliyiz, geride kaldık, 10 yıldır birçok insan İslam dini ve Müslümanlar hakkında yanlış eğitiliyor ve bu saçmalıklara inanıyorlar. Bunu tersine çevirmeliyiz. İşimiz zor çünkü bu ülkede din konusunda bir cehalet var. Birçok Amerikalı, bırakın başka dinleri, kendi dinleri hakkında bile fazla bilgi sahibi değil. Dolayısıyla birisi çıkıp da ‘İslam dini şöyledir’ dediğinde ona inanıyorlar ve korkuyorlar. Bu nedenle, doğruların neler olduğu konusunda yeniden eğitim projesi başlatmamız gerekiyor. Bu kitapçığı yerel düzeydeki birimlere ve topluluklara ulaştırmamız, insanların bu sorulara daha derin kafa yormalarını, Müslümanlarla tanışmaları, onları daha iyi tanımaları, camiye gidip keşfetmelerini sağlamamız lazım”.
-”Sormak isteyip soramadıklarına yanıt veriyor”-
New Evangelical Partnership for the Common Good adlı kuruluşun İcra Direktörü Rahip Richard Cizik de insanları İslam dini ve Müslümanlar hakkında eğitme ve önyargıları kırma çabasına bir noktadan başlamak gerektiğini ve bu kitapçığın da bunun için doğru platform olduğunu belirterek, Hristiyanı, Müslümanı, Hindusu, Yahudisi olsun, her dine mensup insanlar arasında diyalog başlatmak için itici güç sağladığını söyledi.
İnsanların diyalog sayesinde değiştiğine dikkati çeken Cizik, ”Üzücü olan şu ki, ABD’deki evanjelistlerin Müslüman dostları pek yok. Eğer olsaydı bir zamanlar inandıkları şeylere inanmazlardı. Şunu biliyoruz ki bu ülkedeki birçok kişi yanlış bilgilere sahip. Bu sorunu ancak diyalogla çözebilirsiniz” dedi.
Hofstra ve Fordham Üniversitelerinde İslam Araştırmaları profesörü olan Hüseyin Raşid de bu kitapçığın iki nedenden önem taşıdığını belirterek, ”Birincisi, Müslümanlar ve dini olmayan grupların dışında da bu ülkedeki Müslümanların refahını düşünen dini grupların olduğunu gösteriyor. İkincisi de Müslümanların kendi inandıklarını ifade etmeleri, tarihlerini ve bu ülkeye katkılarını dile getirmeleri olanağını sunuyor” dedi.
11 Eylül saldırılarından sonra, Müslümanlar hakkında korku ve güvensizlik duygusu oluştuğuna değinen Raşid, İslamofobi’nin ise daha sonra siyasi kaygılarla, korku yaratmak ve bu yolla siyasi çıkar elde etmek amacıyla ortaya çıkarıldığını belirtti. Raşid, ”Ama ben çok iyimserim, çünkü insanlar bunun bağnazlık olduğunu, gerçeklerle hiçbir alakası bulunmadığını fark etmeye başladı. Bu kitapçığın çok doğru bir zamanda ortaya çıktığı düşüncesindeyim. İnsanların sormak isteyip de soramadıkları soruların yanıtlarını öğrenmelerini sağlıyor” diye konuştu.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment