Arefe gününü İhlas ve Fetih Sûresi’yle değerlendirin

Yarın arefe günü. Peygamber Efendimiz’in (sas) ‘günlerin en faziletlisi’ olarak tanımladığı arefe günü, Allah’ın kullarını ateşten en çok azat ettiği bir zaman dilimi. İlahiyatçılar, mağfiret adına bu kıymetli günün gündelik telaşa kurban edilmeyip, ibadetle değerlendirilmesini öneriyor.

Hac farizasının da yerine getirildiği zilhicce ayı, en güzel ibadetlerin yapıldığı bir dönem. Fecr Sûresi’nde geçen ‘On geceye yemin olsun ki…’ diye bahsedilen Peygamberimiz’in (sas) “Allah’a ibadet edilecek günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur…” dediği o günlerin sonuna yaklaşıyoruz. Efendimiz’in (sas) Ramazan ayından sonra en faziletli gün olarak ifade ettiği arefe günü ise zilhiccenin 9. günü olarak kabul ediliyor. Ramazan Bayramı öncesine de arefe günü denilse de asıl arefe gününün hac ibadetini yerine getirmek için Arafat vakfesinin yapıldığı gün olduğunu belirten ilahiyatçılar, Cenab-ı Hakk’ın duaları kabul buyurduğu, amellerin kat kat faziletli olarak insanlara döndüğü bu kutlu zaman diliminin en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle Arafat’ta vakfeye durulan öğle saatlerinin birer ganimet gibi bilinip dua edilmesini tavsiye eden Doç. Dr. Kadir Paksoy, duaların buluşmasının kabule karin olacağını dile getiriyor. O günü oruçlu geçirerek, hayır hasenatta bulunulmasını tavsiye eden Paksoy, “Kur’an-ı Kerim okuma, evrad-ı ezkâr, nafile ibadetlerle hayatımızda senede bir defa gerçekleşen bir geceyi adeta Kadir Gecesi bilerek, gündüzü de Kadir Günü bilerek ihya etmenin yollarına bakılmalı.” diyor. Âlem-i İslam’ın selameti ve Cenab-ı Hakk’ın rahmetini celp etmek için büyük alimlerin sabah namazıyla bayram namazı arasında 19 defa Fetih Sûresi okumayı fazilet olarak gördüklerini aktaran Paksoy, Fetih Sûrelerini kişilerin kendi aralarında paylaşarak da okuyabileceğini belirterek her ferdin tek başına da okuyarak bu fazilete katılabileceğini kaydediyor. Ayrıca Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin de arefe gününde bin tane İhlas Sûresi okumayı tavsiye ettiğini belirtiyor.

İmam Malik Hazretleri’nin hadis kitaplarında Efendimiz’in günlerin en faziletlisinin arefe günü olduğuna ve cuma gününe benzediğine dair bir rivayeti naklettiğini aktaran Paksoy, Müslüm’de geçen bir hadiste de ‘Allah hiçbir günde arefe günündeki kadar bir kulu ateşten azat etmez. Allah mahlûkata rahmetiyle yaklaşır ve onlarla meleklere karşı iftihar eder ve onlar ne istiyor diyerek sorar. Ve onların dualarına icabet edeceğini müjdeler.’ ifadelerini hatırlatarak arefe gününün faziletine dikkat çekiyor.

“Zaten bir insan Arafat vakfesinde bulunur da ‘Acaba benim günahlarım affedilmiş midir?’ diye içinden bile geçirirse ilk günahını işlemiş olur deniliyor.” diyen Paksoy, orada bulunanların günahlarının (kul hakkı hariç) affolunacağı müjdesinin verildiğine dikkat çekiyor. Müslümanların da müjdelenen vakti aynı şekilde mukabele ederek Allah’ın engin rahmetine muvaffak olabileceğini kaydeden Paksoy, hem de fazilet bakımından en büyük sevaba erişerek bu konudaki müjdelere ulaşacağını dile getiriyor.

TEŞRİK TEKBİRLERİ

Arefe gününün sabah namazıyla birlikte teşrik tekbirleri başlıyor. Farz namazlarının akabinde yapılan tekbiri bir defa yerine getirmek Hanefi mezhebinde vacip. Bu vacibin bir fazilet olduğunu aktaran Paksoy, bunun yanı sıra Cenab-ı Hakk’ın büyüklüğünü ve O’nun yegane Rab olduğunu ve bizim O’nun kulu olduğumuzu ifade etmenin en güzel şekli olduğuna dikkat çekiyor. Namaz vakti zarfında farzdan sonra söylenmesi unutulan teşrik tekbiri, hatırlanma anında yerine getirilebiliyor. Arefe gününden bayramın 4. gününe kadar toplam 23 tane tekbir getiriliyor.