90 saniyelik reklam için dünyayı 3 kez turladılar

Kısa film tadındaki reklamlar diziler kadar ilgi çekmeye başladı. Türk Hava Yolları’nın “Bu gurur hepimizin” sloganıyla hazırlanan reklamı da bunlardan biri. Alame-tifarika Ajansı’nın proje yöneticisi Murat Yaylagül, izleyiciyi ekrana kilitleyen bu reklamın çekimleri için tam 130 bin kilometre yol yaptıklarını anlatıyor.

“Televizyon seyircisinin hiç sevmediği yayın kuşağı nedir?” diye sorsak hiç tereddütsüz ‘reklamlar’ dersiniz. Çok da haklısınız. Reklamları izlememek içinse en bilindik formül ise kanal zaplamak. Ne var ki son dönemde öyle reklam filmleri çekiliyor ki, bırakın kanal değiştirmeyi, sosyal paylaşım sitelerinden bile takip ediyoruz. Çünkü bu reklamlar müzikleri, senaryoları ve çekim kaliteleriyle kısa film tadında. Son dönemin en çok konuşulan reklamlarından biri Moğolistan, Tayvan gibi dünyanın farklı ülkelerindeki müzisyenlerin İstiklal Marşı’nı kendi enstrümanlarıyla yorumladığı ‘Bu gurur hepimizin’ sloganıyla yayınlanan Türk Hava Yolları’nın (THY) reklamı. Bir diğeri de ‘Ailen yanındaysa zaten bayramdır’ sloganıyla yayınlanan ve Türkiye’nin en yaşlılarından Mehmet Tatar’ın rol aldığı Kent’in reklam kampanyası. Peki 60-90 saniyede izlenilen reklam kampanyalarını kimler hazırlıyor? Gün boyunca birçok reklamla karşılaşılsa da bu projeleri hatırlanır kılmak için neler yapıyorlar?

Murat Yaylagül’ün proje yöneticiliğini yaptığı THY reklamının ajansı Alametifarika. THY’nin ‘dünyada en çok ülkeye uçan havayolu’ olmasının ardından uzun süren bir fikir çalışması yaptıklarını söyleyen Yaylagül, “THY reklam ekibi bize bir bilgi daha vermişti. THY hiç uçulmayan bir ülkeye hat açtığında o ülkeyle Türkiye’nin dış ticareti bir anda katlanarak büyüyor. Bu bilgiler ışığında kampanyamızı hazırladık.” diyor. Moğolistan, Brezilya, Hindistan, Fas, Tayland gibi Avrupa’daki hava yollarının uçmadığı ülkelerde çekim yaptıklarını anlatan Yaylagül, “120 bin kilometreye yakın uçuş mesafesi, karada da 10 bin kilometreye yakın seyahat ettik. Toplamda 130 bin kilometre ile dünyayı 3 kere dolaşmış olduk.” ifadelerini kullanıyor. Kent’in bayram kampanyasını hazırlayan Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi reklam ajansının ekibi ise, “Reklam filminin çıkış noktası, ‘Her şey geçip gider, geriye bir tek ailen kalır. Ailen yanındaysa zaten bayramdır.’ cümlesiydi. Biz de bu cümleleri söyleyecek, bayrama dair nasihat verme hakkına en çok sahip olan, yani Türkiye’nin en çok bayram gören kişisini aradık.” diye konuşuyor.

25 saatlik görüntüyle dönmüşler

Sadece seyahat kısmının bile bir ay sürdüğünü belirten reklam yazarı Murat Yaylagül, “25 saatlik bir görüntüyle yani uzun metraj film çekilebilecek malzemeyle döndük ülkelerden. Ve 25 saatin içinden 90 saniyelik reklam hazırladık. Elimizde o kadar güzel şeyler vardı ki hangisini seçsek diye bir hayli zorlandık.” ifadelerini kullanıyor. Reklamda ülkelerden 3-4 saniyelik görüntüler olsa da aslında pek çok mekânda çekim yapmışlar. Bertan Başaran’ın yönetmenliğini yaptığı reklamın Brezilya ayağında Sao Paulo tren istasyonunda, ülkenin en yüksek tepesinde, kafede, sokakta ve parkta olmak üzere farklı yerlerde çekimler gerçekleştirilmiş. Reklam kampanyasının yaratıcı yönetmenlerinden Kenan Ünsal da, projede en çok müzikleri konuştuklarını dile getiriyor. Ünsal, “Bizim marşımız yaylı ve üflemelilerde kendini gösteriyor. Gittiğimiz ülkeleri kullanacağımız enstrümanları da İstiklâl Marşı’nın o müzikal kurgusu belirledi.” diyor. Ünsal, şöyle devam ediyor: “Farklı ülke müzisyenlerinin İstiklâl Marşı’na adapte olmalarını çekmek istedik. O yüzden doğal halleriyle ve yerel kıyafetleriyle çektik. Her müzisyen çekimden bir gün öncesinde çalıştı marşı. Yaylılarda ve üflemelilerde çok daha iyi sonuç aldık. Vurmalı çalgılarda biraz zorlandık.” İstiklâl Marşı’nı istisnasız herkesi kapsayan sesini insanlara reklam kuşağında yeniden duyurmanın duygusal reaksiyon oluşturacağını tahmin ettiklerini kaydeden yaratıcı yönetmenlerden Emrah Karpuzcu ise, “Olumsuz anlamda gelebilecek bütün tepkileri göz önünde bulundurup müşterimizle defalarca konuştuk, bazı önlemleri aldık. Ancak projenin bu kadar başarılı olacağını bilemezdik, tahmin edebilirdik sadece.” ifadelerini kullanıyor. Karpuzcu, dünyanın 90 küsur ülkesinde Türk bayraklarını taşıyan THY reklamını “Bu Türkiye’yle birlikte daha önce yapılmamış bir başarının haberi olan bir kampanya. Sonunda logo olmayan reklam olmayan, bir reklam aslında.” diye değerlendiriyor.

En yaşlı insanı bulmak için nüfus müdürlüklerinden tek tek bilgi alınmış

Mehmet Tatar’ın rol aldığı Kent’in bayram reklamında çekim tarihinden bir ay önce kalabalık bir ekip, Türkiye’nin en yaşlı insanını bulmak için nüfus müdürlükleri ve huzurevlerinde arama yapmış. Yaklaşık 125 kişilik bir ekibin çalıştığı kampanyada Mehmet Dede’nin akrabalarından oluşan 70 kişi oyuncu olarak rol almış. Müşterileriyle senaryo konusunda anlaştıktan sonra yapım aşamasına geçtiklerini belirten Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi ekibi, “Mehmet amcamızın bulunması, evin ve doğru mekânın keşfi, akrabaların organize edilmesi gibi ana konular ve onlarca ince ayrıntı ele alındı. Çekim günü hiçbir aksaklık olmaması adına, en ufak detaya kadar tüm süreç tekrar tekrar gözden geçirildi.” bilgisini veriyor. Bütün aşamalarının yaklaşık 3 ay sürdüğünü kaydeden reklam ekibi, “Her bayram aileyi, birlikteliği, bayramın kıymetini anlatan filmler yapsak da biz de kendi içimizde daha fazlasını arıyoruz. Bu sene sette, çekim esnasında monitörden çekilen görüntüye bakarken bile Mehmet amcamızın filmimize çok şey katacağının farkındaydık. Söylediği cümlelerin yalınlığındaki güç ve bakışıyla, duruşuyla Mehmet amcanın karşı tarafa geçirdiği duygu inkâr edilemez boyuttaydı. Bu nedenle insanların reklama yakın duracaklarını tahmin ediyorduk.” cümlelerini kullanıyor.