Related Articles
Efsane boksör Muhammed Ali yaşamını yitirdi
Dünya eski ağır siklet boks şampiyonu ve gelmiş geçmiş en ünlü sporculardan olan Muhammed Ali Clay’in hayatını kaybettiği açıklandı.
Muhammed Ali’nin ölmek üzere olduğu yolunda çıkan haberler önce ailenin sözcüsü tarafından yalanlandı. Bu yönde haberlerin web sayfalarından yer almasından bir kaç saat sonra ise aile sözcüsü üzücü haberi teyit etti. Ailenin sözcüsü Bob Gunnell, Ali’nin yaşam mücadelesini kaybettiğini ve hayatta gözlerini yumduğunu açıkladı.
Cuma günü öğleden sonra aileye yakın bir isim basına verdiği bilgide Phoenix şehrinde hastaneye kaldırılan Ali’nin her an ölüm haberinin duyulabileceği söylenmişti.
74 yaşında efsane isim bu hafta solunum rahatsızlığı nedeni ile hastaneye kaldırılmıştı.
Muhammed Ali, on yıllardır parkinson hastalığı ile mücadele ediyordu.
Spor dünyasında gelmiş geçmiş yer yüzünde en fazla tanınan isim olan Ali, ringlerde ayaklarının hızlı hareket etmesi, çok çevik olması nedeniyle ‘‘kelebek gibi uçar, arı gibi sokar’’ diye anılıyordu. Takma adı ise ‘‘En Büyük’’ idi.
Üç defa kaybedip yeniden kazandığı dünya boks şampiyonu unvanı ile Ali, bu spor dalında en büyük isim olarak tarihe geçti.
Ali, 1978 yılında profesyonel boks hayatına dünya şampiyonu olarak veda etti. Muhammed Ali Clay 74 yaşındaydı.
HAYATI MÜCADELERLE DOLU BİR İSİM
Muhammed Ali, Kentucky eyaletinin Lousville şehrinde dünyaya geldi. İsmi ise Cassius Marcellus Clay Jr. idi. 1964 senesinde Müslüman olduğunu dünyaya duyurdu. Ve isminin de artık Muhammed Ali olduğunu açıkladı.
Afro-Amerikan ve İrlanda kökenli olan Ali, 12 yaşındayken boksla tanıştı ve kısa zaman içinde National AAU ve Altın Eldiven Şampiyonası’nda amatör kayıtlara girdi. Henüz 18 yaşında iken Roma Olimpiyatları’nda ağır hafif sıklette altın madalyayı alarak şampiyon oldu.
Yıl 1964’ü gösterdiğinde ise Ali, S. Liston’u yenerek henüz 22 yaşında iken dünya ağırsiklet boks şampiyonluğunu kazandı. Bu zaferinden sonra da Ali, Müslümanlığı seçtiğini ve adının da Muhammed Ali olarak değiştirdi.
Ali, hayatının hep merkezinde olan ringlere 1967-70 yılları arasında ara vermek zorunda kaldı. Nedeni ise Vietnam savaşına karşı bayrak isimlerden birisi olmasıydı.
Ali, “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım” diyerek askere katılmayı reddetti. Ali bu asi duruşu nedeni ile çıktığı mahkemede 5 yıl hapis cezası aldı.
Hapis cezası dışında Ali’nin hem lisansı hem de pasaportu elinden alındı. Unvanını da kaybeden Ali, işsiz kaldı ve ciddi maddi sıkıntılarla boğuştu. Ali, bir dönem ailesinin yardımı ile ayakta kaldı. Malcolm X ile yakın arkadaşlığı nedeni ile Ali, ABD genelinde üniversite üniversite dolaşarak İslam’ı anlattı.
Ali, nihayetinde 1970 senesinde temyiz davasını kazanarak tekrar boksa döndü. Ali, kariyerinin en büyük maçlarının birisini 1971 senesinde Joe Frazier’a karşı yaptı. Bu karşılaşmaya ‘asrın maçı’ dendi ve profesyonel boks kariyerinde Ali ilk defa yenilgi ile yüzleşti. Uzmanlar üç buçuk sene aradan sonra sadece 2 maç yapan Muhammed Ali’nin bu kadar zor bir maça hazır olmadığı görüşünde hemfikirdi.
Bu mağlubiyetin ardından Ali, çenesinin kırıldığı maçta Ken Norton’a da yenildi. Kamuoyunda Ali, kariyerinin bittiği yorumları ile gündem oldu. Ancak Ali pes etmedi ve Norton mağlubiyetinden sonra yaptığı birçok maçını kazandı. Nihayetinde Norton ile karşılaştı ve rakibine de üstünlük sağlayarak önceki maçın rövanşını aldı. 1976 yılında Norton ile tekrar karşılaştı ve Ali yine kazan isim oldu.
Norton galibiyetinin ardından Ali’nin kaybettiği dünya şampiyonluğu önünde yalnızca iki maç kaldı. Bu maçları ise Joe Frazier ve George Foreman ile yapması gerekti. Ali, 1973 yılında Frazier ile unvan maçı yapmak için anlaştı ve rakibini de nakavtla yendi.
Artık Ali’nin önünde dünya şampiyonu olabilmesi için bir tek Foreman kalmıştı. İkili bugünkü adı ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti, o dönem ise Zaire olan ülkede dünya ağır siklet boks şampiyonluğu için ringe çıktı. Ali, 1974’te Foreman’ın bahisçilerde 7’ye 1 favori olduğu maçta rakibini hiç beklenmedik bir taktik ile sekizinci rauntta nakavt etti. Boks tarihinde kaybettiği şampiyonluğu ikinci defa kazanan Floyd Patterson’dan sonra Ali ikinci isim olmayı başardı.
Ali, tarih yazmaya devam etti. 1978 senesinde L. Spinks’e yenilince dünya şampiyonluğu unvanını ikinci defa kaybetti. Ancak ikili aynı sene içinde tekrar maç yaptı ve bu defa gülen isim, ringlerde kelebek gibi dans edip, arı gibi sokan Ali oldu. Ali üç defa kaybettiği dünya şampiyonluğunu tarihte yeniden kazanan tek isim oldu.
Ali ile birlikte boksun 1970’li yıllarda altın dönemini yaşadığı hemen herkesin ortak fikridir.
Ali, Spinks galibiyetinden sonra dünya ağır siklet boks şampiyonu olarak emekliye ayrıldığını duyurdu. Bu dönem Parkinson hastalığına yakalandığı ileri sürülen Ali, bu hastalığını kamuoyuna 1984 yılında açıkladı.
Ali, büyük para karşılığında 1980 ve 81 yılında iki maç daha yaptı ancak ikisini de kaybetti. Bu iki isim de dünya boks şampiyonu ya da daha sonra şampiyon olan isimlerdi.
Profesyonel boks hayatında sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37’si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı.
Ali, boksör kişiliği kadar sivil haklar arayışında da önemli izler bırakmış birisiydi. O sadece bir boksör değil döneminin sorunları ile mücadele eden bir aktivistti aynı zamanda.
1960 yılında Roma Olimpiyatları’nda kazandığı altın ile ülkesine döndükten iki gün sonra bir lokantada sadece beyazlara servis yapıldığını öğrenince, altın madalyasını Ohio Nehri’ne fırlatacak kadar haksızlığa tahammül edemeyen birisi. Ali’ye Ohio Nehri’ne attığı altın madalyası yerine 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda yenisi verildi.
Ali’nin mücadele ile dolu yaşam serüveni 2001 yılında Hollywoodlu film yapımcılarının da dikkatini çekti. Ali karakterini oynayan Will Smith’in başrolde olduğu ‘Ali’ filmi uzun süre gösterimde kaldı.
Parkinson hastalığı yüzünden uzun süre Michigan’daki çiftliğinde gözlerden uzak yaşamayı tercih eden ünlü boksör, ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği “Bütün zamanların en iyisiyim” lafını ispatlayarak bir efsane olmuştur.
11 Eylül terör saldırılarında sonra İslam ve Müslümanlara karşı artan nefrete karşın Ali, İkiz Kulelerin yıkıldığı ve kamuoyunda ‘Sıfır Noktası’ diye adlandırılan yere itfaiye kıyafeti ile gitti. Ali, bir Müslüman olarak yaşanan acıyı paylaştığını gösterdi. Ali’nin yıkılan İkiz Kuleleri ziyaretinde bir gazetecinin ‘Bir Müslüman olarak bunu yapanların Müslüman olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz’ sorusuna Ali, ‘‘Siz bir Hristiyan olarak Hitler’in yaptıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz’’ diye cevabı akılarda iz bıraktı.
İslam dininin 11 Eylül saldırılarından sonra terör ile anılmasına Muhammed Ali, “Beni asıl inciten, ‘İslam’ adının teröre bulaştırılması ve ‘Müslüman’ [adının] yanında yer alması. Sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım’’ diyerek boksu bıraksa da sivil hak mücadelesini bırakmadığını gösterdi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment