Vermont Adalet Bakanı: ‘Gülen’in iadesi’ talebi ABD yasalarına aykırı

Vermont eyaleti Adalet Bakanı William Sorrell, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin sınırdışı edilmesi talebinin ABD yasalarına aykırı olduğunu söyledi.

Resmi yollardan ABD’ye ulaşmış bir talepten henüz haberdar olmadığını söyleyen Sorrell, “ABD hükümetinin, iade talebinde bulunan ülkede kendisi hakkında adil bir soruşturma yapılmamış ve suçu kesinleşmemiş bir kişiyi sınırdışı edeceğini tahayyül bile edemiyorum.” dedi. Aleyhinde kesinleşmiş delil bulunmayan bir şahsın sadece ilgili hükümet istiyor diye sınırdışı etmesinin ABD yasalarına aykırı olduğunu söyleyen Sorrell, “Böyle bir sınırdışı vakasının gerçekleşeğini hiç sanmıyorum” dedi.

Daha önce böyle bir örnek yaşanmadığını hatırlatan Vermont Adalet Bakanı, “ABD hükümetinin tarihinde, hakkında yasal bir şuçlama bulumaya ve talepte bulunan ülke tarafından adil bir soruşturmaya tabi tutulmamış herhangi bir şahsın sınır dışı edildiğini hatırlamıyorum.” dedi.

“TÜRK HÜKÜMETİNİN YARGIYA MÜDAHALESİ HUKUKLA BAĞDAŞMIYOR”

Türkiye’de son dönemde çıkarılan yasaların yargı aşamasındaki soruşturmalara müdahale amacı taşıdığını söyleyen Sorrell, “Hukuk üstünlüğünün olmadığı ülkelerde gerçek bir demokrasinin varlığından söz edilemez.” dedi. Türk hükümetinin yargıya müdahalesinin hukukla bağdaşmadığını ifade eden Sorrell, “Bu müdahalenin ulaştığı seviye üzücü” dedi.

“YOLSUZLUK SORUŞTURMASINA VERİLEN TAKİPSİZLİK KARARI SİYASİ”

Türkiye’de son dönemde yaşanan hukuk skandallarını Zaman Amerika’ya değerlendiren Sorrell, 25 Aralık yolsuzluk soruşturmasına verilen takipsizlik kararının siyasi olduğunu savundu. “Üst düzey devlet görevlileriyle ilgili soruşturmayı yürüten savcıların ülkenin diğer ucuna gönderilmesi hukukun üstünlüğü ilkesiyle ciddi biçimde çelişmektedir.” diyen Vermont Adalet Bakanı, bu durumun hakim ve savcıların kararlarına açık bir müdahale çabası olduğunu söyledi.

Evlerde bulunan büyük miktarda nakit para ile hükümet yetkililerinin ailelerini de içeren pazarlıkların ışığında dava dosyasında suç delili bulunduğunun açık olduğunu ifade eden Sorrell, “Bir başsavcı bu dosya hakkında takipsizlik kararı veriyorsa, bu kararın gerçekler ışığında mı yoksa siyasi etkiyle mi alındığını sorgularım.” diye konuştu.

“HUKUKU MANİPULE EDEN SİYASETÇİLER ŞAHSİ ÇIKARI İÇİN ÇALIŞIYOR”

Hukuku manipule eden siyasetçilerin ellerindeki gücü kaybetmemek amacıyla bunu yaptığını savunan Vermont Adalet Bakanı, “Herkes için adaleti öngören bir devlet yapısının parçası olmaktansa kendi şahsi çıkarları için çalışıyorlar.” dedi. Sorrell, “Hukukun üstünlüğü adalet sisteminin yapı taşıdır. O olmadan birilerinin çıkarını, diğerlerinin zararı pahasına önceleyen bir sistem oluşur ki bu da gerçek demokrasi değildir.” diye konuştu.

Bağımsız bir yargının gerekliliği kaçınılmaz. Sorrell, “İdarecilerin önceliği ‘ne olursa olsun gücü elinde tutma’ değil hukukun üstünlüğü olursa o yönetimler aslında çok daha uzun soluklu olur.” dedi.

BENZER HADİSELER ABD’de EN SON NIXON DÖNEMİNDE YAŞANDI

ABD’de benzer bir hadisenin en son Başkan Nixon döneminde yaşandığını hatırlatan Sorrell, üst düzey devlet yekilileri hakkında soruşturma yürüten özel yetkili bir savcıyı görevden almak isteyen Nixon’ın, bu hareketi yüzünden koltuğunu kaybettiğini anlattı. Sorrell, “O dönem yaşananlar bir ABD başkanının adalet sistemine hukuk dışı müdahalesinin en acı örneğiydi.” dedi.

CADI AVIYLA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ BİRBİRİNE TABAN TABANA ZIT

Türkiye’de bir süredir Hizmet hareketine karşı sürdürülen cadı avının da yanlış olduğunu vurgulayan Sorrell, “Cadı avı, kendini adalet ve hukukun ustünlüğüne adamış toplumlarla taban tabana zıt bir kavram.” dedi.