Suriye’de kararlılık mesajı

Washington’da yaklaşık dört saat süren bir görüşme yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Amerikalı meslektaşı Hillary Clinton, Arap Birliği’nin Suriye girişimlerine tam destek verdiklerini ifade etti. Bakanlar, 24 Şubat’ta Tunus’ta düzenlenecek Suriye’nin Dostları Konferansı’na katılacak.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, perşembe günü başlayan Washington ziyaretinin son gününde ABD dış politikasının en etkili üç kabine üyesi olan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Beyaz Saray Milli Güvenlik Başdanışmanı Tom Donilon ve Savunma Bakanı Leon Panetta ile bir araya geldi. ABD Dışişleri’nde dört saate yakın süren ikili resmi görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı yapan Davutoğlu ve Clinton, ama gündem maddelerinin Suriye olduğunu açıkladı.

Suriye konusunda Arap Ligi’nin, Katar ve Tunus’un girişimlerine tam destek verdiklerini ifade eden bakanlar, Tunus’ta yapılması planlanan temas grubu toplantılarına da katılacaklarını kaydettiler. Clinton, “Kimse Suriye’de iç savaş görmek istemiyor. Bu rejimi destekleyenlere bunu anlatmalıyız. Önümüzde, biri barışa diğeri kaosa ve şiddete giden iki yol var.” dedi. Her iki bakan da insani yardımların artırılmasının öneminden bahsettiler. Clinton, Suriye’ye yaptırımları güçlendireceklerini, ülke içindeki ve dışındaki muhalefet unsurlarına ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

İkili gündemde, Suriye’nin yanı sıra yaklaşan NATO zirvesi, Irak, Tunus, Mısır ve Libya’daki yeni demokrasilerin nasıl güçleneceği, KIbrıs, İran’ın nükleer programı, Balkanlar ve Kafkasya’daki gelişmeler, din özgürlüğü de yer aldı. Clinton, Türkiye’nin bölgesindeki örnek ve liderlik rolüne dikkat çekti. Bakan Davutoğlu, Türkiye ile ABD’nin ‘model ortaklığını’ vurgularken, “Sadece güvenlik bağlamında değil, ekonomik düzlemde de stratejik ilişkimizi sürdürmek istiyoruz.” dedi. Türkiye’nin gelecekte AB’ye tam üye olması konusunda iyimser mesajlar veren bakanlar, İran’la nükleer kriz için de diplomatik çözümü vurguladılar. Clinton, Irak’ın içindeki siyasi durumdan ‘endişeli’ olduklarını söylerken, Davutoğlu da Irak anayasasının güç bölüşümü yönündeki hükümlerine işaret etti. Clinton, Türkiye’nin Irak’ta ‘yapıcı’ rol oynadığını kaydetti.

Suriye ordusu, sivillere ayırt etmeden saldırıyor

BM Genel Kurulu, dün Suriye’deki krizi ele almak üzere toplandı. Hararetli tartışmaların yaşandığı 193 üyeli kurulda BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, Suriye’de işlenen insan hakları ihlalleriyle ilgili Kurul’a bilgi verdi. BM Güvenlik Konseyi’nin Rusya ve Çin’in vetosuyla Suriye karar tasarısını kabul etmemesinin, Esed rejiminin muhalefete saldırılarını artırmasına sebep olduğuna dikkat çeken Pillay, Suriye’de güvenlik güçlerinin Humus’a karşı sivilleri ayırt etmeden saldırıya geçtiğini söyledi. Ordunun ‘öldürmek için’ ateş açtığını, Humus’ta yoğun nüfusun yaşadığı mahallelerin topa tutulduğunu, son 10 gün içinde bu şehirde 300 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti. Pillay’a göre 11 aydır devam eden olaylarda 5 bin 400’den fazla insan öldü, 18 bin kişi hâlâ gözaltında, 25 bin kişi mülteci durumuna düşerken, 70 bin kişi de evlerini terk ederek ülke içinde göç etti. Pillay, ”Bu durum böyle giderse sivil halk bundan daha çok zarar görecek. Bu durum cezasız kalmamalı.” uyarısında bulunurken, insanlık suçu işlemekle itham ettiği Suriye’deki yönetimin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) havale edilmesini talep etti.