(HABER-ANALİZ)
6 Kasım’da yapılacak seçimlerin ilk ve tek başkan yardımcılığı münazarası Danville Kentucky’de bulunan Center College’ta gerçekleşti. Bir buçuk saat süren tartışmada Başkan Yardımcısı Joe Biden ve aynı pozisyon için mücadele veren Cumhuriyetçi Parti’den Wisconsin adına Temsilciler Meclisi’nde bulunan Paul Ryan karşı karşıya geldi. Münazaranın moderatörlüğünü ABC kanalı uluslararası ilişkiler muhabiri Martha Raddatz üstlendi.
Geçtiğimiz hafta Denver Colorado’da gerçekleşen ilk başkanlık münazarasında seçim rüzgarının beklenmedik şekilde Cumhuriyetçi kanada çevrilmesi, başkan yardımcılığı karşılaşmasını daha da önemli hale getirdi. Başkan Barack Obama’nın tutuk ve durgun tartışma performansının karşısında ilk kez Amerikalılara yetkin ve yapabilir bir başkan adayı portresi sunan Mitt Romney, tüm anketlerde münazaranın kazananı olarak gösterilmişti. Obama da tartışmadaki başarısızlığını kabul etmiş ve bunu ‘fazlasıya kibardım’ sözleriyle açıklamıştı.
Dün akşam 2012 seçimlerinin ilk ve tek başkan yardımcılığı münazarası için karşı karşıya gelen Biden ve Ryan, partileri adına ilk başkanlık karşılaşmasının rövanşını yaptı. Tartışmada bu kez adım atıp varlık göstermesi gereken ve seçimin seyrinin değişmesine yardım edecek olan isim Biden’dı. Biden, siyasi tecrübesi ve rahatlığıyla Ryan karşısında avantajlı bir tutum sergiledi. Ryan ise disiplinli karakteri, istatistikler ve rakamlar konusundaki ehilliğiyle Biden karşısında sönük kalmadı.
Biden, Başkan’ın söyleyemediklerini söyledi
Başkan Yardımcısı Joe Biden, kendisinden bekleneni yaparak, geçtiğimiz hafta Romney karşısında Başkan Obama’nın ifade etmediği pek çok şeyi dile getirdi. Obama yönetiminin ekonomi politikasıyla ilgili sorulan bir soruyu hemen Romney’nin yüzde 47 söylemine getiren Biden, “Ama tüm bunlar Amerikan halkının yüzde 47’sinin kendi hayatlarının sorumluluğunu almak istemeyen insanlar olduğunu söyleyen birisi için şaşırtıcı olmamalı.” ifadelerini kullandı. Biden’in eleştiri oklarından Ryan da payını aldı. Biden “Arkadaşım son günlerde Washington’da yaptığı bir konuşmada Amerikan halkının yüzde 30’unun sadece ‘alıcı’ olduğunu söyledi.” diye konuştu.
Ekonomi tartışmalarında krizin Bush döneminin ürünü olduğunu da söyleyen Biden, yönetimlerinin ilk gününden bu yana karşılaştıkları zorlukların ‘gökten bir anda inmediğini’ de dramatik bir şekilde, mimikleri ve vücut diliyle anlattı.
Biden, ayrıcı vergilerin düşürülmesi ve borçlarının kapanmasının aynı anda gerçekleşemeyecek bir denklem olduğunu da vurguladı. Ryan’ın tersini iddia etmesi dikkatleri çekti. Bununla ilgili NPR ve CNN’den açıklama yapan ekonomi analistleri Biden’ın ifadelerinin konuyla ilgili daha gerçekçi olduğunu söyledi.
Biden’ın literatürü ve mimikleri tartışmaya damgasını vurdu!
Tartışmada tamamen farklı iki stil sergileyen Biden ve Ryan, başkanlık münazarasına göre çok daha canlı ve hareketli bir performans sergiledi. Biden sık sık Ryan’ın sözünü kesti, mimikler, jestler ve kimi zaman sırıtışlarla rakibini sürekli baskı altında tuttu. Başkan Yardımcısı Biden tartışmanın ilk dakikalarında rakibinin sözünü keserek “Kusura bakmayın ama bu sözler bir yığın saçmalık!” dedi. Biden ayrıca İngilizce’de çok az kullanılan ve İrlandalıların daha çok rağbet ettiği bir kelime olan ‘malarkey’i saçmalık anlamında kullandı. Kelimenin anlamını öğrenmen isteyen milyonlarca kişi aynı anda internette arama yaptı.
Biden sürekli sözünü kestiği Ryan’dan bir de azar işitti. Ryan rakibine “Biliyorum kaybettiğiniz taban desteğinden dolayı şu anda üzerinde büyük bir baskı var. Ancak birbirimizin sözünü kesmezsek ülkeye daha iyi hizmet etmiş oluruz.” diye konuştu.
Orjinal karakteriyle sıradışı bir münazara performansı sergilemesine kesin gözüyle bakılan Joe Biden kendinden bekleneni verdi. Ancak söylenenlerin aksine tartışma boyunca hiçbir gafa imza atmadı.
Ryan dış politikada ehil olduğu sinyalini verdi
Tartışmanın ilk konusu olan dış politika konusunda Ryan, tüm kritikleri şaşırtarak ehil bir görüntü verdi. Libya’da 11 Eylül’de gerçekleşen ve Amerika’nın Libya büyükelçisi Chris Stevens ve 3 büyükelçilik çalışanının ölümüyle sonuçlanan olayla igili fikirlerini belirten Ryan, Libya gibi El Kaide hücrelerinin bulunduğu bir ülke için daha çok koruma verilmemesini hata olarak bulduğunu söyledi.
Ryan’ın İran’ın Obama yönetiminin başa gelmesinden sonra nükleer gücünü 5 kat arttırdığı ile ilgili ifadeleri ise uzmanlar tarafından doğru bulunmadı. Uzmanlar şu anda zenginleştirilmiş uranyum seviyesinin İran’da nükleer silah yapmak için yeterli olmadığı görüşünde.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment