IISS: Suriye-Türkiye top atışları gerginliği artıyor
Küresel Stratejik Konularda Etkin Bağımsız Düşünce Kuruluşu (International Institute for Strategic Studies)’in değerlendirmesi:
Uzun süredir Türkiye için bir güvenlik endişesine neden olan Suriye krizi, yine Türk topraklarına sıçradı. Bu sefer çok daha ciddi sonuçlar doğurarak. Türk hükûmeti şimdi gerekirse Suriye’ye asker göndereceğinin sinyallerini veriyor ama Türkiye’nin gerçek bir muharebeye girme ihtimali nedir ve ne tür bir askerî eylem bekleyebiliriz?
3 Ekim’de Suriye topraklarından yapılan top ateşi, Türkiye’nin Akçakale ilçesinde beş kişiyi öldürdü ve birçoğunu da yaraladı. Çarşamba günü Türk topları karşılık verdi ve perşembe sabahı da Suriye’deki hedeflere ateşin devam ettiği haberleri geldi.
Türk Meclisi 129’a karşılık 320 oyla hükûmete yabancı ülkelere asker gönderme yetkisi verdi. Bir yıl süreyle geçerli olan bu yetki Türkiye Anayasası’nın 92. maddesine dayanarak verildi ve Suriye topraklarına Türk askerlerinin gönderilmesine izin veriyor. 3 Ekim’de Türkiye, 4. madde çerçevesinde NATO’nun toplanmasını istedi. İttifak, Türkiye’nin yanında durmaya devam ettiğini söyleyen ve bir müttefike karşı saldırganca eylemlere son verilmesini isteyen bir açıklamada bulundu.
Son aylarda Türk topraklarına çeşitli kalibrelerde top atışı yapıldığı bildiriliyor ve bu biraz endişeye sebep olsa da Suriye güçleri bir Türk F-4 Fantom jetini vurduğunda her iki taraf da bu durumda gerginliği idare etmek istediğini gösterdi. Bu son olaya karşılık olarak Suriye Enformasyon Bakanı Umran el Zabi Türkiye’deki ölümler için taziyelerini bildirdi ve Şam’ın, top ateşinin kaynağını soruşturacağını söyledi.
Son top ateşi Türklerin Suriye’deki kötüleşen durumla ilgili endişelerini artırdı. Türkiye, şimdi oldukça fazla ve artan sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ağustos 2012’de BM Güvenlik Konseyinde yaptığı bir konuşmada, Suriye’deki durumun 1990’larda Balkanlar’daki durumla paralellik gösterdiğini söyledi. Daha sonra eylül ayında Suriye rejimini daha fazla insanı öldürmeye teşvik edenin Güvenlik Konseyinin harekete geçememesi olduğunu ve Suriye’deki durumun bölge barışı ve güvenliğine gerçek bir tehdit olduğunu belirtti.
Harekete geçmeye karar verirse Türkiye’nin, ülkede konuşlanmış sağlam bir askerî varlığı mevcut. Kuvvetleri iyi donanımlı ve mobil. İç savaş, teçhizat ve personeline zarar vermiş olsa da kâğıt üzerinde Suriye kuvvetleri de güçlü.
Türk Kuvvetleri güneydoğuda PKK terör grubuna karşı operasyonlar düzenliyor ve bazı zamanlarda sınır ötesi saldırılar da yapıyor. Ancak Suriye’de tanımlanmış bir hedef daha zor bir görev olacaktır. Suriye asi güçleri ülkenin kuzeyini kontrol ediyor. Büyük ihtimalle Türklerin hedefi olmayacaklardır. Rejimin askerî hedefleri tanımlanmadan sınır geçmek de Ankara tarafından ucu açık bir görev olarak görülebilir. Görüşülen başka bir seçenek ise güvenli bölgeler kurulması. Eğer Suriye içinde yabancı güçlerin korumasında güvenli bölgeler oluşturulursa bu, hükûmetin karşılaştığı zorlukları artıracaktır. Rejim onları görmezden gelirse fiili asi üsleri hâline gelebilirler ki bu da asilerin askerî becerisini artırır. Rejim onlara saldırırsa o bölgeleri kim koruyorsa onunla muharebeye girme riskiyle karşılaşmanın yanı sıra asileri tahliye edecek yeterli kara gücüne yoğunlaşmakta da zorlanabilir.
Meclisin verdiği yetki Türkiye’nin hemen sınır ötesi harekâta başlayacağı anlamına gelmiyor. Türk dış politika danışmanı İbrahim Kalın tweeter üzerinden yazdığı mesajda şöyle dedi: “Türkiye, Suriye ile savaş istemiyor. Ama sınırlarını korumaya ve gerektiğinde cevap vermeye de muktedirdir.” O yüzden Meclis oylaması, belki de açıkça Ankara’nın son olayı ne kadar ciddiye aldığını göstermek için tasarlandı. Şam’daki rejimin yanı sıra yurt içindekileri de hedef alıyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment