[HABER ANALİZ] – Beyaz Saray, Erdoğan’ı nasıl ve neden yalanladı?
Beyaz Saray, Erdoğan’ı nasıl ve neden yalanladı?
Gülen’in iadesi konusunda taraf olmak istemeyen ve hukukî açmazlara da işaret eden Beyaz Saray, Ankara’ya böyle bir talebi yapmama telkininde bulunuyor. Buna rağmen Başbakan’ın ABD’yi sürekli işin içine çekmesi, Washington’u rahatsız ediyor. Beyaz Saray yalanlamasının temelinde bu rahatsızlık yatıyor.
Cuma günü Türk-Amerikan ilişkilerinde bir ilk yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan, Beyaz Saray tarafından ABD başkanıyla yaptığı görüşmenin içeriğini kamuoyuna “doğru olmayan” şekilde yansıtmakla itham edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, perşembe akşamı katıldığı bir TV programında, 19 Şubat’ta ABD Başkanı Barack Obama’yla yaptığı telefon görüşmesine ilişkin yorumlar yaparken Pensilvanya’da yaşayan Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesi talebine ABD Başkanı’nın “olumlu” baktığını öne sürmüştü.
Zaman ve başka bazı basın kuruluşlarının bu konudaki sorularına cevap veren bir Beyaz Saray yetkilisi, “Sayın Gülen’le ilgili olarak Başkan Obama’ya atfedilen cevap doğru değil.” ifadesini kullandı. Yazılı açıklamada, görüşmede Obama’nın “hukukun üstünlüğüne dayalı sağlam politikalar” ile iki ülke arasında “karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler”in “önemini vurguladığı” belirtildi. ABD’nin Türkiye ile özellikle “ortak çıkar”ın söz konusu olduğu “bölgesel” konularda birlikte çalışma “kararlılığını” sürdürdüğü de kaydedildi.
AMERİKAN BASINI: ERDOĞAN’A GÖRÜLMEMİŞ AZAR
Obama yönetiminden Erdoğan’a gelen yalanlama, birbirinden bağımsız şekilde Beyaz Saray’a konuyla ilgili e-mail’le soru yönelten Zaman’ın Washington muhabiri dahil birkaç Türk gazeteciye ayrı ayrı yazılı halde yapıldı. McClatchy yayın grubunun Washington bürosundan Roy Gutman’ın 7 Mart tarihli haberinde de aynı yalanlama metninin yer aldığı görüldü. Haberde Beyaz Saray’ın bu açıklamayla Erdoğan’ı Obama görüşmesini yanlış aksettirdiği gerekçesiyle “görülmedik” şekilde “azar”ladığı yorumu yapıldı.
Başbakan Erdoğan’ın Başkan Obama’ya Gülen’i şikâyet ettiği yolundaki haberler, ilk olarak 24 Şubat’ta Ankara’da AK Partili milletvekilleriyle yaptığı kahvaltıdan sonra medyaya yansımıştı. Erdoğan, perşembe akşamı ATV’de Obama görüşmesine ilişkin şunları söylemişti: “‘Amerika’nın iç güvenliğini tehdit eden kişiler bende olduğu zaman siz nasıl benden bunları istiyorsanız ben de sizden aynı şekilde bunları isteme hakkına sahibim.’ dedim. Bunları bu kadar açık kendisine söyledim. Olumlu baktı. Yani ‘Mesaj alınmıştır.’ dedi.” Beyaz Saray’ın yalanlaması, Başbakan’ın bu sözleri üzerine geldi.
İLK SİNYALLER BÜYÜKELÇİ’DEN
Zaman muhabiri, perşembe gecesi Büyükelçi Namık Tan’ın veda resepsiyonuna katılan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’ye de Başbakan’ın sözlerine ilişkin yorumunu sormuştu. Büyükelçi Ricciardone, beyanat vermekten kaçınmış, ancak beden diliyle bu açıklamaya çok şaşırdığını belli etmişti.
17 Aralık sürecinin başından bu yana Obama yönetimi çeşitli kanallardan Erdoğan hükümetine ABD’nin bu konuda taraf olmadığını ve Türkiye’nin iç siyasetine alet edilmek istemediği mesajını veriyor. Fethullah Gülen’in iadesinin hukuki açmazlarına da işaret eden Beyaz Saray, Ankara’ya böyle bir talebi yapmama telkininde bulunuyor. Buna rağmen Başbakan’ın ABD’yi sürekli işin içine çekmesi, Washington’u rahatsız ediyor. Beyaz Saray yalanlamasının temelinde bu rahatsızlık yatıyor.
AÇIKLAMA MEKANİZMASI NASIL İŞLİYOR?
Washington’da görev yapan gazeteciler, Beyaz Saray’dan yorum almak istediğinde ilgili birimin basın dairesine yazılı olarak soru yöneltebiliyor. Beyaz Saray, gelen sorulara cevap verip vermeme tercihine sahip. Cevap farklı formatlarda olabiliyor. Bir yetkiliye doğrudan ismiyle atıf yapılmasına imkân veren formata ‘on-the-record’ deniyor. ‘On background’ formatında ise haberde kaynağa ‘Bir Beyaz Saray yetkilisi’ şeklinde atıf yapılabiliyor.
Beyaz Saray’ın Başbakan’ı yalanlaması Zaman’a ve soru yönelten diğer Türk basın organlarının temsilcilerine cuma günü eşzamanlı olarak olarak e-mail yoluyla geldi. ‘Bir Beyaz Saray yetkilisi’ne atfen yani ‘background’ formatında yayınlanması şartı koşuldu. Bu format, daha çok diplomatik hassasiyetlerin yoğun olduğu durumlarda tercih ediliyor. Mezkur süreçten geçerek Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalar, Amerikan yönetimini bağlayıcı nitelikte. Zira metin, ilgili üst düzey yetkililerle ve gerekirse bizzat başkanla istişareler sonucu ortaya çıkıyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment