Eşit Ücret Günü ve kadınların seçimdeki rolü

(HABER ANALİZ)

17 Nisan, Ulusal Eşit İşe Eşit Ücret Günü (National Equal Pay Day) çeşitli organizasyonlarla Amerika genelinde kutlandı. Kutlamalarla kadına karşı ‘ücret’ konusunda yapılan haksızlıklara dikkat çekildi.  

1996 yılında ulusal boyutta kutlanmasına National Committee on Pay Equity (NCPE-Ulasal Eşit Ücret Komitesi) tarafından karar verilen bu özel gün, kamuoyunun dikkatini kadın ve erkek iş gücünün elde ettiği ücret arasındaki uçurumsal farka çekmeye çalışıyor. Salı günü kadınların erkeklerle aynı işi yaparak onlarla eşit ücreti kazanmak için ne kadar daha fazla çalışmaları gerektiğinin sembolü olarak seçilmiş. Kadınlar erkeklerin bir hafta yani 5 iş günü içerisinde kazandıkları ücreti kazanmak için tam 7 iş günü çalışmak zorunda. Bir diğer ifadesiyle erkeklerin aynı eforu gerektiren bir iş için kazandıkları her 1 dolarda kadınlar 77 cent kazanıyor. Pay-equity.org tarafından açıklanan rakamlara göre bu fark siyahi ve göçmen kökenli kadınlarla erkekler arasında çok daha büyük.

Forbes Dergisi’nin yayımladığı istatistiki verilere göre kadınlar iş dünyasında Amerika’da da erkeklerin çok gerisinden geliyor. 2011 yılına ait verilere göre Fortune 500 şirketler içinde kadınların CEO’luk oranı sadece yüzde 3.4. Fortune 500 içinde en çok kar edenler arasında kadınlar yüzde 7.5’lik bir orana sahip.  Aynı şirketler arasında kadınların yönetim kurulundaki yüzdesi 14.1.  Kongrede kadınların oranı 16.8’ken Senato’da bu oran biraz daha yüksek yüzde 17.

Eşit işe eşit ücretin Amerika’nın bir çok yerinde kadınların kırmızı kıyafetler giyerek kutlaması bir gelenek haline gelmiş. Ülkenin önde gelen köşe yazarları da dünkü yazılarında bu güne dikkat çekmeye çalıştı. Dün, köşe yazarlarının hemen tümünün hedefinde ise Wisconsin Valisi Scott Walker vardı. Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi kanadı temsil edeceğine kesin gözüyle bakılan Mitt Romney’nin sık sık övgü dolu ifadelerle andığı Scott  Walker nisan ayının başında kadınlarla ilgili eşit ücret yasasını (2009 Equal Pay Enforcement Act) reddetmişti. Yasa ücret konusunda mağdur edilen kadınların yasal prosedürü başlatmalarında kolaylıklar sağlıyordu. Yasaya göre ayrımcılığa uğrayan kadınlar çok daha düşük ücretle dava açabileceklerdi. Journal Sentinel’e konuyla ilgili yorumda bulunan Wisconsin İş ve İşçi Avukatları Derneği Başkanı Jeff Hynes, ‘Bu yasa çalışanlarına karşı yanlış muamelelerde bulunan işverenlere bu tür hareketlerinden dolayı oluşacak hukuki sorumluluklardan kolaylıkla kurtulabilecekleri sinyalini veriyor.’ dedi.

Wisconsin Valisi Scott Walker’ın engel olduğu yasaya kadınların gösterdiği tepki aslında ulusal boyuttaki tepkiyle de paralellikler gösteriyor. Geçtiğimiz salı günü CNN tarafından gerçekleştirilen ve oy verenler arasından seçilen bir örneklem gurubuyla hayata geçirilen genel seçim anketinin sonucu bu durumu doğrular nitelikte. Rick Santorum’un yarıştan çekildiğini açıklamasından bu yana gerçekleştirilen ilk genel seçim anketi olan CNN anketine göre Başkan Barack Obama halkın yüzde 52’sinin desteğini alırken Mitt Romney halkın yalnızca yüzde 43’üne ulaşabiliyor.

Kadın seçmenlerin oyları ise Obama’yı daha da güçlü hale getiriyor. Kadınlar Obama için yüzde 55 destek gösterirken, Mitt Romney bu oranın 18 puan gerisinde kalarak kadınlardan yalnızca yüzde 39 destek alabiliyor.

Yapılan ilk genel seçim anketi de Cumhuriyetçilerin kadınların desteğini almak için gidecekleri uzun bir yolun olduğunu gösteriyor.